Burası taşra, buranın genel geçer standartlar çerçevesinde bir yer olduğunu sakın vehmetmeyiniz...
Yazdığım "İstasyonda Sigara İçilmesi" rezaleti nedeniyle hiç bir siyasi "Hayrola ne oluyor?" deme zahmetine katlanmadı.
Siyasilerin halkın sağlığından çok daha önemli işleri olmalı ki, dönüp de bakmadılar...
Sivil Toplum Kuruluşlarına gelince...
Onlar da kendi ahvallerince, karşılıklı ziyaretler ve tebrikleşmelerle görevlerini yerine getirdiklerini düşünüyorlar...
Bir de görkemli açılışların olmazsa olmaz protokol kadrolarında boy gösteriyorlar...
Esnaf ne halde, çarşı pazar ne durumda, şehirde bir intizam ve insicam var mı diye bir soru akıllarına gelmiyor...
15 Temmuz Kahramanlığı ve Dolar Saldırısı üzerine bir ton laf edip yerel basına "bülten" geçiyorlar habire...
"Taşra"yı bilirsiniz...
Merkezin dışında kalan mahâl demektir...
Malatya ilimiz de, Ankara ve kadim onursal başkentimiz İstanbul'un ücra bir taşrası konumundadır...
Hatta, kendisi 95 yıllık yönetim merkezi olan resmi başkent Ankara dahi İstanbul'un yanı başında taşra mesabesindedir...
Taşranın kendine özgü her bakımdan karekteristik alameti farikaları vardır...
Merkeze benzemek isterken kılıktan kılığa girer de bir türlü tutturamaz...
Siyasetçisinden en küçük memuruna kadar "taşra"lılık en mümeyyiz vasıflarıdır...
Genel geçer standartlar onlar için hiç bir anlam ifade etmez...
Geleneksel de değillerdir...
Geleneksel olsalar yerel ahali ile uyumlu olmak durumuna düşerler, oysa halka tepeden bakmakla mükelleftirler...
Çözümsüzlük esaslı çalışırlar...
Mevzuat hazretleri ve prosedür dedikleri engellerle işi daima yokuşa sürerler...
Asla itiraz hakkınız yoktur...
İsterseniz deneyin, annenizden emdiğiniz sütü burnunuzdan getirirler...
Mesela bu satırların yazarı fakir kardeşiniz, tren istasyonunda peronda sigara içen bir memura uyarıda bulunduğu için başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi... Manevi lince maruz kaldı...
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi kısa adıyla CİMER, Sağlık Bakanlığı, Yeşilay gibi başvurmadığım kurum bana küstü...
Netice mi? Sıfıra sıfır, elde var sıfır...
CİMER Bir yazı ile sadece duyarlığıma teşekkür etti!...
İşte CİMER'den aldığım yazı:
Sayın VAHDETTİN YİĞİTCAN,
T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’ ne 03.08.2018 tarihinde yapmış olduğunuz 1801387821 sayılı başvurunuz 03.09.2018 tarihinde TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (TCDD) tarafından cevaplanmıştır:
03.08.2018 tarihli CİMER başvurunuz incelenmiştir.
Yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi hususunda ilgili birimlerimiz uyarılmıştır.
Demiryollarına göstermiş olduğunuz hassasiyet ve ilginiz için teşekkür eder, bilgilerinizi rica ederiz.
Oysa benim istasyonda vermiş olduğum mücadelenin amacı, tren peronunda sigara içilmesini yasaklayan 4207 sayılı yasanın yazılı olduğu bir tabela ile insanlara duyurulması içindi...
Tıpkı İstanbul'da Ankara'da olduğu gibi...
Üç hafta üst üste yazılar yazdım...
Vali, sayın Ali Kaban'la görüştüm...
Hiç bir sonuç alamadım...
Bu süreç içerisinde ruhsal yıpranmışlığım ve yorgunluğumla baş başa kaldım...
Yani burası taşra, buranın genel geçer standartlar çerçevesinde bir yer olduğunu sakın vehmetmeyiniz...
Net Haber' yerel basın içerisinde çok şahsiyetli bir yayın yapıyor...
Benim yazdığım "İstasyonda Sigara İçilmesi" rezaleti nedeniyle hiç bir siyasi "Hayrola ne oluyor?" deme zahmetine katlanmadı.
Siyasilerin halkın sağlığından çok daha önemli işleri olmalı ki, dönüp de bakmadılar...
Sivil Toplum Kuruluşlarına gelince...
Onlar da kendi ahvallerince, karşılıklı ziyaretler ve tebrikleşmelerle görevlerini yerine getirdiklerini düşünüyorlar...
Bir de görkemli açılışların olmazsa olmaz protokol kadrolarında boy gösteriyorlar...
Esnaf ne halde, çarşı pazar ne durumda, şehirde bir intizam ve insicam var mı diye bir soru akıllarına gelmiyor...
15 Temmuz Kahramanlığı ve Dolar Saldırısı üzerine bir ton laf edip yerel basına "bülten" geçiyorlar habire...
Hasılı burası taşra, taşranın şahı Malatya, buradan çıkış yok!...
VATANDAŞ MERAK EDİYOR?
Malum, ekonomimize yönelik ABD'nin başlattığı ağır bir saldırı altındayız...
Başta Başkan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün yetkili eşhas etkili tedbirler arasında tasarrufa geniş yer ayırıyorlar...
Yerden göğe haklılar...
Lükse kaçan harcamalardan kaçınılacak...
Demek ki neymiş? "Lüks" harcamalar yapıyormuşuz...
Örneğin, Elazığ Belediye Başkanı makam aracı olarak kullandığı "mersedes" marka otomobile binmekten vazgeçti...
Dileriz tüm alanlarda aynı duyarlıkla adımlar atılır...
Malatya’mıza da örnek olur inşaallah...
Cumhurbaşkanlığı makamına Katar'ın hediye ettiği söylenen son derece donanımlı bir özel uçak tarışmasıdır gidiyor...
Ben olsam başkan Erdoğan'ın yerinde şu sıkıntılı günlerimizde milletimizin hassasiyetine saygı babından o uçağı kullanmam...
Vatandaşın endişe ve merakı şu:
"Herkese verir talkını kendi yutar salkımı" durumu mu yaşıyoruz ne?...
Diye soruyor, 15 Temmuz İhanetini canı pahasına püskürten yiğit vatandaşımız...
Belediyelerimiz faaliyetlerine yönelik şehrimizi bir baştan bir başa dev afişlerle donatıyor...
Afişlerin baskı ve grafik masrafları ile bu dev reklam panolarının ücretlerini kim nereye ödüyor?
VEFA KONAĞI
"VEFA KONAĞI"nın müjdesini vereyim...
Yaşlılık mukadder... En acısı ise yaşlılıkta bakıma muhtaç olmak...
İşte bu düşünceden hareketle devletimiz çok hayırlı bir hizmeti daha hayata geçirdi...
Vefa Konağı Kanal Boyu Hürriyet Parkının hemen yanında...
65 Yaş üstü vatandaşlarımızın yararlanabileceği çok amaçlı bir tesis...
Malatya'da güzel işlere de imza atılıyor...
Yeşilyurt Millet Kıraathanesi'ni geçtiğimiz hafta yazmıştım...
Bu yazımızda da "VEFA KONAĞI"nın müjdesini vereyim...
Yaşlılık mukadder... En acısı ise yaşlılıkta bakıma muhtaç olmak...
İşte bu düşünceden hareketle devletimiz çok hayırlı bir hizmeti daha hayata geçirdi...
Vefa Konağı Kanal Boyu Hürriyet Parkının hemen yanında...
65 Yaş üstü vatandaşlarımızın yararlanabileceği çok amaçlı bir tesis...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın önerisiyle yurt genelinde Büyükşehirlerde 65 yaş üstü bakıma muhtaç insanlarımıza hizmet amacıyla kurulması planlanan tesislerden birini bizim Büyükşehir Belediyemiz şehrimize kazandırdı...
Adı üzerinde her ne kadar Malatya Büyükşehir Belediyesi yazsa da başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Valiliğinin ortak bir girişimi olarak doğdu Vefa Konağı...
EY BASIN DANIŞMANI BÜLTENLE
BASIN BİLGİLENDİRİLMİŞ OLMAZ
Bir önceki yazımızda "Millet Kıraathanesi" düşüncesini somutlaştırarak hayata geçirilmesini büyük bir takdirle karşıladığımı belirtmiştim...
Ve hatta Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ı bu hizmetinden ötürü de tebrik etmiştim...
Sağ olsunlar Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, bu hizmeti nedeniyle beni arayarak, gerek teşekkür gerekse de benim göremediğim bazı hususları aydınlatacak herhangi bir dönüş yapmadı!...
Geçen hafta Yeşilyurt Zaviye Mahallesi Millet Kıraathanesi'ni yazmıştım..
"Bir sosyal sorumluluk hizmeti olarak işlevselliği açısından
YEŞİLYURT "MİLLET KIRAATHANESİ" Başlığını taşıyordu...
Kıraathane düşüncesini somutlaştırarak hayata geçirilmesini büyük bir takdirle karşıladığımı belirtmiştim...
Ve hatta Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ı bu hizmetinden ötürü de tebrik etmiştim...
Sağ olsunlar Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, bu hizmeti nedeniyle beni arayarak, gerek teşekkür gerekse de benim göremediğim bazı hususları aydınlatacak herhangi bir dönüş yapmadı!...
Değerli okuyucuların bilgilenmesi için yazıyorum...
Yapılan tüm çalışmalar adete kör kuyuya atılmış gibi yankısız kalıyor...
Bu durum haliyle insanı derin derin düşündürüyor...
Şehrimi ben kime emanet ediyorum? Gibi soruları insana sordurtuyor...
Eminim bu durumdan Başkan Mehmet Çınar'ın haberi dahi yoktur...
Basın Danışmanlığı, belediyenin tüm faaliyetlerinden basını bire bir bilgilendirmesi ve de başkanı da basında çıkan olumlu olumsuz tüm yazı ve haberlerden haberdar etmesi gerekmektedir...
Ortada bir yanlış anlaşılma varsa onu izale etmek bası biriminin asli görevidir...
Malatya'da basın ve kurum münasebetleri, "bülten" denilen imlâ yanlışlarıyla dolu subjektif tanıtım metniyle gerçekleşiyor...
Ötesinde hiç bir çabaya da gereksinim duyulmuyor! Oldu da bitti maşallah!...
Arada sırada basına kıyak bir gezi, ötesi "Dört dönüm bostan, yan gel yat Osman." Gel keyfim gel...
Belediyelerin basın birimleri nasıl çalışır?
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterine bir de böylesi bir angarya iş düşüyor...
Belediyenin (ilçeler dahil) basın çalışanlarını görevleri hususunda aydınlatmak...
Allah kolaylık versin...
HOŞ SADA
"Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?"
TADIMLIK
"İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ‘ deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır."
