Süleyman Keskin

KARAKTERLİ OLMAK GEREKİR

Süleyman Keskin

Bu şehrin otobüslerinde yolculuk yaparken yaşlıların sohbetlerine bayılırım.

İçlerinden geldiği gibi konuşurlar, saygılılar, samimiler…

Lafı eğip bükmezler, kırmadan dökmeden gençlerin de anlayacağı bir dille karşısındakilere anlatırlar.

İşte bende böyle bir yaşlı amcanın bir sohbetine denk geldim.

Tabii otobüste kulağımı kabarttım dinliyorum.

Yaşlı amcam, karakter nedir bilir misin dedi yanındaki genç evlada?

Genç 3-5 kelime mırıldandı, fakat yaşlı amcanın yüz hatlarında gencin verdiği cevap çokta tatmin etmedi.

Ama genci iyi bir şekilde dinledi…

Sonra başladı anlatmaya.

Karakterli insan, özüyle bir olan insandır. İnsanlara sağ gösterip sol vurmamalıdır, sevmiyorsa sevmiyorum demelidir, görüşmek istemiyorsa görüşmek istemiyorum demelidir.

Tek tek önem vermediği insanlar bir araya geldiği zaman, "ah canlarım benim" havalarına yatmamalıdır. En önemlisi, karakterli insan hiç kimseyi küçük görmemelidir, herkesin dinlemeye layık bir çift lafı vardır ancak dinlenmek istenmiyorsa, nazikçe "müsait değilim" diyebilen insandır.

Karakterli insan, bir buluşmasına geç kalacaksa haber vermesini bilen ve özür dilemesini bilmelidir. Gelemeyecekse eğer, karşı taraf aramadan durumu bildirmesini bilmelidir. Geç kalmak, herhangi bir aksaklığın çıkması, hatta ve hatta buluşmaya gelmek istememek kişinin en doğal hakkıdır ama bunu nazik ve düzgün bir dille söylemek kaydıyla.

Karakterli insan, kendini karşıdakinin yerine koyup "ben o durumda olsam ne yapardım, ne tepki gösterirdim" diye de düşünebilmelidir.

Sonra Almanya’da bir Lise Müdürünün, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere gönderdiği şu mektubu başladı anlatmaya: “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim.

Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.

İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.

Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.

Sizlerden isteğim şudur;

Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın.

Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin.

Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”

Sonra sonsözünü söyledi

Unutma evlat:

“İnsan olmak kuruşla değil, duruşla ölçülür.”

Otobüs ise tıklım tıklımdı.

Sadece iki kişinin dikkatini çekmişti bu sohbet.

Diğerleri ya gırgırda yada elinde cep telefonuyla oynayıp duruyordu.

Bu zamanda bakıyorum da çoğu kimsenin de umurunda değil karakterli olmak, duruşlu insan olmak, adam olmak, iyi insan olmak, ahlaklı, edepli, efendi, dürüst olmak, hassasiyet sahibi olmak. Ya en iyisi yazıyı çok uzatmayayım yine birilerine taş atıp duracağım. Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları