Nesibe Aldemir

Ali Yazar Veli Bozar

Nesibe Aldemir

“Ali yazar Veli bozar,
 Küp suyunu çeker azar azar,
 Üzülmüşüm neye yarar,
 Keskin sirke küpüne zarar… “

Rahmetli Barış Manço’ya ait bu şarkı sözlerini bilmeyenimiz yoktur. Özellikle nakarat bölümü siyasetle özleşiyor. Hatta bu kısım yazıldığı ve bestelendiği günden bugüne siyaseti özetliyor desem abartıyor olmam. Kaldı ki bunun aksini savunsunlar. Biz sahneye yansına bakarız. Seksenli yıllar bunun örneğiyle dolu. Biri çıkıp fabrika temeli atıyor, biri de çıkıyor o temelleri yerinden sökerek bunlar hayali üründür diyor. Kısacası aklın ermediği yere siyaset eriyor. 

Gelelim bugüne, gelelim Malatya Film Festivali’ne. Salgın hastalıkla mücadele ettiğimiz şu süreçte festival kararının alınması bir yana, buraya dökülecek paramızın olmayışı bir yana. Malatya’nın Film Festivali’nden öncelikli olan konuları var. Bir türlü bitmeyen yollarından tutunda modernleşme adı altında yeşilden beton yığınına dönüşen çarpık yapılara kadar. Bunlar uzun uzun konuşulacak konular.

Ekonomik dar boğazdan geçerken film festivali neyimize gözüm. Filmlere konu olacak ne hayatlar yaşanıyor karanlık Malatya caddelerinde. Çıkın izleyin ara sıra da olsa. Ailesiyle beraber kâğıt, plastik ve türlü atıkları toplayanları. Sessiz sedasız yoksulluğunu içinde yaşayanları, her gün biraz daha zorlaşan hayatta daha çok çalışmaktan gözü başka bir şeyi görmeyenleri… Bunlar her gün sahnelenen gerçek hayattan filmler. Bunların yanı sıra vizyona çıkmayan filmler de var. Onları seyretmek pek mümkün olmasa da bize yaşattığı olumsuz etkilerden kaçış olmuyor maalesef ki. 

 Salgın hastalık var dedik, insanlara yardımlaşma çağrısında bulunduk. İmkânı kısıtlı olan nice insanlar bu çağrıya kulak verdi. Yurdum insanı bu zor günlerde kenetlendi ve parmağındaki yüzüğü hiç düşünmeden kardeşiyle paylaştı. Tüm bunlar yaşanırken film festivali kararının alınması oldukça manidardı. Her nedense yine bilinmez biri yazdı biri bozdu. 

İşin maddi boyutunun yanında manevi değerleri hiçe sayan kısmını da atlamayalım. Ki zaten bu en önemlisi. Manevi değerlerimizi hiçe sayan festivaller sizin olsun. Ayaklar altına almayı hedeflediğiniz manevi değerler bu toplumu ayakta tutuyor. Olur da bir gün salgın biter ve film festivali yapılırsa manevi değerlerin önemini konu edinen filmler de ödül alır diye ümit ediyorum. Bize yakışan da budur. Sanattan soyutlanmak değil de değerlerini “değerli” kılan projelerin içinde yer almak hem Malatya’nın tanıtımına katkı sunar hem de erdemi ön planda tutan değerlerimizi korur.

Sözün kısası değerli dostlar, verilen tepkiler nedeniyle Belediyemiz  “Cinsiyetsiz Ödüllerin” sahibine ulaşmasında köprü olmaktan ramak kala dönüş yaptı. Fakat itibarının zedelenmesinin önüne geçemedi.  Ali yazdı Veli bozdu. Bundan zararı ise Malatya gördü. Neyse ki zararın neresinden dönülürse kârdır. 

Selametle… 

Yazarın Diğer Yazıları