Vahdettin Yiğitcan

Arslantepe'de asıl iş şimdi başlıyor

Vahdettin Yiğitcan

Malatya'nın dünya tarihine ışık tutan eşsiz en güzel rüyası Arslantepe ete kemiğe bürünerek hayata geçti.

Tam doksan yıldır iğneyle kuyu kazarcasına emek verilerek yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde Arslantepe, nihayet bu yıl semeresini verdi ve UNESCO tarafından kalıcı Dünya Mirası Listesine girmeye hak kazandı...

Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)'nun 44'ncü Dünya Miras Komitesi toplantısında, Anadolu'nun bilinen en eski şehir devletinin kurulduğu Arslantepe Höyüğü UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne kaydedildi. 

Komitenin 44'ncü toplantısında alınan Arslantepe kararı da ayrıca tebessüm ettirici bir tevafuk olsa gerek... 

1930'ların başında ilk olarak Fransızların başlattığı Arslantepe kazılarını 1961 yılından başlayarak günümüze kadar devam ettiren İtalyanlar, insanlığın ortak değeri olan Arslatepe'yi tabir yerindeyse dünyaya daha doğru bir ifadeyle insanlığa armağan ettiler diyebiliriz. 

Bir Malatyalı olarak bu çalışmalara başından itibaren emeği geçen herkese teşekkür ederiz...

Yeri geldikçe Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminde tarihi eserlerimizi aslına uygun onarımını sağlayarak ihya eden Selahattin Gürkan'ı saygıyla anıyorum...

UNESCO'nun Dünya Mirası listesine giren Arslantepe şimdi çok daha ihtimam gösterilmesi gereken bir konuma yükselmiş oldu.

Bilim çevreleri ve akademik çalışmalar yürüten ilgili ilim adamlarının makaleleri nedeniyle, doğal olarak ilgili ilgisiz her kesimin Arslantepe'yi yerinde gezip görme arzusunu kamçılayacaktır. Bu durum ziyaretçi sayısının artacağı anlamına gelmektedir...

Mevcut haliyle Arslantepe, tarihi önemine yaraşır biçimde ve hassas yapısı nedeniyle ziyaretçi kabul etme fiziki şartlarını taşımamaktadır... 

Arslantepe'yi görmek ve incelemek isteyen ziyaretçiler kazı alanının dışında yürüme mesafesinde bir karşılama ve bilgilendirme binasının tematik salonlarında ağırlanmalılar.

Bu binada ziyaretçilerin sosyal ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra Arslantepe kazılarının kısa tarihçesi ve buluntuların bilimsel değerlendirilmesi görsel, işitsel sunum ve anlatım metoduyla gelen misafirler bilgilendirilmelidir. 

Arslantepe kazılarında bulunan insan ve hayvan heykellerinin farklı boyutlardaki minyatürleri ve duvar resimleri de satışa sunulmalıdır...

Konaklama ve Yeme İçme

Benim söylemekten dilimde tüy bitti ancak yine de ısrarla söylemeye devam edeceğim.

Değerli Belediye Başkanlarımız, sizler, Malatya ekonomisine katkı sunması açısından turizm sektöründen azami istifade etmek istiyorsanız, inanıyorum ki kesinlikle istiyorsunuz...

Selahattin Gürkan'ın Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminde Eskimalatya'yı turizme açmak ve bölgesini turizme kazandırmak için olağanüstü bir çaba sarf ettiğini biliyorum.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar da kadim şehir Çırmıktı'da bölgenin turizme kazandırılması adına yoğun bir çaba içerisinde...

Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder'in de Battalgazi'nin cazibe merkezi olması adına Arslantepe için varını yoğunu ortaya koyacağından eminim.

Yapılacak iş çok basit, Belediyelerimiz bir araya gelerek tur operatörlerinin hizmetine yönelik 5 yıldızlı bir otel inşa ederek taşın altına ellerini koymalılar... 

Ve aynı otelde eşsiz Malatya Fırın ve Ev yemeklerinin yanı sıra kayısı tatlılarından oluşan zengin bir çeşitlilikle Malatya Mutfağının eşsiz lezzetleriyle gelen misafirleri ağırlamanın nasıl gerçekleştirilebileceğini planlamalılar... 

"Malatya Destinasyonu" adını verdikleri bir paket programla da tur operatörleriyle anlaşıp üç-dört günlük Malatya gezisi koşuluyla tur operatörlerine yönelik cazip teşvikler vererek bir turizm hareketi başlatmak hiç de zor değil. 

Malatya henüz turizmle tanışmadı ve Malatya esnafı ister yerli isterse de yabancı turiste aşina değil... Kahir ekseriyetinin halâ raflarında sergiledikleri ürünlerin fiyat etiketi yok!..

Malatya'da turizmin belediyeler öncülüğünde başlaması işin ciddiyetle ele alınması açısından çok önemli...

Özel sektör zaman içerisinde durumun önem ve inceliklerini kavrayacaktır. 

Arslantepe Üzerine Gözlem ve Öneriler

Yıllardır Arslantepe kazılarını yerinde ziyaret eden, yetmezmiş gibi bir arkeolog tecessüsüyle hakkında kaleme alınan yerli ve özellikle de yabancı makaleleri okuyan gönüllü bir uzmanın tespitlerini sizlere sunmaktan büyük mutluluk duyuyorum...

Arslantepe Höyüğü gibi arkeolojik alanlar girip gezilecek alanlar değildir.

Bu tür yerler içerisinde ziyaretçinin gezip görebildiği tek yer Arslantepe’dir. 

Kerpiç yapılar hassas olduğundan özenle korunması gereklidir.

2012 yılında yapılan düzenlemeyle Arslantepe Höyüğü ziyarete açıldı. Höyüğün dışı 3. Derece sit alanı olarak tescillenmiş. 

Burada yapılan düzenlemeyle 1930’larda Ankara’ya götürülen Geç Hitit Dönemine (Melid Krallığı) ait aslan heykelleri ve saray duvarını süsleyen taş levhaların kopyası yerleştirilmiş. 

Ziyaretçiler önce kopya eserlerle karşılaşıyor ama Melid Krallığı sarayının ne olduğu hakkında fikir de ediniyorlar.

1. Derece Sit Alanında müdahale yok, her şey çok iyi korunmuş; orijinal. Zaten UNESCO’nun bu kararında korumanın başarısı da dikkate alınmış.

Ancak şu anda yoğun bir ziyaretçi akını var. 26 Temmuz’da listeye alınınca Arslantepe Türkiye çapında tanınır oldu. 

Çok sayıda bireysel gezgin ile beraber seyahat acenteleri de turist getiriyor.

Dolayısıyla Arslantepe üzerinde ziyaretçi baskısı arttı. Bir an önce uygun bir noktaya karşılama merkezinin yapılması gerekiyor. 

Şu anda gelen ziyaretçilerin ihtiyacını karşılayacak tesisler yok. 

1. Derece Sit Alanının olduğu yerdeki güvenlik kulübesi bitişiğine iki adet tuvalet yapılmış ama bunu ziyaretçilere kullandırmak doğru olmaz; zaten yeterli de değil. Kaldı ki bu alanda bize göre tuvalet olması doğru değil çünkü aşağıda arkeolojik katmanlar varmış.

Höyüğe yürüyüş mesafesinde yerlere, alanın görselliğini, doğasını bozmadan, siluete uygun karşılama tesisinin yapılması elzem. 

Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi Belediyesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğinde tesisler yapılacağına dair açıklamalar yapıldı ama henüz ortada bir şey yok. 

Karşılama merkezi ziyaretçilerin insani ihtiyaçlarını karşılayacak mekanları içermeli. Tuvalet, bir bardak çay, su içebileceğiniz bir kafeterya, oturup dinlenilecek yerler, havanın yağışlı olması durumunda insanların korunabileceği bir mekan, araç parkı, hatta mescit, bebek emzirme odası.

Höyük yapısı gereği yürürken engelli, hasta, yaşlı insanlara sorun çıkarabiliyor.

Yürüyüş için düzenleme yapılmış ama engellilere yönelik düzenleme eksik kalmış. 

Engelli ziyaretçi merdivenlerden çıkıp inerken zorlanabiliyor. Yeni gezi güzergahında engellilerin durumunun dikkate alınmasını gerekir.

Binlerce yıldır korunan duvarlar insan eli değince zarar görebiliyor ve dağılabiliyor. 

Yine yapı hasar görmesin diye içeriye bir defa da 10 kişiden fazla kişinin girmemesi uygundur.  

Arslantepe listeye girdi ama iş bitmedi. Bundan sonra UNESCO alanı layıkıyla korunup korunmadığını kontrol edecek Arslantepe Höyüğünün mülkiyeti Kültür ve Turizm Bakanlığında.

Alan yönetimi bir protokolle Battalgazi Belediyesine verilmiş.

Bu işler elbette para işi. Şanlıurfa'daki Göbeklitepe’ye Doğuş Grubu çok büyük bir katkı sağlıyor. 

Yıllar içerisinde milyonlarca dolar aktaracaklar. 

Malatyalı olarak yeri geldi mi işadamlarımızla övünüyoruz. 

Bir tanesi çıkıp Arslantepe’ye sponsor olabilir. 

Sponsorluk sayesinde bütçe engeli ortadan kalkar, uygulanacak projelere para bulunur, şuradan buradan aylar süren yazışmalarla para aranmaz.

Yorumlar 1
mustafa turan 06 Ekim 2021 09:04

VAHDETTİN HOCAM HERKES DESİNLERE OYNUYOR. BEN ARSLANTEPE YE GİDEYİM ORDA 2 FOTO ÇEKEYİM.GELMEDİ DEMESİNLER MODUNDALAR. DEDİĞİNİZ GİBİ ORAYA BİR KAFETERYA YAPMAK ÇOK MU ZOR BİR ŞEY. TURSİTLER 5.000 KM GELİYORLAR ARSLANTEPEYİ GEZİP GİDİYORLAR. OTORUP DİNLENECEK YERLERİ YOK.LAVABO İHTİACLARINI GİDERECEKLERİ YERLER YOK. NE KADAR AYIP BİR ŞEY.

Yazarın Diğer Yazıları