Süveyda Keskin

Resul'e hakaret mi dediniz?

Süveyda Keskin

“Ey Resulüm ! Şüphesiz ki sen yüce bir ahlak üzeresin.” (Kalem/4)

Özü; insan ilişkilerinde denge, huzur, toplumsal zeminde hak, adalet olan Allah kelamı, bu öncelikle karakter ve ahlakında yapılandıran resulleri, insanlara söz konusu Müslümanlara örnek gösterirken, güzel ahlakı devre dışı bırakan Müslüman, dengeyi kaybetmiş, resulsüz bir yaşam sürerken, acınası haliyle resulü savunmaya kalkmış. 

Resulün yüce ahlakından zerre paye alamayanlar, onun savunucusu olmuş. İnsani ilişkilerde bi hayli zayıf kalanlar, yalan, dolan, her türlü entrikayla insanların maddi/manevi hakkını çiğneyenler resul savunucusu olmuş. 

Düzenbaz, ikiyüzlü, yalaka ve şakşakçı ama resul savunucusu olmuş! 

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” diyen resule inat; en ufak bir haksızlık karşısında dut yemiş bülbüle dönen sözde Müslüman resul savunucusu olmuş! 

“Biz sana kitabı ( Kur-an’ı) hak olarak indirdik ki insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleriyle hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma.” diye emrolunan resulün tek derdi Allah kelamını, helali haramı, doğruyu yanlışı, insanlara ulaştırma olan resulün ümmeti, “ beni aşar” mazeretiyle tepki vermez üste durumu ranta çevirirken resul savunucusu olmuş!

Tabir yerindeyse kül yutmayan Rabbinin varlığını çoktan unutmuş.

“Bana değmeyen yılan bin yaşasın.” Hodbin düşüncesiyle sahip olduğu para, makam, statü ve nüfuzunu kaybetme kaygısıyla yaşayan imanı üfürük sözde Müslümanlar “Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler bu davadan vazgeçmem.” diyen azılı düşman güruhuna mangal gibi yüreğiyle meydan okuyan resulüne rağmen, tüm pişkinliği ve rahatlığıyla nasıl olmuşsa resul savunucusu olmuş! 

Yaşamı boyunca bir insanı incitmemiş, eşlerinden bir tanesine çiğ laf etmemiş resule karşın kadını insan yerine dahi koymayan menfaatçi ve zalimler düzmece sözlerle resule yalan ve iftira atmışken en ala ihanet ve hakaretle resul savunucusu olmuş! 

“Komşusu açken, tok yatan bizden değildir.” diyen hurmasını, kuru ekmeğini paylaşan resulün yanında, etrafı fakir, aç, perişan olan; karşılaştığında ezildiğini, bakışlarını kaçırmasına şahit olurken dahi resul savunucusu olmuş!

Kur-an’da ki Muhmmed’den zerre dem vurmayan uydurma bir prototiple; ömrü cihatla geçen resulün üzerini örtmüş, onu fiziksel manada adeta ucuzlatırcasına yüklediği absürt, ayıp ve küçük düşürücü nitelendirmelerle hiçbir hasmın yapamayacağı hakaret ve haksızlığı yapmış ama o resul savunucusu olmuş!

Şeyhülislam Bahayi ne de güzel ifade etmiş.

“Bize kafir diyenin kendünde iman olsa,

Dinime ta’an edecek bari müselman olsa.” 

Resulün nezdinde ilk emri “ Oku” olan dinin muhatapları tefekkür ve her türlü okumadan yoksun, ilim- bilimden beri namerde muhtaç olmuş ama konjüktürel şovlarla resul savunucusu olmuş. 

Allah ve resulün düşmanları, düşmanlıklarına devam edecek. Bunların zararları ancak yaptıkları kadardır. Kur-an’sız resul inşa etmeye çalışan zihniyet ve yobazlar kadar asla zararlı olamazlar.

“O en yüce ahlak sahibiydi.” ete kemiğe, kişiliğe, karaktere dönüşen Kur-an ahlakı. O, bu şekilde örnekti. Bu örnekten nasiplenebildiğimiz ölçüde mümin ve ümmetiz. Onun destekçisi, savunucusu ve yol arkadaşıyız. Aksi durumda en çok zarar vereni en nankör olanı, en azılı düşmanıyız. 

Ucuz kahramanlıklar yutturulamaz ve bizi de kurtaramaz. 

“Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz ki Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.” (Azhap/2)

Yorumlar 5
Barış perde 31 Ocak 2021 00:55

İki doğru yoktur tek doğru vardır buda mutlak tek doğrudur

Asiye Yıldız 31 Ekim 2020 15:21

( Resûlüm) Deki ; Eğer Siz Beni Seviyorsanız Bana Uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir [ ALİ İMRAN-31] Ayete örnek olarak; Nasıl ki bir doktor hastasına ' eğer sağlığınıza kavuşmak istiyorsanız şu ilacı kullan demesi gibi veya sizin acıkmış birine ' açlığınızı gidermek istiyorsanız şu yemeği yiyin veyahut veyahut tehlikeli bir yerde yolunu kaybetmiş birine doğru yolu göstererek 'kurtulmak istiyorsanız bu yoldan gidin demeniz gibi , ayette de anlamamız gereken mesaj, önce şart cümlesi ardından da şartın cevabı... Hasta ilacı kullandığında sağlığına kavuşmak istiyor ama kullanmaz ise kavuşmak istemiyor demektir. Aç kalan yemek yemez ise açlığını gidermek istemiyor demektir. Son olan örnekte ise yolunu kaybeden kişi kendisine gösterilen yoldan gitmez ise kurtulmak istemiyor demektir. Ayette de aynı durum söz konusudur. Allahı sevdiğini söyleyen herkes Peygamber (sallahu aleyhi ve sellem) e tabi oluyor ise Allahı seviyor demektir .Aksi halde Allahı sevme iddiasında doğru değildir samimi değildir. Bana uyun diyen Rasullah a uyulacak alanlar sadece bir boyutla sınırlı değildir. İnanç ibadet ahlak sosyal siyasi ekonomik ve kültürel alanların tümünde uygulama emir ve tavsiyeleri vardır . Hangi alanda hangi uyarıyı yaptığını bilirsiniz ona göre davranırsınız... Kendisine son zamnlarda son günlerde yapılan çirkin saldırılara şahit olduk. İnsanlığın asıl ızdırabı kainatın efendisi Hz Muhammed s.a.v i tam anlamıyla tanımamış hakikî şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği hayat bahşeden esaslara samimi ve dürüst bir şekilde kucak açamayışından gelmektedir. Gerekse düşmanların,gerekse dost görünümlü postluların manevi sarsıntısı, maddiyat düşkünlüğü , sıkıntısı anarşi ve huzursuzluğu içinde bocalayışı da bundan kaynaklı olsa gerek. Onu anlamadıkça Onu rehber öncü edinmedikçe de buhrandan kurtulması imkansız. Allah ve Rasulünün karşı çıkanlar evet onlar mağlubiyete uğrayıp en zelil ve en alçak kimseler arasında olacaktır [Mücadele-20] Geçenlerde de söyledim bir ablaya. Burda da söylüyorum Müslüman olarak halimizi değiştirmedikçe azılı düşmanlar her türlü hadsizligine her türlü saldırıya haksızlığa devam edecektir. Hak ile beraber batılda ilerlemeye devam ediyor. Batılın Hakktan üstün gelmeye başlaması ,başımızdaki bir takım koltuk sevdalısı makam mevki şımarıklılarının Adam akıllı yönetim yapamadıklarından. Onların yönetimine mi muhtacız? Veya bu bozuk düzeni gidişatı kabul edip sessiz mi kalacağız? Tabiki hayır! Bizim vekilimiz Allahtır. Anayasamız Kuranı Kerimdir. Baş komutanımız da Rasullahtır inşaaAllah . Düzeni alt üst eden imanımızı ahlâkınızı zedelemeye çalışanlara sesimizi duyurmak hakkımızı savunmak zorundayız. Değil miydi ki ,En Büyük Cihad,Zalim Sultana Hakkı haykırmak! Geçen sosyal medyada bir karikatüre denk geldim. Bir parmaklıklar içinde hapsolmuş aslan var. Dışında da merkep. Merkep aslana özgürce alaylı bir şekilde hareketler yapıp sabrını zorlamaya çalışıyor. Karikatüre de şu cümleyi geçmişler ;cesaretli olan merkep değil ,aslanın içinde olduğu vaziyet . O vaziyet merkebi cesaretlendirir. Diye. Düşmanların bu özgürce alaylı hareketlerini de ben bu benzettim biraz veya çok. Düşmanların hakaret etme özgürlüğü bizi yönetenlerin HAİN VE İŞBİRLİKÇİ olmalarındandır. Güçlü olmamıza rağmen Gücümüzü kullanamıyor ve mahkumiyet hayatı yaşıyor isek bu menfaatçi yöneticiler yüzünden. Avcının biri soğuk bir günde avladığı güvercinleri sıraya dizmiş tek tek boğazlıyor. Havanın soğukluğundan dolayı gözünden yaşlar akmaya başlıyor. Güvercinlerden biri 'Avcıya bak bizi boğazlamaktan dolayı nasılda hüzünlü , bize düşkünlüğünden göz yaşı döküyor. Diğeri ise ölçüyü koyarak diyorki ' Gözlerinin yaşına değil Elinin yaptığına baka Heyhat! Yöneticilerin Kuran okuması Namaz Kılması Hiçbirimizi Yanıltmasın veya Aldatmasın. Uyguladıkları nizam ve icraatleri İslami olup olmadığına bakın. Söz amel ile çakıştığında söze itibar edilmez amele bakılır. 1000 insan içinde 1 insanın iş yapması ,1000 insanın 1 kişiye 1000 kere söyleyeceği sözden hayırlıdır. Düşmanı hep uzakta arıyoruz. Dibimizde bitenlerin haddi hesabı yok. Domino taşı gibiyiz maşallah. Bizi Yıkan Bizden. Eyvallah. Şimdi bizi hırslandıracak ayakta tutacak ve Davanın ucundan tutup daha fazla çaba gösterecek bir kıssa yı yazayım.. Michael Hart ' En etkili 100 kişi ' adlı kitabı için 28 yıl boyunca araştırma yapmış. İlk sıraya ( olması gereken ) Hz. Muhammed i koymuş. Londra da verdiği konferans sırasında yuvarlanıyor. Neden Muhammedi s.a.v ilk sıraya koydun? Tepkilerine maruz kalınca diyor ki o kinci topluma ' HAZRETİ MUHAMMED 611 YILINDA MEKKENİN GÖBEĞİNDE ' BEN ALLAH'IN RASULUYUM ' DEDİ. 3 KİŞİ ONA O SIRADA İMAN ETTİ. EN İYİ ARKADAŞI EŞİ VE BİR ÇOCUK. VE ŞİMDİ BİLE MİLYARLARCA İNSAN 1400 YIL SONRA BİLE ONA İNANIYOR VE BU SAYI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR . O BİR YALANCI OLAMAZ. ÇÜNKÜ BİR YALAN 14 ASIR SÜRMEZ. 1 MİLYAR İNSANIDA AYNI ANDA YERİNE KOYAMAZSINIZ. VE UNUTMAYIN Kİ ŞUAN BİLE MİLYONLARCA MÜSLÜMAN HAYATINI MUHAMMED S.A.V IÇIN FEDA ETMEYE HAZIR. Senin zikrini( şanını )yüceltmedik mi? İNŞİRAH -4] ELHAMDULİLLAHİ. Çocuk yaştan itibaren Annesiz Babasız kalan , İslami terbiye ile büyüyen,Gençliğinde eğlence panayırları kurulu yere davet eden arkadaşlarının davetini reddeden, 20 yaşında Hilful Fudul adlı antlaşma için toplantılara katılan , düşmanına bile tebessüm eden ettiren şahsiyete nasıl olur da düşman olunur? Ya işinize hesabınıza gelmeyen bir durum var sizce. Ya rahatınız arzularınız istekleriniz yerle bir olacak korkusu ile kabul etmeyişiniz ya da İmanın şartlarından biri olan Peygambere iman esasını derin bir kalp ile selim bir akıl ile idrak etmediğiniz gerçeği yatıyor olabilir düşmanlık beslemenizin arkasında. İki şeye sadece iki şeye sımsıkı sarılacagız. Bir şey ne kadar değerli ise düşmanı da o kadar çok olurmuş. Bugün ki dusmanlikdüşmanlık Hem Kuran a Hemde Sünnete. Veda Hutbesinde bize bırakılan iki emanete sarılacagız. Okumamız işlerine gelmiyor yaşamamız güçlerine çok gidiyor. [EY RABBİM ! KAFİRLERDEN HİÇ KİMSEYİ YERYÜZÜNDE BIRAKMA ! NUH SURESI-6]

Süveyda Keskin 31 Ekim 2020 11:06

Mesele farklı,MESELE ; Müslümanlardaki kur-an dışı , yanlış din ve resul algısıdır. Yaşam tarzı da değil sıkıntı olan, ahlak ve karekterin , güzek ahlak üzere gönderilmiş ve örnek gösterilmiş bir insandan çok uzak oluşan bir ahlak yapısıyla resulü savunma kötülüğüdür. Bir batılının da yaşam tarzı islami değil ama insanı vasıflara ve karektere sahip olabiliyor. Hem resul diyeceksin hem karekter ve misyonuna ters düşeceksin. Bu ne yaman çelişki diye sorarlar insana. Ayrıca burdaki yanlış musluman profili;yanılan,eksik kalan , günah işleyen müslüman değil , bunlar olabilir ve tolere edilebilir. Zarar verici ve sıkıntı olan şey, yukarıda ve yazıda dediğim gibi kuransiz inşaa edilen uydurma ve çoğunlukla cirkin bir şekilde cinsel objelerle oluşturulan bir peygamber algısı algısı. Bu macronun ve türevlerinin yapacağı hasardan çok daha büyük ve tehlikeli olandır. Açık düşman hertürlü görülür, kire bulanmış, karışık olan sinsi olandır. Mesele bundan ibaret.

Selda Kurşun 30 Ekim 2020 19:24

İsmet Özel diyorki Bu toplum sol ellle yemeye verdiği tepkiyi haram yemeye veremedi. Peygamber e hakaret edene alay edene tepki göstermek normal ve güzel ama Keşke peygamberi kullanıp insanları Allah la aldatanlara hak yiyenlere adaletsizlikler tepki gösterebilirse En sevdiğide yapsa zulme harama karşı çıksa Elin macronuna kafa tutmak kolay yiğit olan en sevdiği dine zarar verdiginde kafa tutmak Olur öyle dememek Nisa süresindeki sakın o hainin tarafı olma ayetine müslümanlar uysa kimse bizimle alay edemez kıs kıs gulemez

Leyla 30 Ekim 2020 09:19

Süveyda hanım öz eleştirileriniz düşündürücü ve haklı olmakla beraber, cahil de olsa resulüne yapılan yanlışları kabul edemeyen, yapanları sevmeyen müslümanların olması sevindirici. Bu bir sağduyuyu da ifade eder, ayrıca çok düz bir duruş, yani tarafını alenen belli etmendir bazen. Ha bu saldırganı ürkütürmü, elbet hayır kıs kıs güldürür ancak lâkin kişinin kendine şahitliği olarak da bu kadarını da bilmese üzüntü verici

Yazarın Diğer Yazıları