Nesibe Aldemir

LANETLEMEKLE OLMUYOR

Nesibe Aldemir

  Yeni Zelanda’daki vahşi katliamda hayatını kaybeden 50 masum insanı geri getirmiyor Batı’ya lanet dolu söylemlerimiz. TV karsında acizce döktüğümüz gözyaşlarımız İslam İslamofobi ile mücadele etmemize yeterli olmuyor.

 Sabahtan akşama kadar Batı’ya küfredip, nefret söylemleri ile sloganları sıralayıp, kuru kuruya meydan okuyup, camide şehit olan minik İbrahim için gözyaşı dökmekle olmuyor. Kenetlenmek yerine kabuğunda kalıp kalıplaşmış cümleleri kurmak haksız yere öldürülen hiçbir canı maalesef ki geri getirmiyor.

 Bugün Müslümanların hallaç pamuğu gibi dağılmış halde olması eli kanlı terör örgütlerinin cesaretine cesaret katmakta. Bu kanlı terör katliamını işleyen İslam düşmanlığını açıkça sergileyen gözü dönmüş katiller elbette lanetin en güzeline layık fakat bunlar bir mesafe kastetmemize vesile olmuyorsa boşuna kendimizi yormayalım.

 Yeni Zelanda’da vahşice katledilenler Müslüman değil de başka bir dine mensup olsalardı bilinmez ki Dünya nasıl ayağa kalkardı. Kimler bir ve beraber olurdu yaşadıkları haksızlığa karşı. Fakat dünyanın dört bir yanında açlığa, işkenceye, zulme ve ölüme maruz kalan biz Müslümanlar bugün hangi birlikten söz edebiliriz.

 Elimiz kolumuz bağlı kalıp sadece nefret söylemlerini savurmakla kenetlenmiyor ellerimiz. Harekete geçmeyen hiçbir söylemin manası yok. Lanetlemekle olmuyor.

 Tüm dünyadaki İslam dinine mensup suya sabuna dokunmayan entelektüeller, politize olmuş ve iddiasını yitirmiş sivil toplum örgütleri, birbirinin kuyusunu kazarak üstünlük kurmaya çalışan cemaatler, para ve ranttan başka hayali olmayan iş adamları, seçilmekten ve seçimden gayri derdi olmayan siyasiler sahi nerde şu gerçek üzüntünüz? Konfor içinde üzüntü çekmek oh ne rahat!

 İki tane tweet atıp yürek soğutmak yeni âdetlerden nasıl olsa gerek. Oturup ağlamak ise kolay olanı. Zor olanı ise kendimizi sorgulamak ve özeleştiri yapmaktır. Bakın görüyoruz bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti bizi hale getirdi. Bin yıldır kendi halindeki yılanlar Müslüman kanıyla beslenmekten ejderhaya dönüşmüş durumda.

 Doymuyorlar kana, işkenceye, zulme… Tahammülleri yok İslam’a ve Müslümanlara… İslam düşmanı olun da ne olursanız olun diyerek kucağını herkese sonuna kadar açan Batı, gücünü bizlerin bir ve beraber olamayışından almaktadır.

 Unutmayalım değerli dostlarım, bencillik anlayışının yok ettiği kardeşlik bilincini yeniden kazanmadıkça, ellerimiz düşmana karşı kenetlenmedikçe, gözlerimizdeki yaşları yüreğimiz akıtmadıkça nice İbrahimlerin arkasında sadece ağlamakla yetineceğiz. İbrahim’den ziyade kendi halimize ağlamamız gerçeğinden kaçarak… Ve bugün alçakça camilere saldıran katiller tehdit söylemlerini havaya savura dursun şüphe yok ki;

"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."(Saff, 61/8)

Yazarın Diğer Yazıları