
Yapay Zekâ Başkan
Mehmet Zeki Dinçarslan
Yıllardır yerel medyayı takip ediyorum. Aslına bakarsanız ulusal medyaya hemen hiç bakmıyor çoğunlukla Malatya haberlerini takip ediyorum. Herkesin tercihi farklıdır. Ulusal medyada çıkan haberlerin benimle daha az ilgili, yerel medyanın daha çok benimle alakalı olduğunu düşünürüm. Bu yıllar boyunca fark ettiğim bir durum var. Yerel aktörler sürekli aynı şeyleri tekrar ederek inanılmaz miktarlarda kelime israfına sebep oluyorlar. Aynı yüzler, aynı mekânlar, aynı kelimeler, aynı açıklamalar. Her şey aynı. Yapay zekâdan bahsetmeye başlamışken aklıma bir fikir geldi. Acaba yapay zekâ bizi bu kirlilikten kurtarabilir mi?
Şehrimizde mebzul miktarda sivil toplum kuruluşu ve esnaf odası mevcut. Belediyelerimiz, siyasi partilerimiz ve çeşitli sivil oluşumlarımızın her biri üyelerce ya da halk tarafından seçilmiş ya da belki atanmış başkanlar tarafından temsil edilmekte. Bunların, temsil ettikleri oluşumun görünen yüzü olarak her zaman medyada görünmek, insanlara bir şeyler anlatmak gibi bir dertleri var. Durmaksızın medya kanallarında, sosyal medyada arz-ı endam ederek insanlara bir şeyler anlatıyor, mesajlar veriyorlar. Önümüz Ramazan mesela. Kandiller, bayramlar boyunca bu isimlerin resmigeçidini medyada göreceksiniz. Bitmek bilmeyen bir görünme yarışı, sürekli bir kendini gösterme telaşesi içerisindeler. Sayfa sayfa Ramazan tebrikleri görecek, sosyal medyanızdan izleyeceksiniz. Sadece tebriklerle de bitmiyor iş. Gündemi meşgul eden her konu hakkında basmakalıp yorumlar yapıyorlar, hiçbir şey yoksa kendileri gündem olmak için açıklamalar yapıyorlar ya da birbirlerini ziyarete gidiyorlar.
En eğlenceli kısımlar bu ziyaretler. İki kurum amiri ya da sivil toplum başkanı birbirlerini ziyarete giderek fotoğraf çektiriyorlar. Aynı gülen yüzler, aynı ifadeler, aynı kelimeler. Yapay zekâya bu işi devrederlerse şayet, hepimizi bundan kurtarabilirler. Yapay zekâ şimdiye kadar bu başkanlarımızın, amirlerimizin yapmış oldukları konuşmaların hepsini analiz ederek tüm bu basmakalıp ifadelerden birer şablon çıkarır ve halkımıza en tatmin edici şekillerde mesajı ulaştırır. Bu kadar kadronun elle tutulur bir iş yapmadıklarının hepimiz farkındayız. Komple hepsini emekliye ayırır başkanların bol fotoğraf verip bol açıklama yaptıkları bu dönemi de tarihin sayfalarının arasına kaydederiz. İleride merak edenler ansiklopedilerin "Başkanlık Çağı" başlığı altında olan bitenleri inceler. Ne kadar boş lafın üst üste sarf edilerek dolu lafların üzerini adeta bir höyük gibi kapattığını görürler.
Burada başkanları eleştiriyorum zannedilmesin. Ortada önemli bir kelime ve zaman israfı var, karşısında olduğum şey israfın bu şekilde gelenekselleşmiş olması. Bu yazıyı okuduktan sonra yerel medyaya ya da başkanların sosyal medya hesaplarına girip bir bakın neler söylemişler. Yıllardır çiğnenmekte olan aynı sakızların dışında size sunulan bir şey var mı? Malatya şöyle olacak, Malatya böyle olacak, biz şöyle çalışıyoruz, biz böyle değerliyiz ve saire ve saire. Şehrimizin durumu ortada. Yıllardır ileriye değil de gerilere gittiğimiz ortada. Deprem sonrasında oluşan kakofoninin yerine basit ve yerinde kararlar alınsaydı şu an başka yerlerde olabilecekken her geçen gün geriye gittiğimiz ortada. Belediyeler ortada, esnaf odaları ortada, sivil toplum ortada. Kısacası yapıl(may)an her şey ortada. Ne gereği var bu kadar boş laf dinlemeye, anlamsız fotoğraflara maruz kalmaya?
Yapay zekânın gün gelip tüm bu başkanların yerini aldığı bir Malatya hayal ediyorum. Başkanlık koltuklarında insan oturmasın, onun yerine bir uygulama uygun yerlerde açıklamalar yapsın. Çiçekli böcekli cuma mesajları gibi mesajlar oluştursun ve yayınlasın. Biz de mesajın kimden geldiğini bilelim de içimizde gelecekle ilgili umudun kırıntısı bile kalmamış olsun ki başkalarından bir şey beklemememiz gerektiğini daha iyi anlayalım.