Vahdettin Yiğitcan

Çok Yönlü Başkan Selahattin Gürkan

Vahdettin Yiğitcan

Dünyanın ve kainatın işleyişi içerisinde yegane sınanan ayrıcalıklı ve "meçhul", tek mahluk insandır.

Yüce yaratıcının bahşettiği iradi tercih yetisi nedeniyle, "eşrefi mahlukat" ve "esfeli safilin" olma kabiliyeti ile mücehhezdir. 

İnsanın "meçhul" bir varlık olması ise iradi serbestiyet alanının sınırsızlığı yüzündendir.

Ben, insanın bu özelliğine istinaden ona, yani insana, sonsuz bilinmeyenli denklem diyorum.

Aklınıza gelebilecek bütün ihtimallere açık, davranış ve inanç eğilimleri gösterebilir.

Bu saydığımız nicelikler, insana bakışın temel boyutu.

Günlük yaşam koşturmacası içerisinde, kendimizin ve çevremizdeki insanların alışılmış ve bilinen özellikleri nedeniyle aşina olduğumuz davranış biçimleri bizlerde kalıplaşmış kanaatler oluşturuyor. Bu kanaatler aslında çok büyük bir rahatlık sağlıyor.

Hayat mücadelesi içerisinde uğraştığımız işlerimiz, iş yapış tarzımız, inanç yapımız, konuşma tarzımız, sözlerimizin samimiyet derecesi hatta verdiğimiz ve aldığımız selamların içtenliği, kişiliğimizi, insanlığımızı, karakterimizi biraz daha dikkat edersek eğitim düzeyimizi birebir yansıtan ayna gibidirler. 

Bu kadar sözden sonra konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'a getirmek istiyorum.

Daha önce de söylemiştim, sosyal medya denilen mecralarla bizatihi ilgilenmiyorum.

Ne var ki, iki hesabım var, oralara yansıyan tanıdık bildirimler varsa açıp bakıyorum. Sizin anlayacağınız o mecralarda saatlerce gezinmiyor, zaman harcamıyorum.

Selahattin Gürkan'ın Eylül ayının ilk günü Twitter sayfasından paylaştığı Ataol Behramoğlu'nun "Eylül" şiiri beni 1975 yılına "Militan Dergisi" günlerine götürdü.

Ataol Behramoğlu kardeşi Nihat Behram ile birlikte çıkarıyorlardı Militan Dergisini. Ancak 18 sayı çıkabildi... "Ne Yağmur… Ne Şiirler…" ve "Bir Gün Mutlaka" o yılların delişmen heyecanıydı benim için...

Bu paylaşımıyla sayın Gürkan, şiir sevgisinin yanında insani duygu paylaşımı açısından insanlar arası ideolojik duvarlara karşı bir tutumu benimsediğini göstermiş oluyordu. Gürkan'ın kendisini yakinen tanımıyorum. Yakın çevresi eğitim camiasından duyduğuma göre Milliyetçi Hareket Partisi ideolojisi bağlısı olduğu söyleniyordu, bu tespit ne kadar doğru bilemem.

Ancak Gürkan'ın bir Türk Milliyetçisi olarak Ataol Behramoğu'nun şiirini paylaşmasını takdirle karşılıyorum.

Bitmedi, sayın Gürkan'ın şiirli paylaşımı bu kez müslümanca düşüncenin mütefekkir ismi Sezai Karakoç'la devam ediyor.

Büyükşehir İtfaiye personelinin kurtardığı kumrunun his yüklü sevincini yaşayan Gürkan, Twitter hesabından şu paylaşımda bulundu: "Ülkendeki kuşlardan ne haber var, diyordu şair ... Ve Senden ümit kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır, diye devam ediyordu ...

Büyükşehir Belediyemiz İtfaiye ekipleri, bitkin haldeki kumruya can suyu oldu. Biz böyle çok güzeliz."

Son olarak dün Dünya Okuma Yazma Günü dolayısıyla yaptığı paylaşım da doğrusu bu yazıyı yazmama güzel bir vesile oldu.
------------------------------------------------------------------------------------


Selahattin Gürkan
@selahattingrkn


36m
“Kitapsız yaşamak, kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.” Dünya Okuma Yazma Günümüz kutlu olsun. Bugüne daha çok kitap okumak ve yazmak yakışır. 
 
 
 
#8EylülDünyaOkumaYazmaGünü
Eleştirdiğim yanlarının ötesinde entelektüel ilgileri nedeniyle de Selahattin Gürkan'ı hayli ilginç buluyorum.
 

Yorumlar 2
Ahmet bugra 10 Eylül 2020 13:37

Yazınızı okudum. Büyükşehir belediye başkanı Malatya'nın bütüncül kalkinmasi için harekete geçeceğine o da modaya kapılmış anlaşılan. Piar herşeyin çaresi öyle mi?. Hakkında yazılan yaziyi okudum ama sadre şifa bir bilgi bulamadım. Çok yönlü, şiir seven, ideoloji üstü bir zat imiş. Doğrusu gülmek mi gerekti, ağlamak mi gerekti bilemedim. Gürkan sadece kendisini değil Malatya'ya da dibe çekiyor... Piar derken işin cilkini cikardi çünkü.. üzüldüm en cok da kalem erbabı görüntüsü veren kaleminizi harcaminiza. Yazık etmeyin kendinize. Piarin en önemli özelliği söz ile eylem arasındaki uyumdur. Başkanı marka şehir kultu konusundaki projelerle fark yarattığı zaman millet olarak takdir edeceğiz. Ne olur herkese hak ettiği degeri gösterelim, onları özverili çalışmaya, koşturmaya yönlendirelim. Kaleminizi bunun için sivriltin. Aksi takdirde Başkan piarla oturduğu koltuğun anlamını da önemini de kavramayabilir. Kral çıplak demeyi deneyin zorlanarak da olsa. Vicdanınız da rahat edecek emin olun. Vicdanını kaybeden her kalem erbabı kendisine de içinde yaşadığı topluma da yuktur çünkü. Süslü ifadelerle gerçeği bulandırabilirsiniz, ancak olduremezsiniz.selam ve saygılarımla.

rafik 10 Eylül 2020 12:30

yazar istediğini almış anlaşılan...

Yazarın Diğer Yazıları