Ağustos ayı içinde barındırdığı derin tılsım ile Türklerin sayısız zafer elde ettiği ve her daim Muzaffer olduğu bir ay olarak uğurlarken. Bu araştırma yazımız da, ALPARSLAN’ nın Malazgirt zaferi ile Türklerin Tarihi zafer ve başarılarına yer vermeye çalışacağız. İnşallah.
Bilinenin aksine; Büyük Selçuklu Sultanı Muhammet ALPARSLAN, Bizans ordusunu yenerek 1071’ de Anadolu’ nun Kapılarını ilk kez Türklere açmamıştır. Aksine, Türkler’ in 15 000 yıl öncesin den Anadolu Coğrafyasında varlığını sürdürdüğü tarih belgeleriyle sabittir. Büyük Selçuklu Sultanı Muhammet ALPARSLAN, “Malazgirt Zaferi” ile Türklerin zafer tarihine yeni bir zaferi altın harflerle yazılmasını sağlamıştır. Türkler, Devlet kurma geleneğinin gereği olan bu gün ki Devletin temelini ilk kez burada inşa etmiştir. Selçuklu Sultanı’nın bu başarısı, Her yıl Ağustos ayında “MALAZGİRT ZAFERİ” olarak kutlanmaktadır.
- Bilinenin aksine; 1071 Tarihi, Türklerin Anadolu ya ilk değil son kez geldiği tarihtir...
- “ “ Türkler 15.000 bin yıldır Anadolu coğrafyasında yaşamış ve sayısız zaferler elde etmiştir...
- “ “ Pontuslulardan 1.300 yıl önce Karadeniz de Türkler vardı...
- “ “ İlk Tarihçi heredot değil, (Bilge Atung Ukuk adlı bir Öntürk kumandanıdır.)
- “ “ Yazıyı Türkler buldu, ilk alfabe Latin alfabesi değil...
- “ “ İstanbul Bizansla başlamadı, binlerce yıl önce Türkler kurdu...
- “ “ Roma ve Pekini Türkler kurdu...
- “ “ Okulu ve Üniversiteyi ilk Türkler kurdu,
- “ “ Türkler, Batıya Demokrasiyi, seçimi götürdüler.
Kürt Öztürkçedir: Amerikalılar Van’ın Muratlı Kasabasında yaptıkları gen araştırmasını gündeme getirdi. Amerikalılar Van da insanlardan DNA örneği alıp bir araştırma yaptı. Amaçları Etrüsklerin Türk olmadığını dolayısıyla da Kürtlerin de Türk olmadığını ispatlamaktı. Sonuçta yüzde 97 uyum bulundu ve bu şekilde Kürtlerin de Türk kökeninden geldiği ortaya çıktı. Ayrıca, Kürt yönetim müsaadesi anlamına gelen Öztürkçe bir sözcüktür. Batı bile Türklerin büyük bir tarihi geçmişe sahip olduğunu kabul ederken, bizim batı hayranı sözde entelektüellerin bu gerçeği görmezden gelmeleri çok vahim. Orta Asya insanı M.Ö. 80 binlerde insanüstü bir varlığın olduğunu kabul etmiştir. Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Varlık yokluk meseleleri üzerine düşünmeye başlamışlar. Bu şekilde felsefenin temellerini atmışlardır.
İlk tarihçi Bilge Atung: Dünyanın ilk tarihçisi Bilge Atung Ukuk adlı bir Öntürk kumandanıdır. Heredottan 87 yıl önceki M.Ö. 572-535 yılları arasında yaşamış olan ordu kumandanı ilk tarihçidir. Bizim ön atamızdır. Alevilerin Öntürk kültürünü günümüze taşıyıp taşımadığı konusu, Alevi mezarlarında bulunan Öntürkçe damgaların bu tezi güçlendirmektedir. Mısır hiyerogliflerinin doğru okunduğunu düşünmüyorum. Hiyerogliflerin okunan kısmında Öntürklerin varlığının net olarak görüldüğü açıktır. Arkeolojik eserlerin değerlendirilmesinde görülen yanlış uygulamalar. .
1071 Tarihi Batının icadı: Anadolu ya M.Ö.13 bin yılında geldiğimizin bölgede bulunan mağara yazılarıyla ortaya çıkmıştır. Atalarımız 13 bin yılında geldiğine göre demek ki buzullar nedeniyle göç ettik.1071 tarihi Batı tarafından Anadolu da ki Türk varlığını yok etmek için icat edilmiştir. En son geliş tarihimizi ilk geliş gibi göstermişlerdir. Anadolu ya göçebe değil göçmen olarak geldik. Geldiğimizde yazıya ve bir kültüre zaten sahiptik.Türklerin Anadolu ya ve oradan da Avrupa ya yaydığı kültür; Sümerler yazıyı 5 bin yılında buldu biz 12 binlerde yazı elemanı içeren figürlere sahiptik. İlkokul ve üniversite bu nedenle Öntürkler de görüldü. Anadolu ya ışık getirdik. Türkler, Batıya demokrasiyi, seçimigötürdü. .
Pontus çarpıtması: Pontus Rumları Trabzon’a M.Ö 700-800 yıllarında yerleştiğini ancak Türklerin M.Ö. 2000 de orada olduğunu açıktır. Bu bölgede yapılan araştırmalarda bu gerçek bilinmeden değerlendirme yapıldığı için bulunan eserlerin Türk kültürüne göre değil Hıristiyan kültürüne göre yorumlanmıştır. İstanbul, Konstantin’in değil Bilakis Türklerin şehridir; Pekin ve Moskova’yı Türkler kurmuştur.
Muhammet ALPARSLAN, Türk Milletinin en büyük kahramanlarındandır. Malazgirt’te Bizans ordusunu yenerek Türklere Anadolu’da bu günkü Devletin temellerinin atılmasına vesile olmuştur.
Selçuklu Sultanı ALPARSLAN, tarihi zaferinin yanı sıra, imar ve sulama tesisleri yapmak, medreseler kurmak, ilim adamlarına ve talebeye vakıf geliri ile maaşlar tahsis etmek, suretiyle de büyük hizmetler yapmıştır. Zamanında; İmam-ı Gazali ve İmam-ı Serahsi gibi büyük alimler yetiştirmiştir...
Muhammet ALPARSLAN, İslamiyet’i içten ve dıştan yıkmaya çalışan bid’at fırkalarıyla çok mücadele etmiştir. Hatta bir gün; “Kaç defa söyledim. Biz, bu ülkeleri Allahü tealanın izniyle silah kuvveti ile aldık. Temiz Müslümanlarız, bid’at nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teala, halis Türkleri aziz kıldı” demiştir...
Büyük Selçuklu Sultanı ALPARSLAN, Malazgirt Zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda atlı ile Maveraünnehr’e doğru sefere çıktı. Türkleri bir bayrak altında toplamak istiyordu. Ordunun başında Buhara’ya yaklaştı. Amuderya Nehri üzerinde bulunan Hana Kalesi’ni muhasara etti. Kale komutanı, Batıni fırkasına mensup Yusuf el-Herezmi, kalenin fazla dayanamayacağını anladı ve teslim olacağını bildirdi. Hainin bir planı vardı! Alparslan’ın huzuruna çıkarıldığı sırada hücum edip, hançeri ile onu öldürecekti! Nitekim öyle yaptı. Alparslan’ın Huzuruna vardığında Alparslan’a saldırdı. Hançeriyle onu yaraladı. Kendisi de anında orada infaz edildi...
Sultanı ALPARSLAN, aldığı yaralardan kurtulamadı. Dördüncü günü tarihe geçen şu sözleri söyleyerek şehit oldu: “Her ne zaman düşman üzerine azmetsem, Allahü tealaya sığınır, O’ndan yardım isterdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda, askerlerimin çokluğundan, ordumun büyüklüğünden bana, ayağımın altındaki dağ sallanıyor gibi geldi. “Ben, dünyanın hükümdarıyım. Bana kim galip gelebilir? Diye düşündüm. İşte bunun neticesi olarak, cenab-ı Hak beni aciz bir kulu ile cezalandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce işlemiş olduğum hata ve kusurlarımdan dolayı Allahü tealadan af diliyor, tövbe ediyorum. La ilahe illallah Muhammedün resullullah!..” diyen, Alparslan,1072’de henüz 42 yaşında iken şehit oldu. Cenazesi Tahran yakınlarındaki Rey şehrine defnedildi. Ruhu şad mekanı Cennet-i ali olsun İnşallah.
Tarihi gerçekleri incelediğimizde Cenabı Allah’ın Halis Türkleri Aziz kıldığı ve zaferler nasip ettiğini belirtmek zorundayız. Bizim süper entelektüellerimiz bu tarihi gerçeklere nasıl karşı çıkacak acaba çok merak ediyorum.?
Kaynak: Araştırmacı Yazar Halk Bilimci Haluk Tarcan, Kazım Mirsa... belgeleri ile sair belgelerden derlenmiştir.