Nesibe Aldemir

VEFA

Nesibe Aldemir

 Vefa, muhabbet, dostluk ve bağlılıkta sebat, ahde riâyet ve verilen sözde durmak, unutmamak ve unutturmamaktadır. Sevdiklerimizle, dostlarımızla ve hayatımızla barış olmanın adıdır vefa. Uğrunda verilen cefanın değer olduğu yerdir vefa.

  İnsanı insan yapan değerlerden biridir. Ayrıca İslami şiarlardan önem derecesi yüksek olan bir özelliktir. Çünkü vefa müminin başlangıç noktası, başlangıç çizgisidir. Kalu beladan başlar ve ölüme kadar devam eder.

  Mümince vefa, ruhlar âleminde Rabbimize verilen ahdi yerine getirmek için gayret göstermektir. Mümin bir kul olmanın olmazsa olmaz şartlarındandır.

  Nefsi kontrol altında tutmak, günahlardan sakınmak için ahde vefayı zihnimizde canlı tutmak gereklidir. İslâm'ın kucağına doğmuş olmanın verdiği rahatlık vefasızlığa yol açabiliyor. Zaten Müslüman doğmuşum elbet Allah affeder düşüncesi bizleri sorumluluklardan kaçmaya ya da umursamazlığa sevk ediyor.

 Vefalı bir kul olma çabasını bir yana bırakmak Rabbimize verdiğimizi sözü unutmaya sebep oluyor. Vardığımız vefasızlık diyarı ise imanımızı zayıflatıyor.

 Küçük deyip işlenen günahlar, bir şey olmaz deyip yapılan hatalar ahde vefamıza ters düşmektedir. Yüce Allah ayeti kelimede;

 ''Allah'ın ahdini az bir karşılığa değişmeyin! Şayet anlayan kimseler iseniz, şüphesiz Allah katında olan (sevap) sizin için daha hayırlıdır.'' (Nahl :95) diyerek O'nun çizdiği sınırlarda O'nun emirlerine uyarak yaşamanın bizler için daha hayırlı olduğunu ifade etmiştir. Dünya hayatının aldatıcılığı karşında ahde vefayı unutmak veya görmezden gelmek vefasızlığın en kötüsünü kendimize mal etmeye neden olur. O öyle bir vefasızlıktır ki kulun Rabbine karşı olan bağlılığını tehlikeye atar.

 Ahde vefanın en önemlisi olan Rabbil Âlemine karşı gösterilen vefadır. Sonra da hayatımızdaki insanlara karşı gösterdiğimiz vefadır. Anneye, babaya, eşe, dosta, komşuya, akrabaya, evlada karşı vefakâr olmak. İnsanlarla olan ilişkilerimizde sevgiyi harmanlayan, saygıyı yücelten, kalplerde bahar havası yaşatan o duygunun adı vefadır.

  Bir insanın vefalı olarak anılması kadar güzel bir duygu yoktur. Sevdiklerimize sevgimizi göstermenin adıdır vefa, gerekirse onlar için cefa çekmektir. İnsanlara verdiğimiz değerdir. Dostluğun asaletidir. Tüm bunlar kişiliğimizi, insanlığımızı ve kulluğumuzu vefa ile kuşatmamız gerektiğini gösteren nedenlerdir.

 Vefa ile inşa olmak kişiliğin en sağlamıdır. Bu inşanın temeli Hakka kullukta gizlidir.

 Vefalı insan, insanlığın gözünde aranan gözde kişiliktir. İnsanın mertliği, yiğitliği, eminliği ve güvenilirliği,  verdiği söze bağlı kalarak çizdiği vefalı insan profilinde gizlidir. Vefa ile aynı cümlede anılmak insanın kalitesini yansıtır. Temeli sağlam atılan vefa inşamızın tamamlanışı onu uygulamadaki gösterdiğimiz hassasiyettir.

 Fani hayattan ahirete uzanan koridor olan dünyada yürüdükçe karanlıklarımızı aydınlatan ışıkları unutmamak erdemi olan vefaya karşı vefasızlaşmak, karanlıkların ortasında yalnız başımıza kalmamıza sebep olur. Vefalı olmak ve vefa görmek dünyamızın da ahiretimizin de aydınlanmasına vesile olacaktır. Vefayı yaşayan ve yaşatan kullar olmak duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları