Mehmet Zeki Dinçarslan

Yapay zekâ oyunculuk

Mehmet Zeki Dinçarslan

Yapay zekanın ilerleme hızını algılayabilmemiz mümkün değil. Yaşamımızın her alanına girmek üzere. Yakın bir gelecekte yapay zekâ olmaksızın evden dışarıya çıkabilmemiz bile mümkün olmayacak. Bugün bile çoğu alışkanlığımızın yapay zekâ tarafından yönetildiğinin farkında değiliz. Zihin yapımız hızlı bir değişim içinde. Hayatı kolaylaştıran uygulamalar insan zihninin dinamizmini de silip süpürüyor. Daha tembel ve daha az üreten canlılar haline geliyoruz.

Oyunculuk akla gelebilecek örneklerden sadece birisi. Önümüzdeki yıllarda televizyon, sinema, medya ve sosyal medyanın çoğu alanı yapay zekâ tarafından ele geçirilmiş olacak. İzlediğiniz görüntülerdeki oyuncuların gerçek insan mı yoksa sanal aktör mü olduklarını ayırt edemeyeceksiniz. Hemen hepsinin dijital karakterler olduğunu bileceksiniz ama. Haberleri sunan spiker aslında bir spiker olmayacak. Haberleri yayınlayan kanalın bilgisayar merkezi dışında bir stüdyosu da olmayacak. İnsanın en pasif, insan eliyle üretilmiş teknolojininse en aktif olacağı dönemlere doğru ilerliyoruz. Son yıllarda insan izleyen bir canlıya dönüştü. İlerleyen yıllarda kimi izlediğini bilmeyen bir canlı olacak.

Sinema sektörü son demlerini yaşıyor. Bilgisayarlarla oluşturulacak olan sanal ortamlar gerçek dünyadan ayırt edilemez olacağı için sinema çekmek artık anlamsız olacak. Filmler, diziler ve bilumum yayınlar gerçek olmayan yerlerde gerçek olmayan kişiler tarafından çekilecek. Şu an izlediğimiz film yıldızları tarihin son film yıldızları olabilir. Evinizde otururken bir film izlemek istediniz. Birkaç kelimeyle izlemek istediğiniz filmin türünü, tarzını ifade edeceksiniz. Ayrıntıları istediğiniz ölçüde artırabilirsiniz. Oyuncunun kaşına, gözüne kadar tarif edebilirsiniz. Hatta şöyle bir cümle kurabilirsiniz yapay zekanıza: "Bir film istiyorum, başrollerinde Kemal Sunal ve Ayhan Işık olsun. Kovboy filmi olsun. Kötü adam Tom Cruise olsun. Film 100 dakika sürsün ve iyiler kazansın. 1950'lerin Avrupa'sında geçsin olaylar. Çekimler eski teknolojiyi andırsın." Hayal kırıklığına uğrayacağınızı zannetmiyorum.

Sosyal medyadan bahsetmeme gerek yok, kullanıcılar farkında her şeyin. Yapay zekâ yavaş yavaş alanını genişletiyor. Sıradan bir kullanıcı için otonom sistemler kullanarak videolar üretmek ve yayınlamak artık çok basit. Kullananlar var. Seslendirme için kullananlar daha fazla. Görüntülerden de istifade ediliyor. Bazı görüntüler sizin için aldatıcı olabilir, dikkat.

Hazır aldatıcılıktan söz etmişken, dolandırıcılar için de yeni bir ekmek kapısı yapay zekâ oyunculuk (ya da deepfake sahtekarlık). Çok iyi tanıdığınız bir dostunuz, akrabanız belki eşiniz bile sizi görüntülü olarak arayıp bir yerlere para göndermenizi isteyebilecek yakında. Sesi birebir aynı, görüntüsü birebir aynı. Nasıl olacak da kendimizi koruyabileceğiz bilmiyorum. Ülke olarak, tanımadığımız telefon dolandırıcılarına her yıl milyonlar kaptırıyoruz. Peki tanıdığımız insanlardan nasıl koruyacağız kendimizi? Geçenlerde bir teknoloji fuarında tanıtımı yapılan robotları izledim. Gerçek insan gibi değiller fakat bayağı yaklaşılmış sona. Tapuya gidip sizin sesiniz ve görüntünüzle işlem yapacak olan bir robot fikri belki imkânsız geliyor bugün ama yarın kim bilir neler getirecek?

Kötü senaryolarla kafanızı karıştırmak istemem fakat tarih boyunca her devrim arkasında bir miktar gözyaşı bırakmıştır. Devrimin orta yerinde olduğumuz için değişimi birebir hissedemiyoruz. Zaman geçip geriye bakınca fark edeceğiz olayların ilerleyiş hızını. Film oyuncuları, medya çalışanları dönüşümün çarklarının öğüteceklerinden bir örnek sadece. Bakalım beş sene, on sene sonra neleri konuşuyor olacağız.

Yorumlar 3
bir vatandaş 20 Şubat 2025 14:25

Neyse ki yapay zeka ve robot teknolojisinin tiyatroya da el atması için zaman var. Tiyatro bu durumda daha da candan gelebilir insana. Matrix filmi gerçeğe dönüşecek bu gidişle. İnsan tabi bu durumda şunu da düşünmeden edemiyor: Belki de gerçekten Matrix'te olduğu gibi bir simülasyonun içindeyiz doğduğumuzdan beri (ya da doğduğumuzu düşündüğümüzden beri), kim bilir?

Ulvi Levent 20 Şubat 2025 12:12

Oldukça düşündürücü bir yazı olmuş. Yapay zekânın hayatımıza ne kadar hızlı ve derin bir şekilde nüfuz ettiğini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Özellikle medya, sinema ve sosyal medya konusundaki öngörüleriniz oldukça gerçekçi görünüyor. Bugün bile deepfake teknolojisiyle sahte videolar oluşturulabiliyor ve bunun dolandırıcılık gibi kötü amaçlarla kullanılması ciddi bir tehdit. Bununla birlikte, yapay zekânın sunduğu fırsatlar da göz ardı edilmemeli. Evet, bazı meslekler yok olacak, bazı alışkanlıklarımız değişecek, ancak bu durum yeni iş alanlarının ve yaratıcı imkanların doğmasına da yol açabilir. Örneğin, kişiselleştirilmiş film veya içerik üretimi birçok kişi için büyük bir yenilik olabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ hayatımızı kolaylaştırırken bizi daha tembel ve bağımlı hale mi getiriyor, yoksa yeni bir çağın kapılarını mı açıyor? Belki de asıl önemli soru, bu dönüşümün içinde insan olarak nasıl bir rol alacağımızdır.

Murat 20 Şubat 2025 10:48

Birçok şeyi kaybettireceği,birçok şeyinde hayatımızı kolaylaştıracağını düşünüyorum.merak ettiğim bir konuydu çok güzel bir yazı olmuş

Yazarın Diğer Yazıları