Bildiğiniz gibi seçim çalışmaları son sürat gidiyor...
Muhalefet "millet ittifakı" adı altında birleşmiş durumda...
İktidar ise "cumhur ittifakı" çatısı altında 24 Hazirana hazırlanıyor...
16 Yıllık bir iktidarın memnun ettiği çevreler olduğu gibi memnun edemediği halk kesimleri de söz konusu...
Muhalif kanat olabildiğince mutsuz çevreleri arttırmanın ve kışkırtmanın hesabını yaparken, sık sık da seçim anketleri yapılıyor...
Siyasiler. yapılan bu anket sonuçlarına göre seçmenlere mesajlarını verme ihtiyacı duyuyorlar...
Mesela Muharrem İnce "kasket" takarak halka yakın durayım derken komik duruma düştüğünü fark edince vazgeçti...
Geçenlerde M.İnce, sabah sabah, evinin karşısındaki marketten kamera önünde (!)"iftarlık" alışverişi yaparak oruçlu imajı verirken yine zamanlama hatası yaptığının farkında değildi...
Sayın Muharrem İnce'nin bir diğer vahim hesap hatası da şuydu: "Ben" dedi "Cumhurbaşkanı olduğumda, hiç bir şey yapmasam,
ekonomimize katkı sağlayacak hiç bir yatırım yapmasam, sırf iktidarın aşırı harcamalarını durdursam maaşlarınızı iki katına çıkarırım." dedi... Evet aynen böyle söyledi...
Şimdi sormazlar mı sayın Muharrem İnce, hani ekonomimiz kötüydü? Bu iki kat maaşı kesenden mi veriyorsun?
Bol keseden sallayan sadece Muharrem İnce değil elbet. Meral Akşener de milleti maaşa bağlamış durumda...
Temel Karamolla'ya gelince iş tamamen sarpa sarıyor... Hangi mizan terazisi ile kimlerle yan yana anlayabilen beri gelsin...
Buraya kadar muhalif cephenin kabataslak görünümü... Ayrıntılarını anlatmanın lüzumu yok...
İktidar tarafında ise durum endişeyle takip ediliyor...
16 Yıl boyunca Recep Tayyip Erdoğan ve yakın çalışma arkadaşlarının kökten dönüştürücü ve ekonomimize katma değer kazandırıcı projeleri ülkemize rahat nefes aldırdı... Bunları teker teker sayacak değilim...
Madalyonun bir yüzü böyle...
Madalyonun diğer yüzünde ise AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasına saklanarak iş bitiren ufuksuzlar nedeniyle milletimizin kahir ekseriyeti yorgun ve bitap düştü...
İşte bu nedenledir ki sayın Cumhurbaşkanı "Halkımdan istirham ediyorum" diyerek milletvekili seçimlerine oy istiyor...
Örneğin, yeni isimleri istisna tutarsak tekrar aday olan kardeşlerimiz hangi başarılarının ödülü olarak yeniden Malatya'yı temsilen meclise gitmeyi hak ediyorlar...
Malatya'da yaşayan biri olarak söylüyorum...
Kim talep ederse lime lime Malatya'nın döküldüğü noktaları adım adım gezdiririm... Adaylarımıza da gösteririm...
Malatya, dünyada eşi benzeri olmayan kayısısı ve vatanına, devletine candan bağlı insanıyla müstesna bir şehir...
Bu güzelim şehre hak ettiği hizmeti vermek
Evet, başlıkta ne demiştik, "Hatır İçin Çiğ Tavuk Yenir mi? Yenir"
Evet, sayın Cumhurbaşkanımızın hatırı için Malatyalılar bu seçimlerde de kendilerinden beklenileni yerine getirecekler...
Kan Yutup Kızılcık Şerbeti İçtim,
Hatır İçin Çiğ Tavuk Yedim diyecekler...
KIROYUM AMA PARA BENDE Mİ DİYOR...?
EL ATINA DA BİNMİŞ ÇALIM MI SATIYOR...?
KİMDE VAR, ŞU KEYFE BAKAR MISINIZ?
Otomobil akmakta olan trafikte seyir halinde...
Gözler yolda, 'ne olur ne olmaz, aman ha bir aksilik olmasın' nöbetindeler...
Kendinden emin sürücü direksiyonun kontrolünü çoraplı tek ayağıyla sağlıyor...
Çorap, muhtemelen terden nemli olmalı ki, kayma endişesi taşımıyor hacı...
Koltuk 175 derece yatırılmış, yan yaslanılacak pozisyonuyla tam ayarında...
Yukarıdaki fotoğrafa "Karar" gazetesinin internet sitesinde gezinirken rastladım...
Gözlerime inanamadım derler ya aynen donakaldım...
Fotoğrafa baktıkça aklıma bin bir türlü ihtimaller üşüştü...
Hangi birini yakıştırsam derken ben, bir başka yorum 'beni de ihmal etme' dercesine öne çıkıyordu...
Ben böylesi arap saçına dönmüş karmaşık duygular içerisinde kıvranırken en iyisi mi yazayım da kurtulayım dedim...
Muhtemelen siz de görmüş olabilirsiniz fotoğrafı...
Ayrıca videosunu da izledim...
Otomobil akmakta olan trafikte seyir halinde...
Gözler yolda, 'ne olur ne olmaz, aman ha bir aksilik olmasın' nöbetindeler...
Kendinden emin sürücü direksiyonun kontrolünü çoraplı tek ayağıyla sağlıyor...
Çorap, muhtemelen terden nemli olmalı ki, kayma endişesi taşımıyor hacı...
Koltuk 170 derece yatırılmış, yan yaslanılacak pozisyonuyla tam ayarında...
Sağ elde 33'lük tesbih... Raconun en önemli mütemmim cüzü... Olmazsa kat'iyen olmaz...
Sol el, meyve salatasıyla ağzı arasında mideye ikmal işiyle meşgul...
Yaka bağır fora... Arslan parçası...
Gözlerde koyu renk gözlük, fikri sabit bir duruşun asık suratlı resmi...
Sakal, derli toplu, belli ki manevi yanı ağır basıyor hacının...
Bütün bunlar benim sezinlendiğim yerli-aforizmal farazi şeyler..
Bir de otomobilin patent tarafının yabancı hısım ve akraba boyutu var...
Malum ya henüz yerli otomuz yok!
Elemanın çoraplı tek ayakla kullandığı bu otomobilin önce tasarım mühendisleri geliyor aklıma...
Sonra, yapım aşamasındaki işçisinden patronuna yani emeği geçen herkes...
Ürettikleri bu otomobilin bizim çam yarmasınca nasıl tek ayakla kullanıldığını görürlerse ne derler diye tahminler yürütüyorum...
Ne derlerse desinler diyerek makarayı başa sarıyor, kendi kendime mırıldanıyorum...
Eğer ciddi bir tökezleme yaşamasak...
Eli kulağında uzaktan kumandalı otomobillerin ülkemizde de trafiğe çıkmaları, hem de en yerlisinden...
2023 hedefleri arasında, hiç de hayal değil...
İşte o zaman istersen diyorum bizim gözü dönmüş delikanlı hacıya:
Otomobilinin direksiyon simidi üzerinde amuda kalkma havası bile atarsın aslanım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın manidar çağırısı
Bir televizyon kanalına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok geniş bir çerçevede sorulan soruları son araştırma sonuçlarından çıkardığı yorumların ışığında gayet açık ve içtenlikli bir dille cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Halkıma özellikle istirhamda bulunuyorum. Eğer güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var. Onun için AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı da güçlü kılmanız lazım." dedi.
Milletvekili sayısının önemiyle ilgili bir soruyu da şu karşılığı verdi:
"Parlamentodaki sayı çok önemli. Güçlü Meclis diyorsak, ikinci sloganımız güçlü hükümet. Güçlü hükümet diyorsak, o zaman güçlü hükümeti güçlü Meclisle oluşturacaksınız. Buradaki sayı bu bakımdan çok çok önemli. Halkıma özellikle istirhamda bulunuyorum. Eğer güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var. Onun için AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı da güçlü kılmanız lazım. Ak Parti eğer güçlü bir Meclis aritmetiği içerisinde yerini alırsa, o zaman şuna da inanacaksınız ki Cumhurbaşkanımız da o zaman çok çok daha güçlü olacaktır."
15 TEMMUZ'UN SİNEMA FİLMİ YOLDA
Yönetmen, yapımcı, senarist ve yazar Muhittin İzzet Kandur, 15 Temmuz'da yaşananları kaleme aldığı "Generallerin Gecesi" kitabını beyaz perdeye aktarma girişimlerini sürdürürken menfur darbe girişiminin sinsi planlayıcısı hakkında şu tesbitte bulunuyor : Fethullah Gülen'i CIA ve Mossad, kullandı...
Anadolu Ajansı'na önemli açıklamalarda bulunan 80 yaşındaki Kandur, Ürdün'ün başkenti Amman'da doğduğunu, genç yaşlarda gittiği ABD'de tarih ve ekonomi eğitimi aldığını kaydetti.
Kariyeri boyunca 12-13 dizi film ile 4 film yaptığını dile getiren Kandur, çekmeyi düşündüğü filmine ilişkin şu bilgileri verdi.
"Generallerin Gecesi bence çok ilginç bir hikaye. Senaryosu da hazır. Türkçe'ye çevriliyor şu anda. Film çekimlerine destek bulacak kadar şanslıysak bence anlatılması gereken çok önemli bir hikaye. Film, kitaptan daha önemli. Tüm dünyada kitap okuyucu sayısı düştü. Fakat filmleri herkes görmek ister. Kitap, İngiltere, Avustralya ve ABD'de yayınlandı. Şimdi de Almanca ve İspanyolca'ya çevriliyor. Okuyucular çok büyük ilgi gösterdi."
Kandur, darbe girişimi gecesinde yaşananların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünya çapında en bilinen liderlerden biri haline geldiğini söyledi.
Muhittin İzzet Kandur, askeri darbeyle ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalışmanın büyük bir olay olduğunun altını çizerek, "Erdoğan büyük bir cesaret gösterdi. Seversiniz ya da sevmezsiniz, çok büyük bir cesaret sergiledi. Erdoğan'ı öldürmek, ona suikast yapmak istediler. Dediler ki, 'İşte helikopter burada, Yunan adalarına gidecek.' Ama o reddetti ve İstanbul'a döndü. Uçakta olanları biliyorsunuzdur. Hayrete düşüren bir olay. İşte bunlar Recep Tayyip Erdoğan'a her yerde bir saygı oluşturdu." değerlendirmesinde bulundu.
"CIA ve Mossad, Fethullah Gülen'i aparat olarak kullandı"
Muhittin İzzet Kandur, üç film projesi için 3 farklı yapımcıyla görüştüğünü kaydederek, "Görüştüğüm büyük yapımcılardan biri 15 Temmuz'u anlatan film projesiyle çok ilgilendi. Senaryonun Türkçe'ye çevrilmesini bekliyor. Çünkü çeviri henüz bitmedi. Bitince hemen görüşeceğiz. Umuyorum ki ilk fırsatta bunu film yapacağız. Tam da zamanı. Türk aktörlerin yanı sıra çok sayıda yabancı aktör yer alacak. Öyle de olmalı. Çünkü bu darbe olayının arkasında CIA ve Mossad vardı. Fethullah Gülen'i aparat olarak kullandılar.." dedi...
HOŞ SADA
"Belki hiç bir şey yolunda gitmedi;
Ama hiç bir şey de beni yolumdan etmedi..."
TADIMLIK
"Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni."