Nesibe Aldemir

BİR ADIM DAHA

Nesibe Aldemir

 Uzak sanıyordu insan çok uzak. Yaşanan her günü müsvedde kağıt gibi karalıyordu belli belirsiz.

 Belki de küçük bir iyilik bile yapmadan kapatıyordu günlük yaşam defterini. Oysa koca bir yirmi dört saatti o, dakikalarını heba ederken hiç düşünmediği.

 Her bir adım daha yaklaştığı ölümü bugün de düşünmemişti. Düşünse dünya bu kadar kirlenir miydi? Pas tutar mıydı kalpler kötülüklere göz yummaktan? Sağırlaşır mıydı vicdanlar zulümlere? Düşünceler kendi elleriyle prangalanır mıydı menfaat uğruna? Yanlışa doğru der miydi diller haksızlığın avukatı olmaya? Kulaklar tıkanır mıydı hakikati duymamak için?

 Ölüm vardı ve bizler adımız gibi bildiğimiz bu gerçeğe inanıyorduk. Öyle mi? Tabi ki diyoruz hiç kuşkusuz. Ona inanıyor fakat onun bir gün bizim de kapımızı çalacağını unutuyoruz.

 Unutkanlığı en çok ölüm gerçeğinde yaşıyoruz. Halbuki bu gerçeği unutmadan yaşamak dünyayı kötülüklerden arındıracaktır.

 Hak yemek, zulüm etmek, çalmak, işkence etmek, Allah’ın yarattığı canlılara zarar vermek, ahlâksızlık etmek, ne olursa olsun güçten yana olmak işte tüm bu kötülüklerin gelişerek büyüdüğünü görmek insanı dehşete düşürüyor.

 Ahirete inandığı söyleyen, var oluşun ve ölümün Allah’tan olduğunu bilerek Müslüman olduğunu iddia eden kişi nasıl olur da kötülüklerin büyümesine vesile olan bataklık ortamının oluşmasına göz yumar? Veya nasıl olur da bu bataklığa düşer? Bir menfaat görecek diye bin çırpınır bu bataklıkta?

 Riya maskesinin altına gizlediği karanlık yüzünü göreni unutuyor insan. Bir adım daha geriye gidiyor. Kendiyle birlikte bataklığa sürüklediği insanları da yanına alarak. Ben kötülük yaptım sende yap bu devrin tek yolu bu diyerek.

 Kötülüğü över nitelikte bu devirde böyle diye başlayan tüm cümlelerin vermek istediği tek mesaj; İyilik, merhamet, sevgi, saygı, yardımlaşma gibi toplumu ve insanlığı ayakta tutan değerleri yok etmektir. Bilerek ve ya bilmeyerek bir adım daha insanı insanlıktan uzaklaştırma oyunlarına gelmek ne doğru ne kadar yanlış?

 Ölüme bana da gelecek ahirete inanıyorum kişiye yakışır mı bu tavır bu tarz? Dilde kalan iman. Ne kadar tutarlı olunur, inanıyorum fakat uygulamıyorum tavrı takınmak?

 Müslüman kimliğine verilen zarar bir yana insanlığı bataklığa sürüklemek bir yana. Düşünsenize ne ağaçlar ne fidanlar ne güller kuruyor, ne verimli araziler çöle dönüyor bu bataklıkta. Sonra birileri çıkıp bağırır; Şiddete Hayır! Siyonizm’e Hayır!, Zulme Karşıyız! İnsanlık Ölmedi!  Gibi ve dahası sloganik söylemlerle. Zaten bataklığın ortasından sadece haykırılır dile düşen gündeme uygun bir sloganla. Başka ne yapılır ki çıkıp gelinse ayaklardaki çamur izleri fark edilecek, onları temizleyip yola devam etme cesareti ise kimsede yok!

Bir adım daha söyleme doğru. Eylemden uzak günlerin esaretinde özgürlüğü elinden alınan insan, unutma ki ölüm yanı başında.

 Her gün bir adım daha ölüme yaklaştığını unutma. Bataklığın başı, ortası, sonu veya dibi fark etmez ondan bir an önce bir adım daha uzaklaşmaya bak. Elini cebinden çıkar vicdanına koy. Ve böylece ellerini bataklıktan kurtar. Ayaklarını Allah’ın belirlediği yollarda yürütmeye bak. Böylece sıyrıl bataklıktan. Kalbindeki çamurları temizlemekte gecikme! Toprağa karışmadan bataklıktan kaç ve yüreğini de çamurdan arındır!

Yazarın Diğer Yazıları