Değerli okurlar,
Malatya'dan bahsettiğimi anlamayanınımız kalmamıştır.
23.Yıllık iktidarı boyunca Malatya'nın ülke yönetimine verdiği desteğin bir başka örneğini gösteremezsiniz.
Hem de en yüksek oy oranlarıyla verilmiştir o destekler. Hiçbir müşahhas karşılığı olmadan, vatan, millet, memleket aşkıyla verilmiştir.
"Vatan, Millet, Sakarya, Dört Dörtlük Malatya" diyerek atılan hamaset nutuklarıyla Malatya'nın koltukları kabartılmış, algı perdelemesi ile sırtı daima sıvazlanmıştır. Nutuk meydanlarında verilen sözler meydanda kalmış olup, Malatya öylece yüzüstü bırakılmıştır.
Bir tek, son yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığına Sami Er'in, Yeşilyurt Belediye Başkanlığına Prof. Dr. İlhan Geçit'in, Battalgazi Belediye Başkanlığına Bayram Taşkın'ın aday gösterilmesi nedeniyle yeni adayların yüzüsuyu hürmetine son bir kez daha iktidarın arkasında durmuştur gadre uğramış Malatya.
2023 Yılının 6 Şubat’ında yaşadığımız depremlerin yol açtığı yıkımın altında kalan dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan bir daha aday gösterilmeyerek; ve aynı dönemin Malatya Valisi Ersin Yazıcı da 2024/207 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Mülkiye Başmüfettişliği görevine atanarak şehrin yönetiminden uzaklaştırılmış oldular...
Malatya'nın yeni Valisi Seddar Yavuz ise 09.07.2024 tarih ve 2024/207 sayılı Cumhurbaşkanlığı Atama Kararı ile görevine 18.07.2024 tarihinde başlamıştır.
2023 Yılını yaşadığımız depremlerin yarattığı depresyonlarla ıskaladık, 2024 yılını da beyhude beklenti ve oyalanmalarla geride bırakıyoruz...
2025 yılının arefesindeyiz, insan yeni yılla birlikte güzellikler, yeni, yepyeni atılımlar umut etmek istiyor, lakin ümitvar olmak için hayalhanemiz tamtakır.
İktidar partisine mensup Milletvekillerimiz ise bol bol Malatya'ya gelen Bakanlarla ve Ankara'da ziyaret ettikleri yetkisiz ilgililerle fotoğraflar çektirip kişisel fotoğraf albümlerini zenginleştirmek ile memleketlerine hizmet ettikleri görüntüsü veriyorlar.
Gadre uğramış Malatya'nın saymakla bitmeyecek kadar sorun ve eksikleri var.
Kelimenin tam anlamıyla enkaz devralan yeni yöneticilerimizin 7/24 'Şehrimizi nasıl ayağa kaldırabiliriz?' sorusuna kafa yorarak cevap aradıklarının farkındayız. Allah yardımcıları olsun.
Son 22 yıldır Malatya'nın tökezleye tökezleye bugüne gelmesinin temel sorumlusu, siyasi partilerin teşkilatlanması ve işleyişindeki liyakatsiz sadakat, anlayışının baskın ölçüt olmasından kaynaklanıyor. İstenilen yegâne şey, itaat...
Temel branş anlamında hiçbir kriter aranmadan önümüze konulan adaylara körü körüne oy verilmesini istemek hangi aklın ürünü hiç sorgulandı mı bu ilkellik?..
Malatya'nın tökezleye tökezleye bugüne gelmesinin temel sorumlusu, AKP'nin liyakatsiz sadakat, anlayışıdır.
Şehrimize çağın fersah fersah gerisinde bir mantıkla bakılıyor olmalı ki, Malatya-Adana arasında hergün karşılıklı çalışan konvansiyonel tren depremlerden bu yana çalıştırılmaz oldu. Deprem bu hattın iptal gerekçesi görevini yaptı!..
Çağımızın en gelişmiş trenleri Japonya başta olmak üzere Çin ve Batı Avrupa devletlerinde ulaşım devrimleri yaparken bizde çağın çok gerilerinde taş arabası mesabesindeki trenler ise seferden kaldırılıyor.
Bizim Yüksek Hızlı Tren olarak tanımladığımız (YHT) trenler en fazla saatte 250 km hızla yol alırken, Çin'in son olarak ürettiği hızlı tren maglev, saatte 600 kilometre hızla dünyanın en hızlı treni ünvanına sahip oldu.
Ülkemizde Demiryolu İşletmeleri 8 müdürlük bölgesinde hizmet verirken 5. Bölge Müdürlüğü Malatya'da ve 6. Bölge Müdürlüğü Adana'dadır. Malatya-Adana hattının çalıştırılmaması Malatya Bölge Müdürlüğünü işlevsiz kılmaktadır. Yakın gelecekte Malatya 5.Bölge Müdürlüğü lağvedilirse pek Sayın Milletvekillerimiz şaşırmasın!..
Malatya, Sivas-Malatya Hızlı Tren projesi ile uyutulurken, Çin saatte 600 km hızla uçakla yarışan Maglev trenini üretti
Ulaştırma Bakanlığının açıkladığı Sivas-Malatya Hızlı Tren projesi tamamen oyalamadan ibaret; oysa Malatya, Yüksek Hızlı Tren ile demiryolu bağlantılarını tüm çevre illerle kurmak isteyen ticari ve sanayi altyapısı yüksek bir merkezi şehir.
Havalimanına gelince o da başlı başına bir komedi, duyduk duymadık demeyin lütfen, güzide şehrimiz halâ askeri bir havaalanında sığıntı gibi alanın bir köşesinde zaman harcıyor. Sivil bir havalimanından mahrum Malatya!...
Malatya'nın tarımı iklim değişikliği, kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle susuzlukla karşı karşıya, kimi seneler çiftçilerimizin yıllarca verdikleri emekler ziyan olup gitmekte.
Merkezi hükümet şehrimizin susuzluk feryadına kulak tıkayan bir tutum içerisinde, oysa yanı başımızdaki Karakaya Barajından sağlanacak suyu son teknoloji ile damlama sulama yöntemini şart koşup destekleyerek bölge tarımını şaha kaldırabilir.
Oldu Bittiye Kurban Edilen Şehir
Değerli okurlar,
Malatya, yaşadığı korkunç, yüzyılın felaketi olarak nitelenen depremler sonrasında alelacele talan mantığıyla inşa edilmeye çalışılan ruhundan soyutlanmış, biçare, ruhsuz bir beton labirent yığınından başka bir şey olmayacak. Sizlere gösterilen fiyakalı görsellerle gözünüz boyanmaya çalışılıyor, inanmayın... Hakikat ise bambaşka tecelli edecek, göreceksiniz...
Bu konuda yanılmayı ne çok isterim bilemezsiniz... Bu şehir benim ve sizin şehriniz...
Sözümüzün başında belirtmeliyim; şu an görev başındaki şehrimizin gerek Valisi Seddar Yavuz olsun, Gerekse de Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit ve Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın'ın Malatya’nın ruhsuz bir beton labirent yığını şeklinde inşa edilmesi projesinde bulunmuş insanlar değiller.
İnşa edilen iş merkezlerindeki ofislerin içerisine WC, lavabo yok! Çarşı, beton yapılar yığını şeklinde iç karartıcı!
Yarın ortaya çıkacak betondan müteşekkil ilkel Malatya'nın sorumluları, Malatyalı olmadıkları gibi, şehrimizin estetik, tarihi ve kültürel kimliğiyle de herhangi bir kaygı sahibi değiller. Onlar yaptıkları işin sadece parasal boyutuyla ilgili şahıslardır.
Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu inşa edilmekte olan şehrimizin çarşısı için yaptığı gözlem ve eleştirisi şöyle:
“Şu anda çarşı merkezinde Malatya'nın yapısına, kültürüne uymayan, hatta iş merkezi silüetine dahi uymayan beton yüzlü binalar yükseliyor. Tanıtımlarda ve görsellerde çok güzel bir çarşı projesi sergilenirken yerinde yapılan binaların cephelerinde düz boya vurularak geçiliyor. İkinci olarak, şu anda çarşı projesinde üst katlarda yapılan ofislerin içerisine WC, lavabo konulmamakta, eski hanlardaki gibi ortak WC ve lavabo konulmaktadır. Günümüz şartlarında ve teknolojisinde böyle bir şey kabul edilmez. O yapılan ofisler boş kalır, yapılan emeğe ve çarşımıza yazık olur.”