Süveyda Keskin

Hadii, ne başardığınızı görelim

Süveyda Keskin

Milyonlarca fuhuşa bulaşmış kadını olan bir ülkeyiz. Yardım ve kurtarma işini bu elzem alandan neden başlamıyorsun. Milyonlarca işsiz erkeği olan bir ülkeyiz. İşsiz kocaların, babaların olduğu bir ülke. Evine ekmek götüremeyen, eşine, çocuklarına mahsun, mahcup, ezik ve kahır olan babaların ülkesiyiz. Neden yardım etmiyorsun? 

Evet, işsiz babaların eş/baba erkek olma vasıflarının bastırıldığı, itibarsızlaştırıldığı bir ülke. Tüm bunlarda çalışan kadınların, çok değerli Aile Bakanı ve Bakanlığımızın radikal karar ve hamlelerinin önemli katkı payı olduğu bir ülke. Önem ve hassasiyetle vurgulamak lazım bunu.

Ama yook, o çalışan kadın bazlı işliyor ha bire. Kreş parası verecekmiş… Anne sevgisinden, ilgisinden uzak büyüyen çocuklara biraz daha bu anlamda yararı (!) olsun. Biraz daha kadınlar, altın kaplanmış teneke söylem, slogan ve yaklaşımların kurbanı olsun. Özgür kadın (!) safsatalarıyla kapitalizmin modern köleleri olsun. Fıtrî ihtiyacı olan eş, anne, kadın olabilmenin hazzını yaşadığı karargahından uzaklaştırmada gayretleri olsun.

Özveri ve birçok meşakkatle eş ve çocuklarına verimli olmaya çalışan ev hanımlarını görmezden gelmeye çalışsın. En cahil annenin bile yanı başında sevgisi ile büyüttüğü çocuğun özgüveni, sözde eğitimli ama bakıcıdan bakıcıya kreşten kreşe atılan çocuğun özgüveninden daha fazla olduğunu biliyoruz. Sevgi-özgüven-sağlam kişilik ve başarı örüntüsünde gerçekliliğin paydasını da biliyoruz.

Tüm enerjisini dışarıda tüketip gelen anneye birde evde bekleyen sürprizlerle modern yaşam tarzı sunuyor. Refah, modern, özgür yaşayış ve anlayışı hiç de adil olmayan şartlarda erkekle aynı kulvarda yarıştırarak yapıyor. Yeter ki evinden çıksın.

Esasında dayatılan, sistemleştirilen, kararlara, kanunlara, sözleşmelere dönüştürülen her şey bu ülkenin aile ve sosyal dokusuna dinamit döşüyor. Nerde ne zaman patlayacağı belli olmayan dinamitler kadınları kategorize ediyor.

İşine gelen kısmına destek veriyor. Kadını anlamsız, asli konumundan ve her türlü realiteden uzaklaştırıp erkeğin karşısına dikeltiyor. Bu kısır ve verimsiz döngü toplumda ifsada yol açıyor.

İki sıkıntı meselinin çözümünü zorlaştırıyor.

Ne yazılı olanı ne yaşamın içerisinde olanı okumayan, okuyamayan bir toplum.

İkincisi devasa ağırlığıyla kadın ve ailenin sırtına oturmuş bir yük, Aile Bakanı.

Anlayış, eğitim, kültür ve kafa yapınız bu topraklara hayli yabancı ve ters.

Doğruyu-yanlışı, uyanı-uymayanı, hakkedeni-etmeyeni, faydalı olanı-olmayanı göremiyorsunuz.

Kahretsin çok kötü ölçüp biçiyorsunuz.
 

Yazarın Diğer Yazıları