Nesibe Aldemir

BOŞU BOŞ DOLDURUR

Nesibe Aldemir

 Zaman hayatta en hızlı tükenen kavramdır. Bütün geçen ve giden ona yüklenir. Zamanı hüzün cümlesinin olumsuz yükleminin öznesi yaparız. Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım diyordu bir şarkı sözlerinde. Habersiz, vefasız, acımasız olan zaman...

 Kıymet, geçen ve gidenindir. Kaybolan ya da elimizdeyken değerini bilinmediğimiz nimetlerin kıymetini onları kaybedince anlıyoruz. Gün geliyor onların vuslatıyla yaşar hale geliyoruz. Bu durum yaşadığımız anı da mazi kılıyor. Lakin onun bile farkına varamadan tükeniyor ömür denilen sermaye.

 Boş vakit arıyoruz dolu işlerin hayat bulması için. Ama o vakit bir türlü gelmiyor. Kendimize katacak iyiliği ve güzelliği zamansızlığa terk ediyoruz. Oysa insan yaşam boyu öğrenmeye muhtaçtır. Bu öğrendiklerini uygulamaya gayret göstererek yaşamak insanî bir ihtiyaçtır. Bunları gerçekleştirmek için zamanı en iyi şekilde değerlendirmek gerekir.

 Dünya geliştikçe kendi gelişmesini erteleyen kişiler İyiliği, güzelliği, insanlığı, yardımlaşmayı, derde derman olmayı, yarasına rağmen başkalarına merhem olmayı da erteliyor.

 Çağın hazır bahanesi ''zamanım yok'' sözü zamanı yok etmek için ön hazırlık oluyor. Onun yokluğunu kabul gören hayatımız onsuz yürümeyi göze alıyor.

  Zamansız çıkılan bir yolculuk, boşu boş ile doldurur. Zaten zamanın yokluğunu kabul etmekle onun infazına karar kılmış oluyoruz.  Ah yıllarım vah zamanım nasıl geçti diye diye bir zaman dilimini daha eritiyoruz benlik ateşinin sıcaklığında.

 Eskiyi yâd eden ulu çınarlarımız zamanımız geçti diye başlar cümlelerine. Kim memnun geçip giden zamandan? Zamanında olsaydı neler yapardım cümleleri ne kadar zamanlı? Geçmiş zamanın yankısını taşır şimdiki zaman. Lakin şöyle de bir gerçek var ki geçmişin üzerinde konuşmak ve düşünmek zamanı boşa harcamaktır. Geçen günler sadece ders almak adına önem taşır. Yani geçmişten ders çıkarmak bugüne ışık tutmak anlamına gelmelidir. Geçmiş ancak bu şekilde değer ve anlam kazanır. Diğer şekilde ah yıllarım vah gençliğim söylemleri insanı umutsuzluğa ve mutsuzluğa sürükler.

 Zaman insanı geleceğe sürükleyen bir rüzgârdır. Bu rüzgâra karşı durabilmek için gerekli önemleri almak bilhassa onu dolu yaşamak ile mümkündür. Hayat, zamanın doğru kullanılması ile anlam kazanır. Kişi zamanını nasıl geçirse rengi de o şekilde yansır hayatına. 

 Dolu işler yapmak için beklenen boş zaman beklemekle gelmez. Zaten boş vakit diye bir kavramın hayatımızda yer alması demek boş işlerle meşgul olmak demektir.

 Sözün kısası değerli zamanını ayırarak bu yazıyı okuyan değerli dostlar, zaman insanlar için çok değerli bir hazinedir. Geçen zaman gelmeyeceği gibi bugünkü zamanı da bizler anlamadan yaşarız. Sonra bir de bakarız ki zaman su gibi akıp geçmiş. Bu nedenle zaman inanların en değerli hazinesidir. Bu değerli hazineyi nasıl harcayacağı ise kişilerin kendi elindedir. Zamanın değeri gelecekte daha iyi anlaşılıyor. Pеk çok insan yapamadığı işler için pişmanlık duyuyor ve zaman kalmadı diyor. Gün biter, уeni bir gün başlar, уarın olur ve sonrasında hаftalar, aуlar, seneler geçer. İnsanlar eski fotoğraflara baktığında zamanı çok daha iyi anlanabiliyor. Zaman ne kadar da çabuk geçmiş diye insan düşünüyor. Mühim olan о zamanı dolu yaşamaktır. Zamanın nasıl geçtiği değil önemli olan bizim o zamanı naѕıl değerlendіrdіğіmіzdіr. Boş уaşanmış sеnеlеr, insan arkasına bаkıp hiç bir hatıra hatırlamıyorsa, yaşama anlam kataсak hiçbir şey başaramamışsa іnsаn o zaman ne kadar boş yaşadığını аnlаr. Hіçbіr şeу yapılmamış zaman hiç yaşanmamış gіbіdіr. Yаşаmа başlarken de sıfırdı, bitirirkеn de kоcа bir hiç. Belki de іnsаnın en büyük mal varlığı zamandır. Doluyu dolunun, boşu boşun doldurduğunu unutmadan yaşamak duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Diğer Yazıları