Nesibe Aldemir

HOŞ GELDİN RAHMET AYI

Nesibe Aldemir

Hoş geldin ayların sultanı!

Hoş geldin Rahmet ayı!

  En güzel hoş geldin ile karşılıyoruz seni. Gelişin kalplerde heyecan uyandırıyor. Ne de çok özlemiş seni bu yorgun ve solgun yürekler… Gelişin baharı getirdi ayaz yemiş kalplerimize.  Nasıl ki karla kefenlenmiş kara toprak baharın gelişiyle yeşillenip canlanıyorsa işte Ramazanın gelişiyle de ruh dünyamız aydınlığa doğru bir geçiş yaşıyor

 Manevi iklimin baharı Ramazan-ı Şerif geldi, hoş geldi. Rahmet yağmurlarından nasiplenme ayıdır Ramazan. Bereket, huzur ve maneviyat ayı olan Ramazan ayı İslam Âleminin birliğinin ve bütünlüğüne vesile olmaktadır. Bu ay vesilesiyle artan yardımlaşma ve infak sayesinde mazlumun ve yoksulun yüzü gülmektedir.

 Ramazan ayı müminler için büyük fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek maneviyat bahçemize ektiğimiz güllerin yeşermesine vesile olacaktır. Ben orucum bilinci tahammül gücümüze güç katmaktadır.

 Oruç özgün iradenin en belirgin halidir. İrademizi kontrol altına alabildiğimizin kanıtıdır. Belirli bir zaman diliminde Yaradan için yine O’nun helal kıldığı nimetlerden uzak durmağı başarabiliyorsak demek ki yaşamımız boyunca karşımıza çıkan kötülükleri elimizin tersi ile geri çevirecek gücü içimizde barındırıyoruz demektir.

 Nefsin terbiyesinin yanı sıra nefsin idaresini ele alarak yönünü belirlemede pusula misali yol göstericidir oruç. Müjdedir. Affın, bereketin, gönüllerdeki huzuru müjdeler. Duanın, ibadetin ve kulluğun matlıktan arındığı, duruluğun ve saflığın Rabbimize olduğu gibi yansımasına mazhardır Ramazan.

 İyiliğin doruğa ulaştığı, kötülüğün kalplerden uzaklaştığı Ramazan ayı arınmak için büyük bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek, Rahmet yağmurundan nasiplenmek için hazırlıklar yapmalıyız. Manevi kirlerimizden temizlenme çabasıyla Ramazanı dolu dolu yaşamak Ona verdiğimizin önemi ve özeni gösterir.

 Ramazanı dolu yaşamak onun manevi iklimden yararlanmak için gayret etmeliyiz. Ancak bu şekilde Ramazanının feyzine erebiliriz. Rahmet ayı olan Ramazanın Huzur kokan rüzgârından nasiplenmek sadece bedenin tuttuğu oruç ile mümkün değildir. Ruhun da kalplerin de oruçla bütünleşmesi gereklidir.

 Oruç, nefsin en büyük eğiticisidir. Ona sabrı, tahammülü, halden anlamayı, tefekkürü, teşekkürü ve tevekkülü öğretir. Önemli olan bu eğitimden yararlanmak ve kalan on bir ay içerisinde de aynı eğitimi hayatımıza uygulamaktır.

 Tuttuğumuzu orucun kıymetini ve değerini bilmek onu en güzel şekilde yaşamakla mümkündür. Ramazanı ibadet, itikat, infak, iyilik ve tefekkürle taçlandırmak onu yüceltmek demektir. Onu yüceltmek ve ona değer vermek Allah-u Teâla’ya karşı olan kulluğumuza değer vermek demektir.

 Eriştiğimiz bu Ramazanı Şerifin, Müslümanların üzerine oynanan oyunların son bulması, Kudüs’ün özgürlüğüne vesile olması, dökülen her damla mazlum kanın yerde kalmaması, insanlığın yeniden dirilmesi, Ümmetin uyanışına vesile olması duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları