Süveyda Keskin

Her şeyi de düşünüyorlar

Süveyda Keskin

Adaletimizi Avrupa hukuku sağlıyor. Kadın, çocuk ve ailemizi uluslararası sözleşmeler koruyor. Eğitim formatımız zaten Avrupa menşeili.

Yetmedi sıra okulda veli, eğitimci ve çocuklarımızı eğitme ve dizayn etmeye geldi. Milli Eğitim’in bir mason kuruluşu olan ‘Rotary’ ile anlaştığı medyaya yansıdı. Okullardaki bir takım maddi anlamdaki eksiklikleri giderme bahanesiyle eğitime destek ve katkı sağlayacakmış(!). Ne kadarda iyisiniz…

Bu dilenme kültürü hayli yerleşmiş görünüyor yöneticilere. Ve bizi bizden çok düşünüyor yaban eller ve işbirlikçileri.

LGBT için toplumu sapıklaştırma pahasına, sözde ihya sözleşmelerinizle aileleri yıkma pahasına ve eğitim kurumlarında çocuk ve gençleri masonik kurumların tuzağına çekme pahasına; birileri ve bir takım merciler ihya olmuş görünüyor. Bu kötülüğün tek kârlı çıkan gürûhu bunlar. Bu odaklar toplumu ifsat projelerine hayli cömertler.

Ve bizler iktisadi, sosyal, siyasal her türlü sorunumuzu çözmede aciz, kifayetsiz ve cılız kalıyoruz. Acınası durumu yardımsever yaban eller, rotaryenler üstlenmiş durumda. Sanki ülkenin bu konularda ehil adamı, akademisyeni, eğitimcileri, sosyal bilimcileri ve bun anlamda donanımlı idealist bağımsız çalışan insanlarına su çıkmış. Taa ABD’de de türeyip dünyaya yayılan ülkemde cirit atan mason kuruluşlarına yetki ve fırsat veriliyor. Nasıl bir kötülüktür böyle.

Bu millet, evlatlarını FETÖ dergâhına teslim etmiş, sonucun hüsran olduğu acı tecrübesini yaşamıştır. Anlayamadığım, bireyi; Kadını, erkeği, çocuğuyla neden illa ki birilerine, bir yerlere teslim etmek zorundayız.

İlk ayet, ilk emir, ilk ibadetin ‘Oku’ dendiği bir inancın muhataplarıyken, neden okuma acizliği gösterilir. İnsanların eğitimi illaki bir yerlere havale edilir. Yaşadığımız yüzyılda nasıl bir anlayıştır bu.

Çocuğu anne baba eğitme, kendi değer ve inançlarına göre yetiştirme hak ve hürriyetine sahipken bir yerlere havale edilir. Aynı zamanda bireyin kendini geliştirmek ve yetiştirmek için her türlü bilgi ve içeriğe ulaşma imkânına sahipken neden birilerinin eğitim anlayışına hapsedilir.

Unutmamak lazım ki kendi insani ve her anlamda maddi kaynaklarını bir takım mercilere peşkeş çeken, kullanıma açan her yerde sürüler oluşur.  Güdülmeye hazır sürüler.

Eğitim hususunda işin aslı ailede yatıyor. Çocuklarınızı yukarıda değindiğimiz gibi kendiniz eğitin. Onların insani, ahlaki kişilik yönlerini siz işleyin ve topluma salın.

Hayattaki her türlü okumayı, irdelemeyi ve sorgulamayı yapabilsinler. Önlerine çıkan her şeye balıklama atlamayı değil, kendi değer ve akıl süzgecinden geçirebilsinler. Kendilerini güdecek yerli yabancı hiçbir oluşum, tarikat, dernek, cemaat vs. dini, siyasi, sivil unsurların eğitim anlayışına boyun eğmek zorunda kalmasınlar.

İnsanları gütme zorbalığından vazgeçin. Öğretim kurumlarınız bilgiye dayalı ‘öğrenim ve öğretim’ mücadelesi versin. Bir avuç maddiyata teslim olduğunuz ifsat odakları sizi eğitsin. Siz bu aziz milletin üzerinden çekin elinizi.
 

Yorumlar 1
Eşref Bolukçu 30 Ekim 2019 10:24

"Anlayamadığım, bireyi; Kadını, erkeği, çocuğuyla neden illa ki birilerine, bir yerlere teslim etmek zorundayız." Demişsiniz... Çok iyi de ifade etmişsiniz.... Ee ne olacak, birileri tarafından hep teslim edilmişiz, teslim olmuşuz onlara... Sizler gibi bakanlar sivri dilli, muhalif vb ilan edilir.. Yüreğinize sağlık kardeşim...

Yazarın Diğer Yazıları