Günlerdir gazeteciler ile gündemimiz şöyle ya da böyle dolduruluyor. Bence fena da olmuyor... Sahnede gerek meslek içi gerekse de meslek dışı boy gösterenlerin eni, boyu ve çapı hakkında epey malumat sahibi oluyoruz...
Bana göre "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü"nün ilk başta adı asap bozucu, ne demek "çalışan gazeteciler" günü?
Bu yaklaşımdan hareketle bütün meslek guruplarının kutlama günlerinde mesleklerinin başına bir de "çalışan" ibaresini eklememiz mi gerekecek? Saçmalığın daniskası!...
"10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü"ne kim isim babalığı yaptıysa aklının tamamını bu uğurda harcamış olmalı muhterem...
1971 yılına kadar "Çalışan Gazeteciler Bayramı" adı ile kutlanan bu gün, gazetecilerin bazı hakları elde ettiklerinin sevincini yansıtıyordu. Şöyle ki: 1961-1971 arasında "Çalışan Gazeteciler Bayramı" adıyla kutlanmış olan 10 Ocak tarihi; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin verilmeyen bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olarak değiştirilmiştir.
Sanıldığının aksine, 10 Ocak gazeteciler günü uluslararası bir nitelik taşımaz, bize özgü bir gündür.
Böyle bir günde, günün anlam ve önemine dair neler yapılabilir sorusunu önce gazetecilerin kendi kendilerine sormaları lazım gelmez mi?
Heyhat ki, çalımlarından geçilemeyen, burnu Kafdağı'nı gösteren Malatya'nın güzide gazetecileri o niteliğe ve organizasyon becerisine henüz sahip değillermiş...
Olay gün gibi ortada... Kimse kendini muaf görmesin... Malatya'daki gazeteci örgütleri tabeladan ibaretmiş meğerse...
Benzetmek kabilse, gazeteciler sünnetlik çocuk misali belediyelerin kirveliğini ve ev sahipliğini yaptığı şenlikte günlerini kutluyorlar!...
O Canım Medh-ü Sena Anlık Gürültü
Her kurum ve her meslek gurubu kendi işini en verimli yapması gereken bıçak sırtı günlerden geçiyoruz, böylesi bir ortamda kamuoyu denetçiliği adına işlev görmesi gereken basın mensupları hangi akılla kendi günlerini belediyelerin ev sahipliğinde kutlamaya kalkar...
Belediyelerce gerçekleştirilen bu hizmetin bir bedeli vardır ve gün gelince istenecektir; adı da diyettir beyler...
Böylesi bir günün kutlanma merasimini "Destan Şehir ve Medeniyetin Kalbi" Malatya'da, gazetecilerden önce, gazeteci sever belediyelerin belirlemesi, benim, hakikaten çok ama çok garibime hatta ağırıma gitti!...
Gazeteciler günü münasebetiyle bir iki istisnanın dışında kutlamaya katılan diğer kurum yetkilileri ve siyasilerin hamaset kokan övgüleri bana Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'in
"Ey şair sevgisine kulak asma sen halkın / o canım medh-ü sena anlık gürültü geçer" dizelerini hatırlattı...
Dizede geçen "şair" kelimesi yerine, siz "gazeteci" kelimesini korsanız eğer, mesele vuzuha kavuşmuş olur...
El'an ülkemiz genelinde ve Malatya özelinde gerçek anlamda bir gazetecilik yapılmasından geçtim, şöyle adamakıllı tarafsız gazetecilik duruşundan söz edilebilir mi? Çok zor!
Mesleki manada dibe vurmuşluğun acısını iliklerimizde hissederken, Malatya Valisi sayın Aydın Baruş'un mesajı çok anlamlı geldi bana...
Sayın Baruş önce gazeteciliği tanımlıyor: "Gazetecilik, halkımızın haber alma hakkını kullanmasına yardımcı olmak amacıyla doğruluk, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri uhdesinde barındıran önemli bir meslektir."
Bu tanımın ardından en güzel ifadelerle gazetecilik mesleğine verdiği değeri okuyoruz: "Demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olan basın ve medya organlarında, halkı bilgilendirmek maksadıyla, mesai mefhumu olmadan her şart altında görevini yapmaya çalışan, kamuoyunun gözü kulağı olan gazeteci arkadaşlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım."
Emekli ve Vefat Eden İdareciler Unutulmadı
Bu arada söylemeliyim, 10 Ocak, sadece gazetecilerin günü değil, aynı zamanda İdareciler Günü olarak da kabul edilmiş bir gün...
Sayın Vali Aydın Baruş İdareciler Günü nedeniyle idarecilerin de gününü kısaca şu cümlelerle kutlamıştı:
"Mülki idare amirleri liderlik yaptıkları topluma cesaret, azim, kararlılık ve sorumluluk duyguları aşılamaktadırlar. Cennet yurdumuzun dört bir yanında görev yapmakta olan meslektaşlarımın ve emekli olan idarecilerimizin 10 Ocak İdareciler Gününü kutluyor, aileleriyle ve geniş bir aile oldukları bölge halkıyla nice sağlıklı ve huzurlu günler görmelerini diliyor, ebediyete intikal eden mülki idare amirlerimize de Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum."
Dikkat ettiyseniz "İdareciler Günü"nde "çalışan" ibaresi yoktur. Sayın Baruş, İdareciler Günü mesajında, emekli ve ahirete göçmüş idarecileri de kadirşinaslıkla anıyordu...
Bu vesile ile sayın valimizle henüz görüşmüş değilim, nasip olursa en kısa zamanda bir nezaket ziyaretinde bulunmak isterim...
