Ülkemizin Doğu Akdeniz'de ve Karadeniz'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri harıl harıl sürerken...
Ve yine ülkemiz, Kuzey Irak'ta, Suriye'de ve Libya'da sıcak çatışmaların içerisinde teyakkuz durumunda tetikte beklerken...
İçeride ve dışarıda FETÖ. PKK, DEAŞ ve DHKPC belalarına karşı devamlı bir takip ve operasyon hali devam ederken...
Rusya ve Batılı dostlarına güvenen Ermenistan Fransa'nın da kışkırtması ile 30 yıl öncesinin savunmasız Azerbaycan'ı zannettiği tam teçhizat tahkim olmuş günümüz Azerbaycan'ına akli melekelerini yitirmiş bir çılgınlıkla saldırdı.
Hem de dünyanın gözü önünde, savunmasız sivil insanları hedefine koyarak saldırdı.
Türkiye'nin de haddinden fazla meşguliyetini fırsat bildi bu arada...
Saldırdı da ne oldu! Söylemesi ayıp dünyaya rezil oldu, kıçı üstüne oturdu ve Azerbaycan karşısında diz çökmek zorunda kaldı...
Şimdi tıpış tıpış Karabağ'dan içi kan ağlayarak çekiliyor... Ermenistan'da yönetim felç olmuş durumda...
30 Eylül tarihinde savaşın başladığı ilk günlerde yazdığım yazının son kısmını söz sırası gelmişken tekrar edeyim...
"Başlattığı bu savaşla "Zavallı" Ermenistan, beyhude bir kükreyişle içinde bulunduğu zor durumu daha da çıkmaza soktuğu gerçeğidir. Rusya'nın, Fransa’nın ve kimi batılı ülkelerin maşası olduğu sürece Ermenistan ömrü billah bu bölgede rahat uyku uyuyamayacaktır. Ermenistan'ın hayati çıkarları ve güven içerisinde geleceğe yürümesi, bölgedeki Türk devletleriyle uzlaşmaktan ve onlarla barış içerisinde yaşamaktan geçmektedir."
30 Eylül günü bu uyarıyı dikkate alsaydı Ermenistan böylesine bir yıkımla karşılaşmayacaktı...
Ermenistan'a karşı kazanılan zaferin perde arkasındaki güç elbetteki Türkiye'dir.
Azerbaycan'ın yanında Türkiye olmasaydı batılı ülkeler ve Rusya, Azerbaycan'ı inanın bir kaşık suda boğarlardı...
Yaklaşık 45 gün süren Ermenistan - Azerbaycan savaşının her aşamasında Azerbaycan'a ayar vermeye kalkan batılı ülkelere cepheden karşı çıkan tek ülke Türkiye oldu...
Devletimiz "Eğer bu savaşa müdahil olursanız, ben de tüm gücümle Azerbaycan'ın yanındayım" diyerek Ermenistan'a arka çıkacak ülkelerin umutlarını kursaklarında bıraktı.
Evet, ülkemizin yirmi yıl öncesine göre savunma sanayindeki kat ettiğimiz iftihar vesilesi mesafe ve kahraman askerimizin göğsümüzü kabartan savaşma kaabiliyeti, bizim, bölgemizde alnımız açık ve başımız dik bir kadim devlet olduğumuzu dünyaya ilan ediyor. Azerbaycan Zaferi, Tarihi Dönüm Müjdesi olarak tarihe geçmiştir... Bölgesel güç olduğumuzun tescilidir.
Ah bunu bir de muhalefet görebilse...
Ah bunun arkasına bir de iktidarın yerel taşra açgözlüleri sığınmasa...
