Süleyman Keskin

Bırakın acımızı yaşayalım

Süleyman Keskin

Elazığ’da 6.8 şiddetinde deprem oldu, Elazığ ve Malatya’da 41 vatandaşımızı yitirmişiz. Van Bahçesaray’da çığ düşmesi sonucu 41 vatandaşımızı kaybetmişiz. 

Her iki olayda da onlarca yaralı... 

Her iki olayda ve yine onlarca bebe annesiz, babasız…

Ama gelin görün ki bu olaylar karşısında halen siyaset yapanlar var!

Medya önünde “Ben şu kadar iş yaptım, şu kadar yardım yaptım” diye kendini metheden belediye başkanları var!

En başından söyleyeyim; ben sevmiyorum böyle kendini methedenleri!

Kim ne derse desin, ben ‘kentsel dönüşümde yerel yönetimlerin sınıfta kaldığına’ inanıyorum.

Beceremediler.

Hatta eline yüzüne bulaştırdılar.

Bu şehirde 2 bin 979 ağır hasarlı, 535 bina ise orta hasarlı.

Kim bunların yapılarını denetledi?

Kim bunlara ruhsat verdi?

400-500 bin liraya lüks konut adı altında satılan birçok binalarında durumlarını gördük.

Gözünü para bürümüş bazı müteahhitlerin ve yapı denetimcilerin kontrollü denetimden geçmesi gerekmiyor mu?

Belediyeleri söylemeyin zaten.

Parayı veren ruhsatı alır mantığındalar!

Bu depremde belediyelere ders olmadı kanaatindeyim.

3-5 gün sonra aynı tas aynı hamam.

Devam edecekler.

Oysa Millet olmanın gereği, sevinçte de kederde de 'bir' olmaktır. Acılar paylaştıkça azalır, sevgi bölüştükçe çoğalır. Bu iki olayda 82 ailenin evinde doğrudan acı yaşanıyor.

Bu acıyı unutup kiraya zam yapan, suya zam yapan, gıdaya zam yapan, battaniye ye zam yapan ruhsuzlarda var!

İnsanlıktan nasibini almamışlara neyin mesajını vermeye çalışıyoruz ki?

Bir gün acı onlarında kapısını çaldığında anlarlar. 

Ama iş işten geçmiş olacak…

Ya o enkazlar altında kurtulanların nasıl bir travma yaşadığını, hayatlarının nasıl altüst olduğunu anlayanınız var mı?

Artık ateş sadece düştüğü yeri yakmasın.

Hepimiz yanalım, hepimiz o alevi tenimizde, yüreğimizde hissedelim ki karanlıklar çıksın aydınlığa...

Birde Selamünaleyküm bende kardeşiniz Yusuf, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma…  diyerek gidiniz bir depremzedenin çadırına.

Görün elleri üşümüş çocukları. 

Görün gözü yaşlı anaları, babaları.

Derdini dinleyin.

Onlar o kadar dertli ki.

Allah yar ve yardımcıları olsun. Vesselam.
 

Yazarın Diğer Yazıları