Elini yıka, çamura basma, her söylenene kulak asma

 Bildiğiniz üzere bulaşıcı bir hastalıkla mücadele içerisindeyiz değerli dostlar. Bu süreci en iyi şekilde yönetmekle mükellef olduğumuzu unutmayalım. Sağlıkçılarımızı ve emniyet güçlerimizi gereksiz yere meşgul etmeyelim. Bu hassasiyeti sergilemek hepimizin insanlık görevidir. 

 Birbirimize maddi manevi destek olduğumuz birçok tablo var göz pınarımızı dolduran. Üç gün boyunca sağlık çalışanlarımızı balkonlarda alkışladık. Kimisi bu tabloyu şiddetle eleştirdi. Kıyas yaptı. Ne oldu dinden mi çıktık? Yapmayın Allah aşkına. Bunu bir manevi kucaklaşma olarak algılamanın, yürekten bir destek olarak görmenin kime ne zararı ziyanı var ki? 

 Devam ettik güzel tablolar çizmeye. Camilerden yükselen dua seslerine milyonlarca âmin ile eşlik ettik. Tek yürek olduk duada. Yüceler yücesi Rabbimize hep birlikte dua etmenin huzuru vuku buldu kalplerde. Bu iki dayanışma, bu iki yüreklerin el ele tutuştuğu durumu kıyasladık. Birimize düşmek, kaos ortamı oluşturmak isteyenlerin ekmeği yağa doymuyor. Bu ortamda dahi çıkarımlar kazanmanın derdinde olanlar var. 

 Öyle ya, yürek yağmuru düştüğü her yeri yeşillendirmiyor. Çamur da var çim de var hayat yolunda. Nitekim çamura basmak veya içinde yüzmek kendi tercihimiz. Fakat biz çamura girdikçe ve çamurlu ayaklarımızla yürüdükçe o çamur alanın genişlemeye devam edecektir. 

 Bugün basit bir paylaşım olarak ortaya yaydığın çamurların yarın ki vebalini düşünmezsen çıkmaz sokakların sonunda nice virüsler alkış sesiyle karşılayacak seni. Bu nedenle yeşil alanlardan yürümek, olay ve olgulara bilinçli bir yaklaşım sergilemek durumundayız. Bunun yanında manevi kucaklaşmalara ihtiyacımız oldukça yüksek. Bu ihtiyacı karşılamak için her şeyden önce duyarlılık gereklidir. Korona virüsün yol açtığı salgın dünyada her gün yüzlerce insanın ölümüne sebep oluyor. Binlerce insan hastalık ile mücadele ediyor. Bu durumda tedbir alarak tevekkül etmekten başka çaremiz kalmıyor. 

Yaşama sevincinin bu denli sarsıldığı, ölümün daha çok hatırlandığı bu günler fani olduğumuz gerçeğini bir kez daha yüzümüze vuruyor. Fakat birileri işin dünyevi kısımlarıyla hemhal olmaktan sürur. Salgını fırsat bilerek maskenin, kolonyanın, dezenfektanın fiyatını uçuranlar yarın hangi uçurumdan geçeceklerini düşünmeyerek çamurun çirkefin içinde yüzmekten keyif duyuyorlar. 

 Gelelim uzaktan eğitime uzaktan atış yapan çamur severlere. Sahi beyniniz hangi virüslerin esiri? Bu kin, bu nefret neyin nesi? Çamuru bedeninden beynine sızan zihniyetlere naçizane tavsiyem, başörtülü öğretmenle uğraşacağınıza beyninizdeki virüsleri ayıklayın. Zira bu akıl sağlığın açısından daha yararlı olacaktır. Bilin istedim. Ayrıca elinizi, yüzünüzü de sık sık yıkayın. Malum korona virüs başı örtülü başı açık dinlemiyor. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmıyor.

 İnsanlar bazen haddi aşıyor değerli dostlar. Sabrımızı zorluyorlar. Bugün sadece Müslümanlar değil tüm insanlar büyük bir sınava tabi. Bunun bilincinde olalım. İnsanlığımızın gereği olarak her zamankinden daha çok “insan” olma gayretini sarf edelim. Mesafelerin ehemmiyeti yok. Mühim olan yürek birliğidir unutmayalım. Velhasılıkelam, bu yürek dayanışması içerisinde fırsatçılara fırsat vermeden elini yıka, çamura basma, her söylenene kulak asma ki eşref-i mahlûkat kalasın.

 Kalın sağlıcakla…