Nesibe Aldemir

EN BÜYÜK SORUN

Nesibe Aldemir

 Sorumluluk bilinciyle yaşamak insanı insan yapan en büyük olgulardan biridir. Sorumluluğunu bilen bireyler hayata değer ve anlam katar. Sorumluluktan bir haber kişiler ise hayatı kendi etrafında dönen bir pervane gibi görürler. Bu nedenle sorumluluk sahibi olmayan bireylerin tek hedefi kendilerini memnun ve mutlu etmektir. O halde tabiri caizse sorumsuzluk bencilliğe hizmet eder.

 Sorunsuz bir hayat imkânsız gibi görünse de birçok sorun aşılabilecek özelliktedir. Bunları gözümüzde bir dağ kadar misali büyütmek işin kolayına kaçmaktır. Göstergelerde sorunların sıfırı gösterdiği bir hayatı ancak rüyalarda görebiliriz. Fakat sorunu en aza indirgenmiş bir hayat her kişinin ulaşabileceği bir dağdır aslında. Yeter ki sorumluluk bilinci her daim açık olsun.

 Genç, yaşlı, çocuk olsun her bireyin kendine has sorumlulukları vardır. Aileden tutun da toplumda insan ilişkilerinin olduğu her alanda herkese düşen ödevler ve görevler vardır. Anne ve baba nasıl ki evinden ve çocukların sorumlu ise öğrenci de derslerinden sorumludur. Yani toplum içinde farklı rolleri bulunan ve toplumda yaşayan kişiler görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmekle yükümlüdür.

 Toplumun huzur ve refahı, sorumluluk bilincine sahip bireylerle mümkündür. Düşünün emniyet güçlerinin görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmediğini. Sonuç ne olur? Allah muhafaza işlenmedik suç kalmazdı. Öğretmenlerin öğrencileriyle ilgilenmediği bir eğitim ne kadar etkili olur veya sorumsuz bir öğrenci başarıya ne kadar yakın olur? Gördüğümüz gibi bütün sorunların ve soruların en büyük cevap anahtarı sorumluluk bilincindir.

 Yine sorumluluk nedir bilmeyen anne babaları düşünelim. Yetiştirdikleri evlatlar ne kadar mutlu ne kadar halinden memnun? Toprağa henüz yeni dikilmiş fidan misali sevgi ve ilgiyle büyütülmeye muhtaç bir çocuğun sorumsuz ebeveynin elinde kuru bir dala dönüşmesi toplum için büyük sancıdır. Yarının yetişkini olacak evlatlarımızı bugün derdimiz olmazsa yarın derdimiz olacaktır. Ebeveyn olarak kendi sorumluluklarımızı yerine getirerek çocuklarımızı da sorumluluk sahibi bireyler olarak yetiştirmek en büyük sorumluluğumuzdur.

Aslında insanın ilk sorumluluğu insan olarak yaratılmasından başlar. Diğer varlıklardan farklı olarak yaratılan insan akıl denilen nimeti kullanmakla sorumludur. Bu sorumluluğu kendine dert edinen kişi, kişilik inşasının temeline sorumluluklarını yerleştirecektir. Temeli sorumluluk bilinciyle atılan kişilik bir o kadar güçlü ve bir o kadar şahsiyetlidir. Yani sorumluluğunu bilen kendini bilir, sorumluğunu bilen haddini bilir!

 Bugün toplumun en büyük yarası ve sorunu maalesef ki rahatlıktır değerli dostlar. Rahatlığa giden yol sorumluluklardan kaçmaktan geçer. Herkes kendinin ve rahatının peşinden soluksuz koşar halde. Çalışayım ama rahat işim olsun, anne baba olayım ama çocuklarım robot olsun, evleneyim eşim hep sussun hep dediğim olsun, öğretmen olayım öğrencilerim zeki ve uslu olsun… Nerede böyle bir hayat?  Sorumsuz yaşayarak sorunlardan soyutlanmak mümkün müdür? Hayattaki sorunları en aza indirmenin yolu sorumluklarımıza sahip çıkmaktan geçer değerli dostlar. Sorumluluk bilincine sahip olan kişiler nerede duracağını nerede olacağını iyi bilirler. Böylece sorunlara karşı da çözümleyici bir yaklaşım sergilerler. İnsanı ayakta tutan ne iskelet ne de kas sistemidir. İnsanı ayakta tutan prensipleri ve sorumluluklarıdır. Bu gerçeğin farkında olmak duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları