NET HABER BİR OKULDUR
Süleyman Keskin
Zaman hızla geçiyor. Ömür dediğin bir varmış bir yokmuş. Ömür geçtikçe insan geçmişe doğru bakıyor. Acısı ile tatlısıyla geçirdiği ömrün muhakeme ve muhasebesini yapıyor.
Gazetecilik hayatımın en önemli dönüm noktası değim yerindeyse Net Haber ile geçti.
Net Haber Gazetesi hayatımızın bir parçası oldu ve olmaya da devam ediyor. 12 yılda neler gördük neler yaşadık.
Hürriyet, adalet ve hakkaniyet çizgisindeki yayın anlayışla ilkeli yayıncılığı her zaman ön planda tutmaya çalıştık ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletin duygularına tercüman olma misyonunu yerine getirdik, 12 yıldır herkese, her görüşe ve düşünceye kucak açan bir rol üstlendik.
Velhasıl bizler bu şehirde ekol olmayı, medya dünyasına nitelikli gazeteciler yetiştiren ve her biri bir kurumda görev alan genç arkadaşlarımızla birlikte bir okul olmayı başardık.
Farklılık alanlarını ön plana çıkartıp kavga etmek yerine, ortak alanları ön plana çıkartıp, yardımlaşmak, insanlar için ülke için, bu şehir için en iyi neyse onu arayıp bulmaya çalışan bir laboratuvar gibi hizmet verdik ve vermeye devam ediyoruz.
İşte bende bu okulun en genç talebelerinden biriyim.
Bana sorarsanız bu meslek bir sevdadır, meraktır, heyecandır, aşktır. Sevmezsen okumazsın, araştırmazsın, yazmazsın. İlla ki seveceksin. İçinde hissedeceksin yaşayacaksın gazeteciliği doya doya. Soracaksın, sorgulayacaksın! Öğrenip, öğrendiğini aktaracaksın okurlarına, paylaşmadır gazetecilik.
Hani derler ya “dışı seni, içi beni yakar” işte öyle bir meslektir gazetecilik.
İdeali olanın yapacağı, özveride bulunacağı, her türlü zorluğu, baskıyı göğüsleyeceği meslektir gazetecilik.
Kurallara uygun, kamuoyunu bilgilendirirken tehdit aracı olarak kullanılmadan, meslek ilkelerinden ödün verilmeden, hiçbir çıkar ilişkisi gözetilmeden yapılan son derece onurlu, bir o kadarda keyifli meslektir gazetecilik.
Sürekli okuyarak, gündemi takip ederek kendini yenileyenlerin, üstüne koyanların mesleğidir, uğraşıdır gazetecilik.
İşte o denli zor, her türlü baskıya, tehdide boyun eğmeyen ideali olanların mesleğidir gazetecilik.
İşte ben bu meslekte vaktimi her gün gazetemizin imtiyaz sahibi fakat bizlerin ağabeyi Ahmet Keskin, yazı işleri müdürümüz Hanifi Evren ve tek tek isimlerini yazmaktan ziyade muhabirlerimizden editörlerimize, köşe yazarlarımızdan, tasarımcımıza, reklamcımızdan dağıtıcılarımıza kadar muhabbet ederek, çalışarak geçiriyorum.
Yani çoğu zaman karşılıksız gibi gözüken, bir nevi kara sevdanın adı olan gazeteciliği bu okulda öğreniyorum, yaşıyorum. Bir başka deyişle, bitişi olmayan bir koşunun her daim son metrelerini koştuğum yerdir burası. Görüleceği üzere, zora talip olmak var gazetecilikte. Daha nice yıllara diyerek başta gazetemize destek veren tüm okurlarımıza teşekkür ediyorum. Vesselam…
