
Rahmet Pınarı
Nesibe Aldemir
On bir ayın sultanı, gönüllerin şifasıdır Ramazan. Gelişi yürekleri feraha erdirir. Merhamet duygusunu pekiştirir. İbadetlerin özüne götüren bu güzel ay insanın sayfalarını temize çekmesi için de büyük bir fırsattır.
Kalplerin kirden ve kibirden arınması için Ramazan’ın göğümüze verdiği yumuşaklığa sığınmak gerek. Yine kalpleri saran öfke ve nefret duvarlarını yıkmak için Ramazan’ın getirdiği sekinete sırtımızı yaslamak gerek. Neyin bizde fazla neyin bizde eksik olduğunun idrakini yaparak giriştiğimiz muhasebelerde gerçekçi çıkarımlarda bulunmak bu mübarek aydan büyük kazanımlarla çıkmamıza vesile olacaktır.
Vermek eyleminin yoğunlaştığı bu rahmet günlerinin kadrini kıymetini bilmek ruhumuza şifa olacaktır. Sadaka, infak, zekât elimizden gelen ne ise veya mesuliyetini taşıdığımız yükümlülükleri yerine getirince Rahmet pınarından nasibimiz artacaktır.
Maddiyatın yanında manevi olarak da verebildiklerimizle de mesul olduğumuzu unutmayalım. Zira bir insanın hayatına dokunmak, küçük de olsa bir tebessümle birinin gününü güzelleştirmek de salih amellerdendir. Bize verilmiş olan en özel ve güzel hasletimizi parlatarak bunu kardeşlerimizin yararına kullanmak da manevi olarak verebileceklerimiz arasındadır.
Sonsuzluğa aralanan kapılara ve bizleri yoktan var eden Rabbimize daha da yakınlaştıran bu mübarek ayın fazilet ve bereketinden faydalanmak için hayat rehberimizi olan Kur’an-ı Kerim ile aramızı da iyi tutmak durumundayız. Zira unutan ve yanılan varlıklar olarak imanımızı tazelemek ve onu diri tutmak manevi dünyamızın sislerini dağıtacaktır. Bu dağılmanın neticesinde görüşümüz netleşecek ve özümüze bir adım daha yaklaşmış olacağız.
Hikmet deryasından nasiplenmenin de kolaylaştığı bu mübarek ayı hakkıyla eda edebilmek için ibadetlerimizin kalitesini artırmak elzemdir. Zira Rabbimiz yaptığı işi güzel yapanları sever. O’nun sevgisine mazhar olmak ne güzel bir murattır. Bu murada erişmenin yolu kalb-i selim olmaktan geçer.
Hâsılı insan yolcu, hayat ise yoldur. Mübarek Ramazan ise bu yolda inanlara sunulmuş güzide bir bahçedir. O yoldur ki kimi zaman insanı zorlar kimi zaman dünyevi aşkların bahçesinde oyalar. Bu yolun kadim yolcusu olan insanın arayış hikâyesi ölene değin sürer. İşte bu arayışların içinde inci misali hayatımıza değer katan bir duraktır Ramazan. Diriliş muştusudur, yaralı gönüllerin merhemidir.
İradenin gücünün farkına vardığımız bu kıymetli zaman dilimleri bize öğretir ki nefsimizi dizginleyip nice boş işlerden yüz çevirip anlamlı bir hayatın düşünü kurabiliriz. Allah (c.c) için yemeden içmeden vazgeçiyorsak daha nice şeylerden vazgeçip hayatımıza yeniden şekil verebiliriz. Bu çiçekli bahçedeki vaktin son on gününü en halisane şekilde geçirmeye niyet edelim. Burada çeşit çeşit açan güllerin kokusunun farkına varalım. Günümüzün hepsini değilse de bir saatini itikâfla geçirmenin gayretinde olalım. Bu gürültü çağına rağmen kısalım tüm sesleri. Ve kendi sesimize kulak verelim. Dilimiz döndüğünce, gücümüz yettiğince Hakka yalvaralım. Yaradılış gayemizi tefekkür edip ummanlara dalalım. Olur ki Rahmet pınarından bir yudum içmek bize de nasip olur vesselam.