Üç cepheden deniziyle,
Fırat, Dicle, Gediz’iyle,
Horoz, köpek kedisiyle
Ben ülkemin delisiyim.
Çeşit iklim mevsimiyle,
Kayısı, limon, zeytiniyle,
Pancar, buğday, tütünüyle,
Ben ülkemin delisiyim.
Sıra sıra dağlarıyla,
Zümrüt gibi bağlarıyla,
İl, kaza ve köyleriyle,
Ben ülkemin delisiyim.
Ünlü iki boğazıyla,
Peygamberler diyarıyla,
Tarih yüklü sarayıyla,
Ben ülkemin delisiyim.
Doğuda, Gakkoş, Dadaşıyla,
Egesinde efesiyle,
Azeri, Laz, Çerkeziyle,
Türk halkının delisiyim.
Ülkemi gören methediyor,
Turistler akın ediyor,
Dost sevip seyran ediyor,
Düşmansa nazar ediyor.
Kıskandıralım düşmanı,
İzleyelim doğru yolu,
Üretim ve icat dolu
Çalışmak olmalı konu.
Ülkem şiirlere sığmaz ve taşar,
Kitaplara sığdıramam ülkemi,
Onlarca asıllı insanlar yaşar,
Ne kadar methetsem, yeridir yeri.
İster Gürcü olsu, ister Azeri,
İsterse Rum olsun, ister Ermeni,
Türk vatandaşıdır vardır değeri,
Her ferdi, ülkenin birer neferi.
Her asıldan insanını severim,
Çalışkanın dürüstünü överim,
Bu cennet ülkeye nankör olanı,
Kalemimin dili ile döverim.
Ben ülkemin derdi ile dertliyim,
Sevinciyle neşesiyle zevkliyim,
Köyüm sorarsanız ben Polat’lıyım,
Ülkem ve halkının ben delisiyim.
Kazam Doğanşehir, Malatya ilim,
Yalana yanlışa dönmeye dilim,
Nebisi Muhammed, İslam’dır dinim,
Doğrunun dürüstün ben delisiyim.
Aksoy Mustafa’nın yurdu Türkiye,
Hep sahip çıkalım cennet ülkeye,
Fırsat vermeyelim tüm şer güçlere,
Kalkınmamız uğramasın sekteye.
İsmimi yazmadım zaten içinde,
İlmi bulursan al, olsa da Çin’de,
Hoşgör, yapıcı ol, fayda yok kinde,
Dost ile küslük yok, semavi dinde.
