Nesibe Aldemir

Şimdi o dil ile konuşma zamanı

Nesibe Aldemir

 Ülkemizin güvenliği ve selameti için Mehmetçiklerimiz günlerdir sınır ötesinde mücadele veriyor. Tarihe geçen bugünlerin şahidi olarak dualarımız ordumuzla.

 ''Savaşa Hayır'' sloganlarının samimiyetsizlikten öteye gitmediği inancındayım. Bugün PKK'yı, YPG'yi ve DEAŞ'ı başımıza bela eden Amerika ve ona eşlik eden diğer ülkeler Türkiye'nin başkaldırışına tahammül edemez hale geldi. Ülkemizi kendi içinde parçalamak için kurdukları plan işlemez hale gelince türlü türlü yöntemleri denemekten çekinmediler.

 Dost görünümlü bu sinsi düşmanlar İslâm Coğrafyalarını darmadağın ediyorken sıra Türkiye'ye geldi. Fakat o da ne?  Çetin ceviz çıktı bu ülke, kırılması öyle kolay değil. Çıkması ise tam bir problem. Bu problemin çözüm odağı ise terör.

 Dur deneyelim Kürt ile Türk'ü birbirine düşürelim dediler. Denediler. Karşıdan seyrettiler. Destek verdiler silah ile asker ile.

 Onlar kirli oyunlarını oynarken binlerce yiğidimiz şehadet şerbetini içti. Olmaz olasıca planlarını Güneydoğu Halkını kullanarak işlettiler. Sınırlarımızı sardılar. Dış güçlerin yardımıyla büyüyüp güçlendiler.

 Devletimiz çözüm yollarını aradı. Süreçler başlattı çözümler için. Fakat onların anladıkları dili kullanmadıkça bu işin çözülmesinin mümkün olmayacağı kesinlik kazandı.

 Her gün toprağa karışan şehit kanları yüreklerde pare pare yaralar açtı. Kundakta babasız büyüyen yavruların gözyaşı yüreği kor gibi yanan anaların gözyaşlarına karıştı. Ateş düştüğü yeri yaktı.

 Bedelli askerli yapamamanın bedeli miydi kör kurşunların hedefi olmak? Beyaz yazmasıyla gözündeki yaşı silen anaların kaderi miydi yavrusunu gençliğinin baharında toprağa vermek? Şimdi eliniz vicdanınıza koyun da söyleyin bunun adı savaş mı? Varsayalım savaş. Sizler kimin safındasınız? Yok efendim hükümet şimdiye kadar neredeydi, yok efendim çözüm süreci olmamalıydı, yok efendim savaşa hayır… Söz konusu vatan, söz konusu sınırlar, söz konusu her gün şehit düşen canlar ise bir olmaktan başka seçeneğimiz yok. Başka konularda fikir ayrılığı yaşayabiliriz fakat bu konuda ayrı düşmek vatan sevgisiyle çelişmektedir biline. 

 Vatan sana canım feda diyor Mehmet'im. Feda olan canların hatırı nerede ey savaş karşıtları? Kimi düşünelim söyleyin? Canımız çok yandı çok. İki evlat büyütüyorum. Şimdi onlar uykuya daldı. Masum hayalleri rüyalarına yolcu. Gözümde yaş, aklımda ülkemi pisliklerden arındıran Mehmetçikler. Sonra bebek katili terör örgütünün katlettiği 11 yaşındaki kızın babasının sözleri yankılanıyor kulaklarımda. Metaneti, sabrı ve duruşu geliyor göz önüme. Sonrasında son dakika haberlerinin sesi yükseliyor televizyondan. Etkisiz hale getirilen teröristlerin artan sayısı bir müjde gibi geliyor duadan başka çaresi kalmayan aciz yüreğime.

 “Savaşa Hayır” sazı çalanlar, sahi söyleyin de bilelim notalarınız nereye varacak! Barış Pınar Harekâtını bulandıracak mı şarkılarınız? 

 Söyleyin Allah için; yüreğiniz hiç mi sızlamıyor? Onu da bırakın yaşadığınız topraklara hiç mi sevginiz saygınız yok? Sınırlarımız tehdit altında. Ülkemizin birliği ve beraberliği için gerekirse kadınıyla erkeğiyle savaşın en ön saflarında yer alacağız. Atalarımızın bıraktığı mücadele ruhu her daim canlı. Barışın pınarlarını çağlayana kadar kanımızın son damlasını vermeye hazırız. Bunu iyi bilir 15 Temmuz gecesi sokağa ailesiyle birlikte çıkanlarımız. Bunu iyi bilir ve iyi anlar teröre olan desteğini esirgemeyen Amerika.

 Her gün bir şehit anasının bağrına düşen ateşin alevlendiği gün bu gündür kıymetli dostlar. Çeşitli yollar denendi terör belasından kurtulmak için. Fakat olmadı. Çünkü onların da anladığı bir dil var. Şimdi o dille konuşma zamanı.
 

Yazarın Diğer Yazıları