
İnsan ve Hikâyesi
Nesibe Aldemir
Varlık âleminin en şerefli varlığıdır insan. Özünde var olan cevheri ortaya çıkardıkça bu şerefe nail olur ve yeryüzündeki hikâyesini anlamlı kılar.
Kim kalbinde ne taşıyorsa onu açığa vurur ve onunla varlığını sergiler. Merhamet, nezaket, adalet, anlayış, tevazu… Bir yüreğe ne de yakışır. Birini diğerinden farklı ve özgün kılar.
Varlığı ile hayatımıza anlam ve huzur katan insanların taşıdığı güzel hasletler ipekten elbise misalidir. Gönlümüzü ferahlatır bizi hayata bağlar. Bu insanların yüzünde açan tebessüm çiçekleri baharın gelişi misali mesrur eyler yüreğimizi.
Geçtiğimiz günlerde ahirete göç eyleyen bir babanın hikâyesine şahit olduk. Bu dünyadan sessizce ve aniden göçüp giden bir baba. Yüreğindeki davaya sadık, yaşamıyla etrafına örnek bir şahsiyet. Bir Ahmet Kazgan geçti bu dünyadan.
O, İsrail denen Siyonist yapılanmanın Filistin’e karşı yaşattığı zulme sessiz kalmadı. Filistin’de yaşananlar onu uykusundan etti. Yemeden içmeden kesildi. Masum çocuklar katlamanın bağrında gül gibi solarken lokmalar Ahmet abinin boğazında düğüm oldu.
Filistin davasını omuzlarında asilce taşımayı şiar edinen Ahmet abi, Malatya’nın caddelerinde sokaklarında boynunda Filistin atkısı, elinde megafonuyla İsrail ürünlerine boykot çağrıları yaptı. Gönülleri incitmeden, sözü yormadan bizleri vicdanlı olmaya davet etti.
O sonsuzluğa aralanan kapının fakında olduğu için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret edenlerdendi. O Efendimiz gibi kızlarını ayakta karşılayıp ellerini avuçlarını öpen bir babaydı. O eşini incitmeyen bir eşti. Bu güzel hasletleriyle İslam’ı güzelce yaşayıp yiğitçe ön saflarda olmaktan çekinmeyen Hamza yürekli bir candı.
Bir Ahmet Kazgan Ağabey geçti bu dünyadan. Özündeki cevheri ortaya çıkaran, insan olarak yaratılmanın şerefine nail olan. Hakka inanan ve tüm gayretiyle hakkı savunan. Bir ekmeğini dahi boykot ürünleri satan marketlerden almamak için kilometrelerce uzak dükkânlara gidip gelen.
12 Aralık Perşembe günü onu ahirete yolcu edenlerin yüzünde koyu bir hüzün vardı. Ama ve lakin yüreklerine inen sekinetin verdiği bir huzur da vardı. Onu çok seven dostları çıkardığı beden elbisesini omuzunda kuş misali taşıdılar. Yorulmadılar ve incinmediler. Yürekler hüzünlendi, gözler yaşa boğuldu. Toprakla buluşan bu güzel insanın dünyadaki hikâyesi bitti. Güzel kokular bıraktı ardından. Ve güzel anılar…. Rabbim rahmet eylesin. (Amin)