Nesibe Aldemir

OY'UN İÇİNDE OYUN

Nesibe Aldemir

 24 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı. Büyük beklentiler içinde olan seçmen siyasetin duruluğundan yana.

 Birçok yara tazeliğini korurken bu yaralara merhem olacak bir siyaset aranıyor.

 15 Temmuz darbe girişiminden tutunda yüreğimizin iyileşmez derin yarası olan şehitlerimize kadar... Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozacak bir siyaset. Olabileceğin en iyisi için uğraşan liyakat sahibi insanlarla yapılacak bir siyaset.

Adımlarını samimiyetten yana atanlar, gerekirse geceyi gündüze katanlar, kendi menfaatinden uzak kalanlar işte aranan siyasetçi kimliğinde bulunması gereken temel özelliklerdir.

 Siyaset kelimesinden yansıyan soğukluğu ısıtacak, yüreğini ortaya koyacak, milletin vekilliğini yaptığını unutmayacak, taşıdığı sorumluluğun farkında olacak işte bu özellikleri olan kişilerdir seçmenin seçeneği. 

 Peki Siyasî partiler adaylarını seçerken titiz davrandı mı ve ya seçmenin seçeneğini de hesaba kattı mı? Bu soruların cevabı tartışıla bilinir. Sonuçta milletvekili olarak seçilecek adayların halk tarafından sevilmesi ve istenmesi önemlidir.

 Bu konudan yana Malatya'mızda ortaya çıkan söylentilere göre seçmenin beklentisi ile aday listesi ters düşmektedir. Milletvekili aday listesinden memnun olmayan Malatyalılar sırf bu nedenle destekledikleri partiye oy vermeyeceklerini dile getiriyorlar. Tabi ki herkes ve her kesim düşüncesini ifade eder ve istediği partiye oyunu verir.

 Lakin ''oy''un içinde oynanan oyunların var ki işte burada işler tersine döner. Bugün bulunduğu her yerde milletvekili aday listesini eleştirenler yarın onlardan gelecek bir menfaatin bekçisi konumuna düşüyorsa burada sıkıntı var demektir. Bugün lafa gelince söylenmedik söz bırakmayan lakin milletvekili adaylarını görünce fotoğraf çektirip paylaşım derdinde olanların içinde bulundukları yaman çelişki, menfaat rüzgârına karşındaki güçsüzlüklerini gözler önüne seriyor.

 Aklıselim davranan seçmen bu rüzgârın etkisinden ziyade yapılan hizmetleri inceleme ve görme fırsatı buluyor.

 Her karış toprağı mücadele ruhu ile muhafaza edilmiş güzel yurdumuz hizmetin, gelişmişliğin ve her konuda ileri seviyelere yükselmenin en iyisine hak ediyor. Siyasetçiler de bu güzel ülkenin güneşli gün sayısını artırmak için uğraşmakla mükelleftir. Tabiri caizse bu vatanın karanlıkta olan her semtinde ışık olmak siyasilerin asli görevidir. Milletin vekili olmak milletin gözü kulağı olmak demektir. Bunlara diyeceğim yok. Ama ülkemizin kat ettiği mesafe az değildir. Gözlerimizin şahit olduğu o kadar büyük değişim var ki bunları inkâr etmek veya karalamak oy'un içinde oynanan oyunları desteklemek demektir.

 Ülkemizin geçirdiği sarsıntıları unutarak ya da görmezden gelerek, neden o kişi aday gösterildi deyip algıları farklı yönlere çevirmek samimiyetsizliktir. Bu iş öyle basit bir iş değildir değerli dostlar. Bu iş vebali büyük olan bir iştir. Dün ve bugün yaşananların bedelini hep birlikte ödüyoruz. Ya da yaşatılmayanların bedelini ödeyen büyüklerimiz biliyor ve söylüyorlar ki seksen doksan yılda yapılamayanlar on altı senede yapılmıştır.

 Sözün kısası değerli dostlarım, unutmayalım ki terörü destekleyen partilere oy veren ellerin üzerinde şehitlerimizin kanı var. Bu kanlı ve kirli ellere fırsat verecek seçenekleri yok edecek bir siyaset ile yarınlarımız da güvence altına alınacak. Yine millete boş vaatler de bulunarak bu söylentilerden fırsat kollayan seçeneklerin ne kadar samimiyete uzak olduğunu kanıtlayan seçeneklerin değerlendirmesi bize bağlıdır. Evet seçime günler kalmış, seçenek ise “seçkin seçmene” kalmış. Yaşanmışlıkların tecrübesiyle hareket eden seçmen söylentilerle değil akıl ve mantığıyla hareket edecektir. 24 Haziran seçimlerinin hayırla sonuçlanması duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları