Süleyman Keskin

SEÇMENİN TERCİH NEDENLERİ

Süleyman Keskin

Bu şehrin her bir yanını dolaşmış biri olarak söylüyorum, 16 yıldan bu yana genel seçimler bazında izlediğim en değişik sandık 24 Haziran tarihinde olacak gibi...

Malatya bu kadar değişik sandıkla en son ne zaman karşılaşmış onu da bilmiyorum.

Neden mi değişik diyorum.

Birincisi seçmene siyasal iletişim noktasında yeterince temas edilmemiş. Cumhurbaşkanlığı sisteminin avantajları/dezavantajları anlatılamamış.

İkincisi seçmen aday listelerinde tam tatmin olmamış.

Üçüncüsü kararsız olduğunu ve kendini gizlediğini belirten sosyolojide 'utangaç seçmen' olarak ifade edilen topluluğun sessizliği sürüyor.

Dördüncüsü ekonomik, hayat pahalılığı, adaletsizlik, işsizlik vs. nedenleri önceliyen kitlenin tercihi.

Beşincisi ideolojik durumlar, etnik durum, lider, inanç sistemleri, duygulara hitap etme, sosyo-ekonomik pozisyon, cinsiyet, yaş, ikamet edilen yer gibi faktörler.

Altıncısı ilk kez seçmenin önüne konulacak sandıkta tercih imkanı verilmiş olması.

Daha da sıralamak gerekir mi?

Gerekir. Fakat genel manada seçmenin oy verme kriterleri aşağı yukarı saydığım 5-6 maddeden ibarettir.

Şunu da söylemek gerekir ki, sadece vaatlerde seçmen davranışını anlamak için yeterli değil. Seçmen en fazla vaatte bulunana oy vermiyor. Ama sadece vaade oy verende yok değil. Türkiye bir Genç Parti ve Cem Uzan gerçeği yaşadı. Yüzde 7 oy veren kitlenin büyükçe kısmı vaatlere ve seçim zamanı kendisine ikram edilen ‘dönerlere, hediyelere’ itibar ettiler.

Rasyonel seçmen sadece vaade bakmakla yetinmez bir de ‘vaat edene’ bakar. Hani Hz. Pir’in de dediği gibi ‘lafa bakar laf mı; adama bakar adam mı’ diye. Kısaca özetlenen durum tam da budur. Aday veya partinin geçmişinde ne var, geleceğinde ne olabilir’ öngörüsünde bulunur. Tahmin yeteneği birazda irfanı ile alakalıdır. İnsanımızın irfan seviyesine kimse laf edemez.

Oy verme mutlaka beklentilerle alakalıdır. Gelecekte yönetecek insanlar belirlenmektedir. O nedenle çağı anlayabilen, geleceği ‘görebilen’ partiler daha şanslıdır.

Yıllardır vaat eden ama iktidara geldiğinde tutmayan birini niçin tekrar seçsin? İnsan özü itibariyle akıllı bir varlıktır. Aynı delikten, aynı yılana niçin bir kez daha sokulsun?

Seçmen bir de ‘kendisi gibi olanı’ iktidarda görmek ister. ‘Müslüman mahallesinde salyangoz’ satanla işi olmaz. Seçmen yetkili pozisyonda dindarsa dindarı, kültürlüyse kültürlüyü görmek ister.

Karar verirken bir de ‘gelecek kuşakları’ düşünür. Özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar çoluk, çocuk, torun, torba derdindedir. Bunda da haksız sayılmaz. Türkiye şu Cumhuriyetten beri bile neler atlattı Allah’ın aşkına? O kötü günleri görenler hala hayatta!

Kadın, erkek, köyde, şehirde yaşayan, ekonomik durum, sosyal statü kültürel özellikler mutlaka belirleyici olur.

Tamam bunlar seçmen tercihlerinde birer etmen.

Fakat son zamanlarda gençler daha çok iş vaatlerine, özgürlüklerine ve dahası uç siyasi partilere doğru bir eğilim içerisinde.

Yerel yönetimlerin performans durumu da seçmen için oy verme kriterleri arasında azda olsa.

Saha da gözlemlere dayanarak diyorum ki, Milletvekili seçiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi oranını yakalayıp yakalamayacağını kestirmek kolay değil. Bunun birçok nedeni var fakat nihayetinde 24 Haziran’da seçmen kararını verecek. Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları