Hangi Şehirde Yaşamak İsteriz
Necip Cengil
Jonathan Rose “İyi Akort Edilmiş Şehir” kitabında ünlü İslam bilgini Farabi’nin “Medinetül Fazıla” isimli eserinde özetle şu üç tip şehirden bahsedildiğini yazar:
1-İnsanların tevazu, bilgi, erdem üzerinden mutluluk arayışında oldukları şehir ki buna erdemli şehir der, faziletli şehir…
2-Şehir sakinlerinin zenginlik, haz ve kuralsız özgürlük peşinde saygınlık, onur, izzet aradıkları, bunun için koşuşturdukları, erdemle ilgilenilmeyen şehir ki buna özetle cahil şehir der.
3-Halkının kendilerini kandıran, bilgeliği en yüce arayış bildikleri halde, yürüttükleri çıkarcı, küstah yaklaşımla kendilerini aklamaya çalıştıkları şehir ki buna da özetle “lanetli şehir” der.
Çıkarılan bu üç sonuca bakıldığında, biz şehir olarak hangisine tekabül ediyoruz diye sorarsak, her üçüne karşılık gelen bir kitle bulabiliriz. Ancak bu maddeler arasında “faziletli/erdemli şehir” inşa edilmesi gerekendir ve mutluluk da bu şehirle gelir.
Farabi ideal şehrin asil hedefler taşıyan liderler ile bilgelik ve şefkate/merhamete yönelen toplumlar tarafından inşa edilebileceğine inananlardan idi.
Asil hedefler taşıyan liderlik, şehir eminliği, yöneticiliği faziletli şehrin inşası için olmazsa olmazlardandır. Halk da bilgelik, asil hedefler taşıyan liderlik, merhamet ve adalete önem veren bir halk olmalıdır.
Bu özelliklerle birlikte şehir planlaması devreye girmeli, tabiatla arası iyi olmayanların, tarım alanları ve ekolojik sistem kaygısı bulunmayanların da iyi bir şehir planlaması yapamayacakları unutulmamalıdır. Ayrıca rant kafası iyi bir şehir inşa etmenin önündeki en başat engellerdendir. Bu kafa yukarıda sayılan şehir türlerinden “lanetli şehir” yoluna yönlendirir. Kısa vadede birileri kazançlı çıkmış gibi görünür ama uzun vadede şehrin tamamı kaybeder. Eğer depremden sonra yapılan planlamada bu “rant kafasına” yenik düşülmüş ise bu, şehrin hep birlikte kaybedeceği yeni bir döneme girilmiş demektir.
Şehir konusu üzerinde itinayla durulması gereken bir konu… Bir şehir nasıl olmalı, inşasında, bina yapılarında neye dikkat edilmeli, fayda, sağlamlık ve güzellik konusu hepsi önemli… Tabi günümüzde olduğu gibi “her isteyenin, her yere aday olabildiği” yerlerde bu işlerin ihyası çok zor.
Şimdi biraz da güncele gelelim. Beylerderesi Viyadüğü bakıma alındı. Günler öncesinden duyuruldu ve ağır araçların Sivas Yolu üzerinden zorunlu gidiş ve gelişe tabi olduğu ilan edildi.
Uyuldu mu?
Yeterince uyulmadığından yana şikâyetler dinledim.
Peki, ilan sahibinin bu ilanını kim denetliyor veya denetlemesi gerekiyor, bu bir tarafa. Şehir için önemli bir bakım yapılıyor, normal etik kuralları Beylerderesi Viyadüğünün hafif araçlar tarafından da “mecbur kalınmadıkça” kullanılmamasını gerektirmez mi?
Hani faziletli şehirde kitlenin de rolü vardı ya!
Biz ne yapıyoruz?
Şikâyet edenler diyor ki; kamyon ve diğer ağır araçların bakımı falan gözettiği yok, viyadükten geçmek sıkıntılı. Böyle hayati bir bakım konusunda bile itina göstermediğimize göre “faziletli şehir” konusunda çalışmamız gereken çok ders var demektir.
Biz hangi şehirde yaşamak isteriz sorusunun cevabı pratiğimizde yatıyor.