Necip Cengil

Salgın üzerinde düşünmek

Necip Cengil

Salgınlar geçmişten günümüze insanlığı esir almıştır, bundan sonra da bu devam edecektir. Hayatın içinden gelir, hayatı etkiler, bütün canlılara musallat olur. Hepsinde de ibret alacak yönler vardır, ibreti iyi düşünmek gerekir. Zira tedbir insana düşer, takdir Allah’ındır.

Sağlıkla ilgili salgınlar vardır. Kişiliği etkileyen salgınlar vardır. Aileyi etkileyen salgınlar vardır. Fakat hepsinin sebeplerini düşünürken bende “başınıza gelenler, kendi ellerinizle yapıp ettiklerinizden dolayıdır” cümlesini öne çıkarır.

Paylaşmayı bilmemek, kendinden başkasını düşünmemek bir salgındır mesela; açlık artar, sermayeye düşmanlık oluşur, hırsızlıkları besler, giderek önü alınamaz… Soruna sebep olanlar bunun bir salgın oluşturacağını kestirmez, salgın olarak görseler bile tedbiri soruna uygun olarak düşünmezler. Amaçları çözüm değildir de ondan, yalnızca kendilerini düşünürler…

Aile bağlarını zayıflatmaya çalışan oyunlar da bir salgına dönüşür. Aile gidince, toplum olma farkındalığı da biter. Bütün salgınlarda rolleri olanların hayata yapacakları en büyük kötülük bu salgını beslemek, aile bağlarını giderek yok eden salgınlara karşı tedbir geliştirmemektir. Oysa “aile müminin cennetidir” orayı cehenneme çevirince sokaklar da cehenneme döner, eğitimler de etkisiz kalır, akıl da fonksiyonunu yitirir.

Kişilik üzerinde dikkatle durmak yerine, lokal aidiyet bilinci üzerinde durmak veya sloganlara bağlı bilinç ile bir nesle yön vermek isteyenlerin sebep olacağı salgın ise kişiliksizlik salgınıdır. Hafife alınırsa sonuçları kestirilemez bir durumdur. Kişiliksizlik salgını, fertlerin yüreğini boşaltır, aklını işlevsiz kılar, şeytani zekâyı besler ve cemiyet olamama hali yaşanır. Tehlikeli midir, bence sorulması bile bu salgını önemsememenin bir göstergesidir.

Güncele gelirsek…

Bir virüs, mutasyona uğrayarak hayatın içinde dolaşıyor. Tehlike saçıyor. Birileri bundan bile nemalanmak istiyor. Başkasını düşünmemek salgını, kişiliksizlik salgını, aileyi önemsememek salgını ve hesap hassasiyetini yok eden salgın, ortaya böyle bir resim çıkarıyor. Elbette bu saydığım salgınlara, başka salgınlar da eklenebilir. Ancak hepsi meselenin ciddiyetini büyütür. Ortada virüs salgınını gölgede bırakan salgınlar var ve virüsün etkilerini daha bir pekiştiriyor.

Kimi tedbirleri küçümsüyor. Kimi salgına yol açan ve “tanrıcılık” oynayan bazı güçlerden bahsediyor. Kimi meselenin ciddiyetini gölgeleyecek yaklaşımlar sergiliyor. Hepsini dinliyor ve seyrediyoruz. Aslında bunların çoğu bir arayışın olduğunu anlatıyor. Ancak bazı paylaşımlar, bütünüyle toplumsal duyarlılığı yok etmek isteyen provokasyonlardır, bunlara karşı özellikle dikkatli olmak gerekiyor. Yine kitleleri maske aramaya yönlendirip, asıl tehlike altındaki sağlık görevlilerini maskesiz bırakmak, daha farklı bir salgın, belki de krizden beslenmek salgını… Ki daha önce uygun fiyata satılan nice ihtiyaca korkunç fiyat artışları yapanlar çok tehlikeli bir salgının içinde rol alıyorlar, bu rol cehennem rolüdür.

Genelde bir tedirginlik ve korku var. Dünya nereye gidiyor, ekonomi ne olacak, birileri bilerek sağlığımızla mı oynuyor gibi soruların sonu gelmiyor.

Dünya nereye gider bilemem; iman, tedbir ve sabırla nice dertler aşılmıştır onu bilirim... 

Salgın hastalıkta, dünyada "tanrıcılık" oynayanların rolü var mı bilemem; onların oyunlarının, biz üzerimize düşeni yaparsak, Allah'ın kudreti karşısında bozulacağını bilirim...

Tedbiri küçümseyenlerin hesabı nedir bilemem; Allah'ın "kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın" buyruğunu ve Allah Resulünün, tehlikeli salgına karşı tedbir çağrısını (Veba konusunda mesela; salgın olan yere gitmeyin, siz salgın bölgesinde iseniz oradan çıkmayın) bilirim...

Bir şey daha; Allah'ın "ne de az düşünüyorsunuz" buyruğunu da biliyorum!
 

Yazarın Diğer Yazıları