Vahdettin Yiğitcan

Malatya, Eleştiri ve İdrak

Vahdettin Yiğitcan

Yazılarımı son derece titizlikle yazmaya gayret ediyorum... Üstlendiğim sorumluluk böyle davranmamı gerektiriyor...

Bana ayrılan bu sutûnlar annemin bahçesi değil ki, dilediğim gibi ekip biçeyim ya da esip gürleyeyim...

Tıpkı kamu malı gibi, kamunun sesi, gözü ve kulağı olmak hasebiyle korunması, gözetilmesi icap eden bir kürsüdür bu sutûnlar...

Takdir hislerimi sevinçle dile getirmekten mutluluk duyan bir yapıya sahibim... Çoğu insan bu davranışı zaaf olarak değerlendirebilir...

Ne var ki, kahir ekseriyet günümüz insanı, takdir etme hasisliğiyle mefluç haldeler... 

Yaptığım eleştirilerin anlam ve mahiyeti ise, eksikliklerin uyarısının yanı sıra daha iyi ve mükemmelliyete yönlendirme amacı gütmektedir..

Yoksa biz, ne kimseyi tanırız, ne de tanımak gibi bir niyetimiz var... 

Kimsenin şahsıyla da en ufak bir alıp veremediğimiz yoktur...

MALATYA ARİFLER ŞEHRİ

Gelelim başlıktaki Malatya açıklamasına: 

Halkının ferasetini ifade etmek için Malatya'ya "Malatya Arifler Şehri" tanımı pek uygun düşer...

Leb demeden, leblebinin ana maddesi olan nohutun tarlasını tahayyül eden insanların şehridir Malatya...

Bu özelliği sayesinde, merhum Turgut Özal'ı hiç yalnız bırakmadı ve sonuna kadar bağrına bastı...

Ne yazık ki Özal, Malatya'da aklı başında bir muhatap bulamadı...

Anlatılır; rahmetli Turgut Özal, zamanında Malatya'nın mahalli yöneticilerinden, "Bana adam akıllı proje getirin, gereği neyse yapalım" der, dönemin akıllı yöneticileri ise modern çöp kamyonları isterler... İstekleri yerine getirilir ve Malatya çöp kamyonlarıyla dolar...

Bugün Malatya'da kullandığımız Hava Limanımızın hikayesine benzer bir ufuksuzluk maalesef...

Geçtim Elazığ'ın muhteşem Havalimanını, Balıkesir'in ilçesi Edremit'e gidin görün bakalım, Edremit'in nasıl bir havalimanına sahip olduğunu... Edremit, Kuzey Ege tatil yöresi olduğu için milletvekillerimiz mutlaka görmüşlerdir...

Malatya, sözüm ona Büyükşehir, bizim havalimanımız onlarınkinin yanında, teşbih bu ya, köpek kulübesi gibi kalır... 

SİYASİ TEMSİLCİLERİMİZ TOK GÖNÜLLÜ

Malatya'nın siyasi temsilcileri tok gönüllü olduklarından yöreleri adına bencillik de etmezler...

Genel anlamda üst perdeden, ülkemize kazandırdıklarıyla övünürler... 

Malatya'ya geldiklerinde de bize nutuk atarlar... Üçüncü köprü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Dünyanın En Büyük İstanbul Havalimanı'nı biz yaptık, faiz lobisini püskürttük, FETÖ'yü dize getirdik, milli geliri üç katına çıkarttık derler...

Malatya insanı böylesi basit gerinmeleri yutar mı?...Hayır hiç de yutmaz, kan yutup kızılcık şerbeti içtim misali, 15 Temmuz'un, Zeytin Dalı'nın, Barış Pınarı'nın ,Mavi Vatan Libya Anlaşması'nın hatırına Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durma iradesini gösterir "arif" halkımız...

Malatya'nın verdiği "üst öngörü" desteğini "alt katta" kimse kusura bakmasın, üzerine alınmasın...

İşte Malatya'nın Arifler Şehri sıfatının sırları, saydığımız stratejik bu öngörülerde yatıyor... 

ENFÜSİ SİYASETÇİDEN ALLAH KORUSUN  

Bir kere halk ile siyasetçi sınıfını ayıralım. Halk ile siyasetçi arasındaki fark şöyle, halk işinde gücünde seçimden seçime de sandık başına giden insanlar demek... 

Siyasetçi ise, siyaset denilen labirentin içinden geçme becerisi ve kıvraklığına sahip, satranç ustası gibi bir şey demek...

Siyasetçinin, afaki ve enfüsi davrananını çıplak gözle ayırt etmek imkansız gibi bir şeydir... Sözde her ikisi de hizmet için kendini adeta vakfetmiştir... Oysa icraat esnasında kimin doğru ya da yalan söylediği ayan beyan ortaya saçılacaktır...

Afaki ve enfüsi terimlerine gelince:

Afaki: tarafsızlık, yansızlık, objektif yaklaşım gibi anlamlar içerir...

Enfüsi: nefsin isteği, taraflılık, yanlılık ve batılı tabirle objektifin karşıtı subjektif yaklaşımlar manalarını taşır...

Halk, gözü önünde cereyan eden her ne ise yalın haliyle anlar, kalp gözüyle de tahlil eder...

Siyasetçi ise afaki anlamda hizmet ürettiği sürece şehrine, memleketine faydalı olur...

Siyasetçinin enfüsi davrananından da Allah, Malatya’mızı ve ülkemizi hatta tüm insanlığı korusun...

Son söz olarak yazının başlığındaki şifreleri çözelim... 

Malatya halkı desteğini ülkemizin ve insanımızın tarihi, asli çıkarlarına vermektedir...

Hiç kimse üzerine alınmasın...

Malatya: Arifler Şehridir...  

Eleştiri: İyiye güzele ve mükemmele yönlendirme adına uyarıdır...

İdrak: Farketmek ve sil baştan hizmet aşkıyla iş başı yapmakla erişilecek bir mertebedir... 

Bilmem anlatabiliyor muyum?
 

Yazarın Diğer Yazıları