LAF ÇOK, İCRAAT YOK
Süleyman Keskin
Türkiye'deki 17 milyon kayısı ağacından yaklaşık 8,5 milyonu Malatya’da bulunuyormuş.
Dünya kuru kayısı ihtiyacının yaklaşık yüzde 85'i Malatya’dan karşılanıyormuş.
Malatya'da 50 bine yakın aile geçimini kayısı üretiminden sağlıyormuş.
Bunları ben demiyorum…
Bu şehrin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri söylüyor.
Hem de övünerek…
Malatya'da yaklaşık 23 milyon lira yatırımla 10 bin ton kapasiteli lisanslı depo kurulacakmış.
2017-2018 döneminde kayısıda 94 bin 965 ton ihracat gerçekleştirerek 260 milyon 259 bin dolar gelir sağlanmış.
Rusya'dan Yeni Zelanda'ya, ABD'den Suudi Arabistan'a kadar 112 ülkeye ihraç edilen kuru kayısıda rota Japonya ve Çin gibi Uzakdoğu ülkelerine çevrilmiş.
Bunları da ben demiyorum.
Bu şehrin Ticaret Borsası yetkilileri söylüyor.
Hem de övünerek…
Bu şehrin siyasilerinin, kayısıyla ilgilenmiş edasıyla konuşan kurumlarının, odalarının, borsalarının açıklamalarına bakılsaydı bugün üreticiler “mağduruz” demezdi.
21 Haziran 2018 tarihinde dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, “Okullarımızda kayısı dağıtacağız” lafına bakılsaydı şimdi okullarda kayısı dağıtılmış olunurdu.
Yani kayısıyla ilgili bu şehrin yöneticileri hep konuşmuş.
İcraat=Sıfır
Şimdi gelelim sonuç bölümüne.
Mazot, gübre, ilaç fiyatları rekor kırmış vaziyette, sulamayı elektrikle yapanlar elektrik parasını dahi ödeyemez halde.
Bakım ve işçilik masraflarını da saymıyorum.
Binlerce kayısı ağacı kurumuş…
Üretici perme perişan.
Kayısı 3-5 tüccarın eline düşmüş, piyasayı onlar yönetiyorlar.
Bazı üreticiler kayısıyı dalından bile indirirken zarar ediyor, niye uğraşayım ki diye düşünüyor.
5-10 yıl sonra kimse kayısı dikmez, mevcutta para kazandırmadığı için bakmaz ve kuruyup gider.
Gelelim yine sonuç bölümüne;
Kayısıda taban fiyat şart.
Kayısıya devlet desteği şart.
Kayısıda kooperatifleşme şart.
Kayısıda planlı üretim şart.
Kayısının okullarda öğrencilere dağıtılması şart.
Kayısının THY, Anadolu Jet dahil tüm yurtiçi-yurtdışı seyahatlere girmesi şart.
Kayısının tüm otobüs firmalarına girmesi şart.
Hadi bunları beceremiyorsunuz bari Büyükşehir Belediyesinin 44 şubesi olan Esenlik marketlerinin raflarında bol bol kayısının reklamlarının yapılması ve satılmasını becerin.
Bakın dün Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ilimizde idi.
Geldi, gezdi, istişarede bulundu.
Bugün akşam gitmiş olacak.
Kayısıyla ilgili aklı başında bir öneri sunan var mı?
Pek sanmıyorum.
Ama biz üzerimize düşeni yaptık ve dün gazetemizde “Kayısıya devlet desteği şart” manşetiyle üreticinin sıkıntılarını tek tek anlattık.
Kayısıyla ilgili çok şey yazacağım fakat başımda dikilen yazı işleri müdürüm Hanifi Evren’in “Yeter Süleyman yeter” demesiyle yazımı noktalıyorum. Vesselam.
