Ölüm Var Ölüm
Süleyman Keskin
Evet, AK Parti’yi eleştirelim hem de çok sert bir şekilde.
Ama vicdanen, ahlaken.
Bu satırları okuyan sizlerde biliyorsunuz ki Türkiye için büyük bir hikaye yazan AK Parti, 18 yılda sorunlar, sıkıntılar ve problemlerle karşılaştı.
Yılmadı, yıkılmadı.
Örtülü, açık muhtıralar, darbe girişimleri, gezi olayları, kapatma davaları ve daha nicelerinde milletin desteğiyle devrilmedi.
Ama şimdi içeriden sıkıntı yaşıyor.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu her gün yeni bir açıklama yapıyor.
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül destekli Ali Babacan cephesi de boş durmuyor, onlarda Davutoğlu gibi eleştirilerini sürdürüyor.
Peki, bu eleştirilere nereye kadar sürecek derseniz?
Çok uzun sürmez.
Teknik direktör Abdullah Gül, Ali Babacan’ı sahada koşturup partiyi yakında kuracakmış.
Davutoğlu zaten ofisini dahi tutmuş.
Bunları ben demiyorum, gazeteler yazıyor.
AK Parti ulusal düzeyde bunlarla uğraşıyor şimdilik ya yerelde durum nasıl mı?
Çok çok daha kötü.
Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile AK Parti milletvekilleri-teşkilatı arasındaki soğuk rüzgarlar artık poyraza dönüşmüş.
Hoş gitmiyor.
Kendi içinde yaşanan gerilimlerin, çekişmelerin tartışmaların, bir partiyi nasıl yıprattığını, nasıl kan kaybettirdiğini hep birlikte gördük. 7 Haziran seçimlerinin en büyük dersi buydu aslında.
Bu çekişmelerin en önemli sebebi, rasyonel düşünmek, idealist düşünmek yerine, tepkisel düşünmek hatta sadece kendi çıkarını düşünmektir.
AK Parti'nin sadece bir parti olmadığını anlamadı bazıları.
Bir koltuk uğruna, kendi çıkarı uğruna, kendi menfaati uğruna Malatya gibi bir il her gün rezil oluyor ulusal gündemde.
Malatya’yı, AK Parti’yi rezil etmek böyle bir şey.
AK Parti en çok zararı şu beş ayda gördü.
Bu tartışmaların sonu nereye gider şuanda kestiremiyorum, kestirdiğim tek şey AK Parti çok çok yıpratılıyor.
Biri dur desin.
Yazılı, görsel ve sosyal medyada muhalefet gülüyor bizlere.
Yiyin birbirinizi diyor.
Yiyelim, patlayana kadar yiyelim!
Ama şunu unutmayalım ölüm var ölüm. Vesselam.
