28 Şubat’ın başörtüsü mağdurları samimi, asil, dik duruşlu, direnişçi hanımları… Okulu, mesleği, unvanı, statüyü, ilahi emir uğruna feda eden; teslimiyetçi, iman timsali hanımları… İffeti, asaleti, edebi, haya ve ahlakı kişiliğiyle örtüsüne büründürenler…
Dünün vakarlı direnişçileri…
Kur’an ahlakını örtüsüne giydirenler…
Onca direnişi, onca çilekeşi, onca feda edişi bugünün iffet, edep, asaletten ayrıştırılmış bedende obje haline gelmiş, tarzlara dönüştüren kadınları…
Yasak ve yasakçılar hep var olacak. Ve dünün yasakçıları bugünün dönüşmüş tesettür zaferini kutluyor olmalı. Zorda direnişi bırakmayan annelerin evlatları, torunları belki de; bugünün rehavetinde örtünün mahremini, kutsiyetini unutmuş…
Takva elbisesi kenara itilmiş; bedendeki tekstil ürünleri, moda ikonları oluşturmuş örtü tarzında…
Ey Adem Oğulları; biz sizin çirkin yerlerinizi (fucrunuzu) örtecek elbiseyle bir de size süs kazandıracak elbise indirdik (var ettik) (nefislerdeki fucru örten) takva elbisesi elbette daha hayırlıdır. Bunlar Allah’în ayetlerindendir. Böylece hatırlayıp öğüt alırlar.
Ayette de belirttiği gibi kıyafeti de yüklenen iffet duruşudur. Yoksa illaki herkes üzerinde bir kıyafet taşır. Çağıran, davet eden, cezbeden, çeken, kışkırtan, haya duygusundan uzak, şehevi arzulara yol açanın üzerindeki zaten istenen giysi olmaz, tesettür hiç olmaz.
İlahi emrin merkeze aldığı kadın; kendine biçilen fıtratı üzere kadınsı vasıflarını tümleyen; davranışları, oturuş/kalkışları hatta edeceği kelamla dahi örtüsüyle bütünleşendir. :Onu zarif, latif, sevecen kılan da; muhafaza edeceği fıtri özellikleridir.
Ezcümle fıtratını Kur’an ile muhafaza ediyorsa bu tıransit geçiş ve asil duruş kendiliğinden oluşuverir. Ahlak ve içini dolduran asil ögeler bir yana, örtü bir yanaysa eğer, şekil, şemal değiştirmesi, ayrışması ve garabet bir hal alması da kaçınılmazdır. Bugün aldığı hal gibi…
Yasak ve yasakçılar her daim olacak…
Topu ofsayta atmak, sorumluluğu yasakçılara atmak kurtarmıyor bizi.
Yetiştirdiğimiz nesiller bizim… Durup nerede hata yaptığımıza bakmak durumundayız.
Dünün örtü mağdurları, bugünün örtüyü mağdur eden kuşaklarıyla karşı karşıya…
Ya örtüye iffeti giydirmek, ya mağdur edilen örtüden uzaklaşmak, arayı açmak durumundayız. Ortada olmaz, karışık olmaz…
Net olanından, nezih olanından, isteneninden olmak zorunda… Dün de, bugün de, yarın da. Kıyamete kadar…
Selametle.
