Vahdettin Yiğitcan

Arslantepe Bu Gidişle Daha Çok Bekler Ziyaretçilerini!

Vahdettin Yiğitcan

Selahattin Gürkan, Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminde Eski Malatya'da bulunan sayısız eserleri aslına uygun bir şekilde onarımdan geçirerek, imkansız gibi görünen işlere imza attı.

Çocukluk yıllarından hatırladığım Ulucami ve Silahtar Mustafapaşa Kervansarayı'nın o harabe hallerinin fotoğrafları hala gözlerimin önünde. Selahattin Gürkan'ın yaptığı aslına uygun onarımların bizzat canlı şahidiyim diyebilirim. 

Yüzyılların ihmaline kurban edilen tarihi eser ve yapılara yeniden hayatiyet kazandırdı.  

Görebildiğim kadarıyla bir tek surların onarımı isabetli yapılamadı; adeta biriketten yapılmış bir kaleyi andıran bir görünümle bu surlar tarihi eserden çok filim platosuna benziyor.  

Eski Malatya gibi taşralılığı içselleştirmiş, çorak bir kültür altyapısına sahip çevrede "Sanat Sokağı" oluşturması başlı başına cesaret örneği . Bunu da başarmış. 

Sanat Sokağına da, tarihi yapılar ve kültürel mirasın korunması üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmış bir mimar, öğretim görevlisi olan Metin Sözen adını koymuş.

Ancak... Ancak deyince madalyonun diğer yüzünü de görmemiz icap ediyor.

Değerli Selahattin Gürkan'ın çok sevdiği ve sık sık cümleleri içerisinde kullandığı bir kelime var "Bütüncül"

Gürkan, bütüncül kelimesini adeta lügatimize kendisi kazandırmışcasına rahatlıkla dili sürçmeden kullanıyor. 

Şahsen bu fakir, asla "bütüncül" kelimesini kullanamaz. 

Mesela bu kelime yerine "dört başı mamur" demeyi daha uygun bulurum. Neyse konumuz bu değil.

Değerli Gürkan, tüm bu hizmetleri yaparken hem yönettiği şehri güzelleştirmek hem de şehrini ziyaret edecek yerli ve yabancı ziyaretçilere tarihi eserleri en güzel şekilde sergilemek amacı taşımaktadır.

Selahattin Gürkan bu amacına ulaşabilmiş midir? Orası müphem.

Çünkü sayın Gürkan maalesef, kendi söylemiyle "bütüncül" düşünememiştir.

Bir yörenin bir şehrin ziyaretçi akınına uğrayabilmesi için ziyaret edilecek mekanların güzelliğinin dışında diğer sosyal ihtiyaçların da en güzel şekilde karşılanması icap etmektedir.

Evet, çok ama çok değerli Arslantepe Höyüğü'nde kazılar sonrası ulaşılan bilgiler ve objeler, insanlığın tarihi süreç içerisinde gelişim seyri hakkında eşsiz materyallerle günümüze ışık tutuyor.

Yerli ve yabancı tur şirketlerinin tercih edebilecekleri sosyal imkanları hazırlamazsanız ziyaretçi yerine ancak avcunuzu yalarsınız.

Sosyal imkanların en başında konaklama, eğlence ve yeme içme, yeni terimiyle gastronomi geliyor.

Kuzey Ege, muhteşem Kazdağları ve deniziyle dünyanın eşsiz güzelliğine sahip bir kıyı şeridi.

Bizatihi Edremit Belediyesine ait otel, kaplıca, dinlenme ve konaklama tesisleri bulunuyor.

Kısacası sayın Gürkan, yerli ve yabancı ziyaretçileri en güzel şekilde ağırlayabilmek için konaklama tesisi kurmak yönünde maalesef zaafiyet göstermiştir. En kısa zamanda böylesi tesisler bizzat mahallinde yani Eskimalatya'da kurulmalıdır.

Tur şirketlerine makul oranda sağlanacak imkanlarla ziyaretçi akışı garanti edilerek, kurulacak tesisler ticari anlamda karlılığı da beraberinde getirecektir.

Ziyaretçi akışının ekonomik getirileri yöre halkına yansımasıyla istihdam ve ticari hayat bu durumdan olumlu etkilenecektir.

Daha dün keşfedilen Göbeklitepe turizm hareketleri bakımından fersah fersah Arslantepe'yi geçmiştir.

Oysa Arslantepe'nin tarihi ehemmiyeti çok farklı... Üstünlük farkı yok, tarihe tanıklıkları farklı...

Böylesine tarihi hazinenin gerektiği şekilde değerlendirilememesi insanın içini sızlatıyor.

Eğer şimdiye kadar ki "bütüncül" adım atamama hali devam ederse Arslantepe daha çok bekler ziyaretçilerini!... 

Yeşilyurt'da Neler Oluyor?

Yeşilyurt Belediyesi "Erken kalkan yol alır" atasözünü ilke edinmiş adeta. Darısı diğer belediyelerin de başına.

AK Parti iktidarının en hayırlı bulduğum icraatlarından "Millet Kıraathanesi" projesini ilk olarak Yeşilyurt Belediyesi Zaviye Mahallesinde hizmete sundu. Övünmek gibi olmasın doğduğum, gözümü dünyaya açtığım benim mahallemdir Zaviye Mahallesi. Gittim, gördüm ve yazdım. Ardından Gedik Kültür Merkezindeki Kütüphaneyi de ziyaret ettim ve yazdım. 

Malatya basınında yer alan haberlere göre Yeşilyurt’ta Millet Kıraathanesinin sayısı yakında yediye çıkacakmış. 

Yürekten kutluyorum.

Yeşilyurt Belediyesinin basınla iletişimden aciz basın müşavirliği görevlileri kulaklarını tıkamaz da iletişim kurarlarsa teker teker yeni "Millet Kıraathaneleri"ni ve hayata kazandırılan başka projelerini de görmek ve yakından tanımak isterim. Malatya'da her ne hikmetse resmi bir işle görevli zevat (istisnaları hariç tutuyorum) kendini alemin kralı zannediyor!

Asıl konumu ıskalamadan sözü kadim Çırmıhtı'da kurulan Lezzet Vadisi'ne getirmek istiyorum. 

Burada biribirini tamamlayan geleneksel mimarinin enfes örnekleri farklı işlevlerle faaliyete geçecekler.

Lokantası, oteli, çay ve kahve salonu, kahve kültürümüzü yansıtan müzesi ile tam bir dinlenme ve tefekkür mekanları hizmete sunulmanın arefesinde

Sayın başkan Mehmet Çınar değerli arkadaşım Mahir Temur'la yapmış olduğu bir söyleşide şöyle yakınıyordu:

 "Basın önemli, çünkü ben süreç içerisinde şunu gördüm. Siz Malatya’da yaşıyorsunuz. Burası 15 aydır açılmış ama ilk defa geliyorsunuz. Ben de fırsat bulup anlatamadım. Siz de talep edip incelemediniz."

Başkan Çınar'ın 15 aydır açık dediği yer, Yeşilyurt Belediyesinin Organize Seracılık Alanındaki faaliyetleri.

Mehmet Çınar'ın "Ben fırsat bulup anlatamadım" yakınması hiç kabul edilemeyecek bir uydurma mazeret!

Sayın başkan, siz kamuya faydalı bir hizmet yapıyorsanız basını bilgilendirmek, (öyle yarım yamalak adına BÜLTEN dediğiniz imla hatalarıyla dolu masabaşı yazıyla değil) yerinde bizzat sahada tatbiki olarak yüz yüze yapılmalıdır.

Sıcak ilgi ve gözleme dayalı bilgi, okuyucuya ve de halka en mükemmel biçimde yansıtılır.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Ancak Mehmet Çınar'ın hakkını teslim etmem gereken en önemli özelliği, gerçekleştirdiği projelerini titizlikle takip etmesidir.

Dilerim "Çırmıhtı Lezzet Diyarı" (Ben özellikle vadisi demiyorum) arzu edilen murada erer...

Yazarın Diğer Yazıları