Değerli milletvekilleri, bilirsiniz Malatya insanı olağanüstü misafirperverdir.
Kan yutsa, kızılcık şerbeti içtim diyecek kadar, kalender meşrep ve edeplidir.
Bir tatlı dil ve tebessüme gönülden inanır.
Bağışlayıcıdır, yeter ki samimiyet görsün, samimiyet gördüğünde de bağışlamayacağı kusur yoktur.
Tahmin edemeyeceğiniz kadar da unutkandır, belki bu yönünü en iyi sizler bilirsiniz.
Diyelim hizmet adına verilen bir söz yıllarca tekrar edilir de Malatya insanı bu kaçıncı söz demez.
Aynı konuda tekrar edilen ve verilen her sözü, yeni bir sözmüş gibi değerlendirir. Geçmişi maalesef hatırlamaz.
Bu nedenle sizlere bazı hatırlatmalarım olacak, lütfen yanlış anlamayınız.
Benim hatırlatmalarım, hizmet kaliteniz açısından öncelikle sizlere yararlı olacağını düşündüğüm hususları içermektedir.
Meclis çalışmalarından fırsat buldukça Malatya'ya gelip halkın arasına karışıyorsunuz.
Bunu görüyoruz.
Bu davranışınız her türlü takdirin üzerindedir.
Köyümüze, mahallemize geldiğinizde bizimle mahallemizi, ilimizi, ilçemizi hasılı kendi ahvalimizi konuşalım olmaz mı?
Malatya'ya yönelik gerçekleştirilen yatırımları, tasarlanan hizmetleri, yeni projeleri, beldemizin talep ettiği yeni beklentilerini konuşalım.
Malatya'ya geldiğinizde köy ziyaretinde lütfen ama cidden istirham ediyoruz, Kanal İstanbul konusunu bize anlatmayın.
Kanal İstanbul konusunu, Libya mutabakatını, Berlin Konferansı'nı her akşam ulusal TV’lerde izliyoruz.
Ne olup bittiğini bizler de akledebiliyoruz çok şükür.
Kanal İstanbul'u anlatmak için mi, buralara kadar gelme zahmetine katlandınız?
Evet ülkemizin çok zor günler geçirdiğinin bizler de farkındayız.
Ancak bu durumu milletvekillerimiz olarak sizler muhaliflerinizi ikna adına veya tezinizi savunma babından ulusal konuları mecliste konuşacaksınız, bizimle değil!...
Bizimle, bizim yüz yüze olduğumuz sorunları, çocuklarımızın geleceğini konuşalım, lütfen.
Bana, köyümüze kadar gelerek; "Türkiye, savunma sanayisindeki milli ve yerli silahının yüzde 80'ini kendi üretebilen ülke konumuna geldi" diye böbürlenme yapma ey milletvekilim. Onu en baştan bildiğimiz için sen milletvekilisin.
Sen, tarım arazilerimizin kanalizasyon suyuyla sulanma utancımıza bir çözüm buldun mu onu söyle...
Karakaya Barajı yanı başımızda bahçelerimiz bu sudan faydalanamıyor, yaa milletvekilim.
Yazının başlangıcında söylediğim gibi Malatya insanı kalender meşrep..
Benim söylediklerimi onlar da bildikleri halde, siz köylerinde misafir olduğunuz için yüzünüze söylemiyorlar...
Ben, hasbi duygularla sizleri uyarıyorum.
Bu uyarılar sanıyorum "köprüden önce son çıkış"ı işaret ediyor...