Sen hep özgürdün!
Nesibe Aldemir
Mısır halkı tarafından demokratik seçimlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin esaret altında şehit olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik.
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Şehadeti mübarek olsun....
Üzüntümüz büyük, parçalanmışlığımızın bir kez daha yüzümüze vurulduğunu gizlemek ne mümkün. Mursi zalimlere karşı dik durdu. Onun bu duruşu tüm İslâm Âlemi için örnek teşkil etmektedir.
O, imanının gücü ve berraklığı ile çağın Müslümanlarına büyük dersler verdi. Rabbine kavuşmaktan başka kaygı taşımadığı için zalimlerin hedefi oldu. Mısır zindanları onun dört etrafını sarmış gibi dursa da o hep özgürdü. Yıllarca Kur'an-ı Kerim'e dokunmadığını ve ona dokunmayı çok özlediğini belirtse de onu kalbinde her daim taşıyordu.
Kaygısı adam yaşamak ve adam kalmak olan Mursi'nin şu sözleri Ümmet için dertlendiğini açıkça ifade ediyor;
"Sizleri, çocuklarımızı; bizden sonra gelecek evlatlarımızı korumak istiyorum. Kızlarımız, geleceğimizin anneleri! Onlar çocuklarına anlatacaklar, sizin ecdadınız 'Adamdılar' diyecekler."
Evet, bugün sana sahip çıkamamanın utancını yaşasak da Ümmetin çocukları şehadetine şahit ve çok iyi biliyorlar ki Muhammed Mursi Adamdı!
Adamlığı önceliğinde tutarak İslâm'ın her şeyden önce şahsiyet esasına dayandığını belirtmektedir.
Gün geçtikçe dünyevileşme arzusuyla adamlıktan ve şahsiyetten vazgeçen bizler Mursi'nin şehadetine üzülürken kendi halimize de oturup ağlayalım. Mevki makam için vazgeçtiklerimizi düşünelim. Nefsimizi memnun etmek için dine uydurduğumuz kılıfları bir kenara bırakalım. Batıya boyun eğdikçe yitirdiğimiz adamlığımızı sorgulayalım. Ümmet olarak dağılmışlığımıza çare arayalım.
Hepsinden önemlisi samimi olalım. İlk etapta kendimizle yüzleşelim. Bu Ümmet için ne yapıyorum? Adamlık kaygısını ne kadar taşıyorum?
Muhammed Mursi, samimi bir dava insanıydı. Haykırdığı gerçeklere tahammülü olmayan zalimler tarafından zulme maruz kaldı. Tarafını samimiyetten seçti. Tarafını Hak'tan yana seçti. Bugün Mursi Allah'ın izniyle cennete yürüdü. Bizler onun gibi değerli, samimi ve onurlu bir Müslümanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken o şehadetin şanıyla Rabbine kavuştu. Arkasında ise bir ve bütün olamayan bir Ümmeti geride bıraktı.
Görülüyor ki esaret beden ile değildir değerli dostlar. Mühim olan kalbin esir olmamasıdır. Onun kalbi hep özgürdü. Kur'an Kerim anayasamızdır, liderimiz Efendimizdir söylemini hayatına aksettiren Mursi özgürlüğün İslâm ile olacağını tüm dünyaya sergilemiştir. Onu zalimce ve sinsice katleden Siyonist zalimler acizdir ve korkaktır. Bugün Mursi'ye yapılanları en güzel şekilde cezalandıracak olan Rabbim bizlerin de hayatına çeki düzen vermeyi en kısa zamanda nasip etsin. Dağılmışlığımıza, haksızlık karşında kör olmuşluğumuza karşı İslâm'ın ışığında onurlu bir hayatı yaşamak duasıyla Allah'a emanet olunuz.
