Nesibe Aldemir

İki Hece

Nesibe Aldemir

Bir anne geçer ömürden iki hece. Sen iki hece dersin özetle. O hayatın her anından geçer aslında. Bazen sesli bazen de sessizce...

Mutfakta tabak sesi, salonda terlik şıkırtısı, ocakta esen mis gibi yemek kokuları, balkon ipine özenle asılmış çamaşırlar, ütünün buharında kaybolan simalar, seccadenin üzerinde sesli sessiz edilen dualar, soğanın acısına karışan gözyaşları, katladığı çamaşırlarla birlikte katlandığı acıları da katlayan ve sessizce bir kenara düzen anneler... O acılar evlatlarına dokunmasın diye onların üzerini süslü dantellerle kapatan, terli terli su içmenizi dert eden, üzerimiz açık uyumayalım diye uykusunu bölen, gece gündüz dualarında evlatlarını önceleyen... Sen iki hece dersin ben bütün heceleri içinde saklayan tek kelime ederim anneye.

Biyolojik olarak anne olmamış nice güzel kadınlarımız var ki onlar da bu güzel kelimeyi yüreklerinde yaşatırlar. Tüm insanlığı bağrında taşır, tüm çocukların anası olma erdemine nail olarak yaşarlar. Kimsesiz çocukların kimsesi olurlar, yetim bir yüreğin tesellisinde anne olmanın sadece biyolojik sınırlarla sınırlı olmadığını gösterirler. Anne yürekli kadınlar bu dünyanın en kıymetli insanlarındandır. Onlar insanlığa gebedir. Onların sancısı kanayan yaraları sarmaktır. Ve onların içine doğar evlâtları orada büyürler. Ve yine yürekten sızıp hayata, mazlumun elinden tutarlar.

Annesi ebedi âleme göçen veya hayatındaki çeşitli sıkıntılar nedeniyle anneden ayrı düşen evlatlar da var. Onlar da ilk tuttukları eli anne bilirler. Babaanne, anneanne, hala, teyze veya yenge... Kimsenin ve hiçbir şeyin dolduramadığı koca bir boşlukta büyür annesiz büyüyenler. Belki de en çok sevdikleri s/özdür anne sözü. Ama yeri gelir duymak istemezler bu kelimeyi annesinden ayrı düşenler. Kalp sızlar, yürek d/ağılanır "Anneler Günü" diye ayrıştırdıkları yirmi dört saatlik zaman diliminde. Resimler dolaşır sosyal medyanın gönülden kopuk ağlarında.

Oysa ömür denen yolda bir güne sığmayan mısralar birikir annelere yazılmış. Kimisi kaleme değmiş kimisi yürekte asılı. Zamanın her anında bir kare kazınır hafızalara. Kimisi fotoğraf olur yansır kâğıda kimisi de kalbin bir köşesinde canlanır durur. Böyle uzun bir hecedir işte anne olmak. Tüm harfleri, heceleri, kelimeleri ve cümleleri kapsar anne sözcüğü. İnsanın hayatını kapsadığı gibi. Öyle ya "Annen yok, kimsen yok" diye anlatmıştır Rahmetli Doğan Cüceloğlu Hoca annesinin ardından yaşadığı acıyı.

Ayağının altına cennet serilen koca yürekli anneler, kendi zevklerini cennete erteleyenler, dökülüp saçılana aldırmadan çocuklarını neşeyle büyütenler, evin dağılmasını değil çocuğun dağılmasını dert edinenler, kaybettikleri gençlikle beraber tel tel ağaran saçlarını hesaplayamayanlar, evladının karnını doğurmak kadar ruhunu doyurmak için de mücadele edenler, anneliği kutsal bir emanet gibi yüreğinde taşıyıp Allah rızası için evlatlarına gül gibi analık edenler... Sizin için her gün "Anneler Günü"dür. Sizi anmak, sevmek ve saymak bir güne sığmaz. Anne gibi hayatımızı kapsayan koca bir sözcük de iki heceye sığmaz vesselam....

Yazarın Diğer Yazıları