Nevzat Kaya

'La' 'İlahe' 'İllallah'

Nevzat Kaya

"LA" demek ilk önce muhalif olmak demektir. 

Söze "HAYIR" ile başlamaktır yani. 

Çünkü şerefli bir yola ancak şerefli bir duruşla başlanır.

Beli bükülmüş, teslim olmuş, köle ruhlu bir duruşun resmi yoktur "LA"da.

Pazarlıksız bir başlangıcın adıdır "LA". 

Hesapsız, menfaatsiz, çıkarsız bir başlangıç.

Ve herşey iki harf, tek hece olan "LA" ile başlamıştı. 

İnsanlık tarihi başından sonuna kadar "LA" ile yazılmıştır. 

Adem, yeryüzüne "LA" diyerek ilk adımı attı. İblisi ayartmalara karşı sığınacağı tek siperin "LA" olduğunu artık öğrenmişti. 

Nuh, "LA" diyerek azgın dalgalar içinde yüzdü. Seslenmişti oğluna, "LA" diyenden başkasının bugün kurtulamayacağını. O gün "LA"nın, dağların zirvelerinden daha yüksek olduğunu haykırmıştı. 

İbrahim, "LA" diyerek putları kırdı. Zorbalığa, tağuta karşı "LA" diyerek durmuştu. Ateşe atılırken de zulüm düzenine boyun eğmeyerek "LA" demişti. Derken ateş birden serin ve selamet oluvermişti. 

Yakup, "LA" dediği için sabretti Yusuf'un yokluğuna. Yüreğindeki kor ateş onu dağladığında, isyana, çaresizliğe karşı "LA" demişti. Artık bana güzelce bir sabır gerekir demişti. İlahi kader onu Yusuf'una kavuşturduğu gün de, "Selam sana ey hüzünleri gideren" demişti. 

Yusuf, "LA" diyerek kuyulardan, zindanlardan kurtuldu. Nefis ona "haydi beri gel dediğinde o "LA" demişti. "Ey Rabbim! Zindan bunların beni davet ettiği şeyden daha hayırlıdır" demişti. Sonra onu Mısır'a sultan eden sır da "LA"da saklıydı. 

Musa, Kızıldeniz'in kıyısına geldiği vakit, Firavun'un arkasından yetişmesine korkup "eyvah yakalandık" diyenlere karşı "LA" demişti. "Rabbim bana mutlaka yardım edecektir" demişti de, asa o gün "LA" olup, hürriyetin yolunu açmıştı. 

Yunus, "LA" diyerek benliğin karanlık dehlizinden kurtuldu. "Senden başka ilah yoktur. Ben nefsime zulmettim" demişti de, "LA" çekmesindeki sır onu denizin kıyısına atıvermişti. 

Meryem, susmayı "LA" diyerek yaptı. Kucağındaki bebeği işaret ederek, bugün kimseyle konuşmam demişti. 

Derken İsa dile gelmişti. Beşiğinden "LA" diye seslenmişti onların çarpık düşünce ve düzenlerine. Yıkılmıştı yalancı, iftiracı düzenin sahtekar mümessilleri. 

Nihayet Muhammed(sav) "LA" diyerek nübüvveti mühürledi. "Benden sonra bu işin sırrı "LA"da saklıdır. Sizin için en çok korktuğum husus budur" demişti. 

Ardından nice yiğitler "LA" diyerek başlayıp "LA" diyerek bitirdiler bu onurlu muhalif duruşun serüvenini... 

(Selam hepsinin üzerine olsun.)

Çünkü bileklerdeki prangaları kopartan, boyunlardaki zincirleri kıran, karanlık zindanları yıkan, esareti, köleliği, sömürüyü, kula kulluğu reddeden, özgürlük muştusuna çağrı olan sır, sadece iki harf, tek hece olan "LA"da saklıydı. 

Hayat felsefesimizin temeli olan" LA"; hikmetin başlangıcı, yegane dünya mefkuremiz, siyasetimizin ilahi doktrini, düşünce ufkumuzun, sosyal görüşümüzün, iktisadi programımızın, bakış açımızın, yaşam tarzımızın temeli olan Cenâb-ı Allah'ın emri ve Resullerin bize olan emanetidir. 

"LA", ortakları yok edip "Bir"lemektir. Hanif olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Zaten Haniflik, Allah’tan gayrı her şeye "LA" demek değil midir? 

Bütün inançları, bütün sistemleri, bütün felsefi görüşleri ve ideolojileri bir kenara bırakarak, hak olana, doğru, temiz ve hidayete ulaştıracak olana yüzümüzü çevirmek demektir. 

Coğrafyacılığı, milliyetçiliği, kavmiyetçiliği, ırkçılığı, siyasi, sosyal, iktisadi bütün sınıfları "LA" kılıcıyla reddetmeyenin dininde hayır yoktur. 

Evet, "LA" bir duruştur, bir ilkedir, bir ülküdür, bir mefkuredir. 

"LA", küfre karşı bir mücadeledir, haksızlığa karşı bir isyandır, zulme karşı bir direniştir. 

Kritik düşünmenin başlangıcıdır. İnce eleyip sık dokumadır. 

Yüreklerdeki özgürlük ateşinin, aşk yangınının, sessiz çığlığımızın, derin haykırışımızın senfonisidir. 

Gerçeğin sağlıklı ve yalın bir biçimde bulunması için uyulması gereken metod "LA" ile başlamalıdır.

Tezcilerin değil anti tezcilerin itiraza başlangıç sözcüğüdür. 

"LA", takvadır. Yoldan sapmamanın kılavuzudur.  

Yüzde yüz emin olabileceğimiz bir gerçeği yakalamak için "LA" diyerek yola çıkmak gerekir. 

"LA", düşünüyorum, sorguluyorum, kuşku duyuyorum; o halde varım demenin adıdır. 

O halde, önce "LA" diyorum. 

Sonra "İLAHE" "İLLALLAH".

Yazarın Diğer Yazıları