Sağlık olsun
Nesibe Aldemir
Salgın sürecinde yaşanan olumsuzluklar insan hayatını çileden çıkarıyor. Bunlardan en önemlisi de sağlık alanında yaşadığımız sıkıntılar.
Yüz seksen iki...
Üç haneli bu numarayı çevirmek hayli kolay fakat ulaşabilmek en yetkili devlet görevlilerine ulaşmaktan daha zor.
Sağlık alanında hayatımızı kolaylaştıracak olan hastane randevu sistemi salgın sürecinde hepimizi çileden çıkardı.
Şimdi diyeceksiniz ki internet üzerinden randevu alma hizmeti de var. Var ama en yakın randevu tarihi on beş gün sonraya. Veya ilçelerdeki devlet hastanelerinde randevu alma şansınız var.
Durum böyle olunca rahatsızlığı acil olan hastalar günlerce beklemek yerine özel hastanelere gitmeyi tercih ediyor. Malumunuz oralarda da muayene ücreti başta olmak üzere tüm tetkikler için ayrı ücret alınıyor.
Sağlık güvencemiz maalesef ki zor zamanlarımızda yanımızda olamıyor. Asgarî ücretle geçim savaşı verenler, elindeki üç kuruşu da özel hastanelere vermek zorunda kalıyor.
Hadi bir daha denedin arayıp yüz seksen ikiyi düşürdün sayalım. Randevunu aldın. Gittin muayene oldun. Fakat doktorun istediği tetkikler için yine bir iki ay beklemek zorundasın. Onu da bekledin sabırla. Günün geldi ve gittin. Çıktı karşına canından bezmiş bir doktor. Yaşını başını almış. Zamanında özel muayenesinde milleti soyup soğana çevirmiş, şimdi ise mesleğine gösterdiği özensiz hali yetmezmiş gibi hastalara davranışları da insanlık dışı olan bir hekim.
Gel zaman git zaman.
Salgın diye diye günlük muayene edilen hasta sayında sınırlamaya giden hastanelerde ultrason yapılan bir odaya dört hastayı birden almak da neyin nesi? Oda yetmezmiş gibi hıncını hastalardan alan bir hekim. Devletin maaşıyla kendini garantiye alıp hastaları robot gibi gören bir zihniyete emanet sağlığımız.
Yok mu Allah razı olsun dediğimiz baş tacı hekimlerimiz? Var çok şükür. Hekim olmadan evvel insan olan, yüzlerce insanın duasını alan, mesleğini hakkıyla yerine getiren sayısız hekimlerimiz var. Allah onlardan razı olsun. Güler yüzü, tatlı dili ve insanlığıyla yıllar geçse de unutulmayan nice hekimlerimiz var. Yine bu alanda zor şartlara rağmen özveriyle çalışan çok değerli sağlık çalışanlarımız da var. Rabbim onların sayısını artırırsın.
Yüz seksen ikiyle başlayan söz buralara kadar geldi. Hayatın karşımıza çıkardığı olumsuzlukların yanında elbette ki güzel yanları da var. Bunlara da değinmeden geçmeyelim. Ama sağlık alanındaki sorunlarımız da çözüm arayışında olalım. Çözülmeyen her bir sorun yeni düğümlere yol açıyor. Anlaşılan bu düğümleri çözmeden yüz seksen iki numaralı hattı düşürmek de mümkün olmayacak. Sayısı acilen artırılması gererken cihazlar sayesinde hastalar tetkikler için iki ay sonraya verilen randevuları beklerken ağrılar içinde kıvranmayacak.
Diş tedavisi için üç yıl sonraya randevu verilen beş yaşındaki çocuğun gözyaşlılarıyla ıslanan koridorlar daha az acıya şahitlik edecek.
Eksiklerimiz çok kıymetli dostlar. Şimdi eski günlerdeki olumsuz hastane koşullarından söz edip bugün ki hastane koşullarını kusursuz bulanlar bu yazıda söylemek istediğimi anlamamak için ısrar edecekler biliyorum. Yaşımız o zamanlar çocuk olsa da bizler de o günlerin türlü sıkıntılarına şahit olduk. Sağlık alanında verilen hizmette bundan yaklaşık yirmi yıl öncesini hatırlamak dahi istemiyoruz. Bugünlere gelirken atılan adımlar elbette ki büyük adımlar. Bunun tefekkürünün ve teşekkürünün bilincindeyiz. Benim söylemek istediğim bugün yaşadığımız farklı sorunlar. Birebir şahit olduğumuz durumlar. Bunları dile getirmekteki gayemiz eksiklerimizin farkında olmak ve bu eksikleri giderecek çözüm yollarına girilmesini sağlamaktır. Aksi halde özel hastanelerin yolunu tutmaya devam edeceğiz. Ve dua edeceğiz ki daha donanımlı özel hastaneler açılsın ve hizmet versin ilimize. Varsın her şeyin başı sağlık olsun. Vesselâm.
