Nesibe Aldemir

Kaldırımlar

Nesibe Aldemir

Toprağın şen neşesinden uzakta,

Binlerce insanın hikâyesini sırtında taşır kaldırımlar.

Kaldırımlar yorgun,

Kaldırımlar olgun,

Kaldırımlar güçlü...

Gözyaşıyla hüzünlen taşları,

Yağmurla sevinir.

Bir çocuğun gülüşüne göz kırparlar zaman zaman,

Kavgalara, kaygılara, karmaşalara şahitlik ederler.

Adımlara, adamlara yaren olur,

Dayanılmaz gürültülerin içinde sessizce yaşar kaldırımlar. 


Gecenin koyu gölgesini en derinden hissederler,

Sokak lambaları saçlarını taradıkça derin bir uykuya dalar gözleri,

Uzaktan gelen bir ambulans sesiyle irkilirler aniden.

Yıldızlar ve ay kadim dostudur kaldırımların,

Geceleri yarenlik eder de yorulmak nedir bilmezler.

Şehrin en çilekeşidir kaldırımlar,

Kimi zaman kan gölünde boğuşur,

Bir garibin feryadını bağrına basarlar.

Yahut bir caninin dönmüş gözünde hapsolurlar,

Sonra masum bir çocuğun elinden düşen şekeriyle tatlanırlar.

Yeniden umut dolar da hayata katlanırlar.


Ah bu şehri "şehir" yapan kaldırımlar...

Yaşanmışlıkların g/iziyle güneşi her sabah yeniden selamlarlar,

Muhacir çocukların sesiyle bir diriliş muştusu yayılır sokaklara...

Yüksek binalar, kalabalık çarşılar...

Tebessümü yüzünden ç/alınmış insanlar...

Bir ağacın gölgesinde soluklanan ihtiyarlar...

Notaları birbirine karışmış müzik sesleri,

Mesaiye, okula yetişecek insanların soluk bakışlarında gizlenir,

Mavi düşleri...

Göğe bakmayı unutanlar,

Kaldırımları hiçe sayanlar,

Yüreğine kilit vuranlar,

Şehir çığlık çığlığa bağırıyor,

Kaldırımlara çizdiği tabloyu gören var mı diye,

Y/aşıyordu insan şehrin çizdiği tablodan habersiz,

T/aşıyordu yüreğini bir yük misali,

Kendinden uzak, 

Şehre yakın,

Kaldırımlardan bihaber...

Şehirliydi insan, insansızdı şehir çoğu zaman...

Yazarın Diğer Yazıları