Vahdettin Yiğitcan

Bir Oktay Sinanoğlu Vardı!..

Vahdettin Yiğitcan

Değerli okurlar,

Hamaset yapmak makul, mutedil ve muvafık insanların işi değildir.

Bu insanlar hamasetten kaçınmakla beraber hamaset yapanlardan da tiksinirler.

Normal şartlar altında hamaset yapmak pazar çığırtkanlarının işidir ve hamaset dilinin müşterisi de akıldan azade, duygudan ibaret, adına kitle dediğimiz kalabalıklardır. Kitle ruhunu harekete geçirmenin tek kelimelik komutu: "hurrraa" demek yeterlidir.

Kitlelerde ne akıl yürütme vardır ne de muhakeme kabiliyeti.

Savaş meydanları ve düşmana karşı azamet satmak halleri dışında hamaset yapmak çaresizlik ve acziyeti ifade eder.  

Yalnız bazı haller ve kimi olaylar vardır ki, bunların izah ve anlatımını makul, mutedil ve muvafık bir dil ile gerçekleştiremezsiniz.

Bazı halleri ve kimi olayları izah etmeye, alanında kutup yıldızı olmuş mümtaz şahsiyetleri anlatmaya kalkarsanız ister istemez mutlaka sıradışı bir anlatım dilini kullanmanız gerekecektir. Bu durum asla hamaset olmayıp, hak edilmiş bir takdirin ve iltifatın teslim edilme ifadesidir.

Bir Oktay Sinanoğlu Vardı!..

Kimya ilminde dünya bilim literatürüne girmiş bir Türk Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu. 
-------------------------------------------------------------
Hakkında yazılanlar o kadar zengin ki, birkaç ciltlik külliyat hacminde...

Oktay Sinanoğlu'nun tek başına, yalınkılıç verdiği mücadele genç neslimize örnek olacak bir azmin hikâyesidir.

Kimya ilminde dünya bilim literatürüne girmiş bir Türk Oktay Sinanoğlu.  

Milli Eğitimin müfredat programına alması gereken, yeni yetişmekte olan öğrencilere rol model olan, göğsümüzü kabartan dünya çapında bir dersin adıdır Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu.

Hakkında Yazılan Yazı ve Yapılan Haber...

"26 yaşında son 300 yılın en yüksek bilimsel statüsüne ulaşıp apar topar amerikaya götürülen genc yetenekli profesör. kimya bilimine yeni katkıları olduğu söyleniyor ve bir dönem amerika kimya enstitüsü başkanlığı yaptığı bilniyor. türkçeye hassasiyeti ve vakıf olduğu bilimsel konulardan dolayı saygıdeğer insan."..

"Türkçe giderse Türkiye gider"

Oktay Sinanoğlu, 1980'li yıllarda Türk siyasetindeki sorunlar, eğitim ve dil bilimi gibi konularla ilgilendi, kendisini Türkçe öğretimine adadı. Sinanoğlu, birçok röportajında, konferansında ve makalesinde "Türkçe giderse Türkiye gider. Yabancı dille eğitim ile Türkiye gider" düşüncesini savundu.

Sinanoğlu, hayatını anlattığı bir röportajında, İngilizler ve Amerikalıların tek gayesinin dünyayı sömürgeleştirmek olduğunu savunarak, "Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçeyi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için savaşla, topla uğraşmayacak, dilinden başlayacaksınız." ifadelerini kullandı.

Sinanoğlu, bir başka konuşmasında ise Türkçe ve kültüre ilişkin, "Kültürün gitmişse her şeyin gitmiş demektir. Türkiye'de kaç kişi bunu söylüyor. 15 tane kitap yazdık. Gönlü yüzdüren dildir. Toplumun diline de kültür deriz. Bunun tarifini de biz yaptık. Kültür toplumun gönlüdür. Herkesin de gönlü vardır. Bizim Türkçede dünyanın en eski dillerindendir. Matematik gibi yapısı vardır.

Kısaca: Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu

1935 yılında babasının Türkiye Başkonsolosluğu’ndaki görevi gereği bulunduğu İtalya’nın Bari şehrinde doğdu. II. Dünya Savaşı başlayınca aile Ankara’ya döndü. Liseyi okul birinciliğiyle bitirdikten sonra üniversite eğitimi için California Üniversitesi Berkeley’e burslu olarak gitti. Sinanoğlu’nun eğitim süreci ve akademik ilerleyişi baş döndürücüdür. Üç senede Kimya Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi.

Bir Oktay Sinanoğlu Vardı!..
Oktay Sinanoğlu, ardında bıraktığı mirasıyla boşluğu asla doldurulamayacak bir düşünce mimarıydı
-----------------------------------------------------------

Çalışmalarına ara vermeden devam etti ve 1963’te uzun zamandır açıklanamayan kuantum mekaniğiyle ilgili bir problemi çözüme kavuşturmasıyla profesörlük unvanı kazandı. Aralarında İngilizlerin Newton’dan sonra en büyük fizikçi olarak gördüğü Paul Dirac gibi dâhilerin de bulunduğu bilim insanlarının baş edemediği problemleri çözmesi, Sinanoğlu’nun ne denli saygın bir konuma geldiğini anlamak açısından önemlidir.  Aktif akademik yaşamında ABD, Almanya, Japonya, Türkiye, hatta Meksika’da pek çok saygın bilim ödülüne layık görüldü. 1997’de Türkiye’ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nde görev aldı. Bu okulu tercih etmesinde üniversitenin Türkçe eğitim veriyor olması etkiliydi. 2002’ye kadar burada görev yaptı. Oktay Sinanoğlu tam bir Türkçe aşığıydı. Türkçenin bilim üretmeye çok yatkın olduğunu düşünüyordu. 19 Nisan 2015 tarihinde Amerika'nın Florida eyaletinde hayatını kaybetti. Geride bıraktığı eserler ile düşünce dünyamıza çok önemli katkılarda bulundu. Özlemle aradığı ve yetiştirmeye çalıştığı bilinçli gençliğimize düşen, Oktay Sinanoğlu’nun yitip giden bir değer olmasına izin vermemektir. Ardında bıraktığı mirasın bilinciyle, boşluğu asla doldurulamayacak bu düşünce mimarını saygıyla anıyoruz.

Kaynak:
https://www.aa.com.tr/tr/kultur/turkce-sevdalisi-turk-einstein-oktay-sinanoglu-vefatinin-9uncu-yilinda-aniliyor/3196316
https://services.tubitak.gov.tr/edergi/yazi.pdf;jsessionid=8lGO5Eeb8NznyK+0bAxlrpGJ?dergiKodu=4&cilt=48&sayi=878&sayfa=34&yaziid=37638

Yazarın Diğer Yazıları