Süveyda Keskin

Sevmek nedir ki?

Süveyda Keskin

Rahman’ın en kıymetli varlığı, kainatın öznesidir insan. Kaçınılmaz olarak Kur-an, insanı ve yaşamadaki insan ilişkilerini merkeze almış ve tanzim etmiştir. İnsan ilişkilerinin insanca ve hak zemininde yürüyebilmesi, mutlaka ki belli değerleri barındırmasıyla mümkündür. 

“İman edip salih ameller işleyenler için Rahman, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.” (Meryem/96)

Ayeti kerime insanlar arasındaki ilişkiyi, yüreklerde sevgiye bağlayacak bir çözüm örüntüsü sunmuş. İman/salih amel/ Rahman kodları sevgiye götürmüş.

İman; güven içinde olmak, emin olmak, korkusuz olmak anlamındaki (emân) kökünden türer. 

“Güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” demektir. “Sağlamlaştırmak, kesin karar vermek, tasdik etmek” manasındaki “akd” kökünden i’tikad da “iman” karşılığındadır. 

İtimad etmek, sadakat, sırdaşlık, itibar, inançtır. 

Demek ki Rahmana’a şeksiz şüphesiz itimad edecek, sağlamda, güvende, emin ellerde olduğunuzu tüm yüreğinizle hissedecek, tasdik edeceksiniz. Onu sırdaş bilecek, aynı zamanda sadık olacaksınız. Bu da size itibar, onur katacak, korkusuz kılacak sizi. 

Tüm bu üstün değerler sizde sapasağlam itikad oluşturacak. Bu hız ve donanımla salih işler yapacaksınız. Yanı başınızdakilere, tanıdığınıza, tanımadığınıza; insana koşacak fayda ve güzellik adına ne varsa yapacaksınız. Rahman’a ettiğiniz iman; güvenle aldığınız yol ve gayretiniz, insanlar üzerinde bu defa adınıza güven ve eminlik sıfatı kazandıracak, Salihlerden olacaksınız. Güvenilir olmak, sağlam karakter sahibi olmanın koşuludur. Aksi takdirde güvensiz kalpleri karaktersiz insanlar oluşturacaktır.

“Hanginizin daha iyi amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur.” (Mülk/2)

Ayetinin yüreklerde makes bulmasıyla sahaya inecek, Rabbin rızası uğruna faydayı gözeteceksiniz. 

“Hayat inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur.”

Diyen Aliya İzzetbegoviç, yine “Bence salih kişi, insana faydası dokunandır.” Diyordu.

Muhakkak ki salihat, ihlasla yapılan, Rahman’ın rızasına uygun olandır. Onu kıymetlendiren bu asli unsurdur. 

Yaradılanı yaradandan ötürü değil, yaradanın sevdiğini sevmek, sevmediğini sevmeyerek yapılandır. 

Mazlumu, masumu, mustazafı görebilmek, hakkı gücün yettiğince canlı tutabilmektir. 

“Hakkı ve sabrı tavsiye edebilmektir.”

Bu manada samimiyetle koşulsuz sevmektir.  “İman etmedikçe cennete giremez, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” düsturunu benimsemektir.

Gönüllerde sevgi meydana getirecek olan Rahman...

Rahman; kendine inanan, inanmayan her yarattığına adil şartlar sunan, rahmet eden, Allah’ın ayette iman ve salihatla yüreklere yerleştireceği sevgiyi, müminlere has kıldığının altını çizmek durumundayız. 

Bir annenin tüm evlatlarına eşit olanaklar ve sevgisine karşın her evladının, doğal işleyişte yüreğindeki yeri farklıdır. Bu anneden değil, evlatlarının karakter, icraat,, eylem ve duruşlarıyla alakalıdır. 

Sözün özü; sevgi, emniyet çemberi içinde verilen emek, samimiyet, özveri, fedakarlıktır… 

Ve muhakkak ki her insan, kimliği ve konumu ne olursa olsun sevmek ve sevilmek ister.

Sevgi insanın olmazsa olmazı, yaşama kaynağıdır. Verdikçe çoğalan istisnai ve özel duygulardandır. Çoğalmasında hiçbir beis yoktur. Sözün üstadı İsmet Özel’in dediği gibi

“Sevgi, mübalağa sanatıdır. Abartın…” 

Yorumlar 2
Betül Kılıç 04 Şubat 2021 13:20

Çok çok güzel dile getirilmiş... İstifade edilecek bir yazı Başarılı bir kalem, okumaya doyamadık.. Teşekkürler... ????

Barış perde 04 Şubat 2021 12:37

Doğru sözlerin karşısında mübalağa da bulunarak SECDE etmekten başka bir başka seçenek olamaz.Ayetler ve hadislerle tasdiklemende tek kelimeyle mükemmel harika, muhteşem.Gözün üç sırrı vardır. Bir dışardakini içeriye verir, içerdeki ni dışarıya yansıtır,kalbindeki ni göze yansıtır seninde kalemine ışık tutuyor SELAM olsun Hakikat karşısında SECDE edenlere yüreğinize sağlık

Yazarın Diğer Yazıları