Mehmet Zeki Dinçarslan

Türk izleri

Mehmet Zeki Dinçarslan

Yaşadığımız dünya, tarihin bir döneminde Türk dünyası olarak nitelendirilebilecek kadar Türk kültürünün etkisi altındaydı. Binli yıllarda başlayan bu Türk etkisi, Batı’nın yükselişine kadar varlığını sürdürdü. O zamanların dünyasında Mısır’dan Hindistan’a, Anadolu’dan Karadeniz’in kuzeyine kadar büyük bir alana yayılan Türk etkisi, zamanla gittikçe azaldı ve bugün bildiğiniz sınırlara mahkûm olmak zorunda kaldı. 

Karadeniz’in kuzeyi, Deşt-i Kıpçak denen bir bölgeydi bir zamanlar ve Türk nüfusu bu bölgenin ezici çoğunluğunu oluşturuyordu. Rusların baskıları neticesinde bu bölgede yaşayan nüfusun bir kısmı kaçarak canını kurtardı, bir kısmı kaçamayarak canını verdi, bir kısmıysa bugünkü Rusların, Ukraynalıların nüfusunun içerisinde eriyip gitti. Az bir popülasyondan bahsetmiyorum, bugünkü Ukrayna’nın yarısına yakın bir nüfusunun atalarının Türk olma ihtimali yüksek. Ruslar için bu kadar çok olmasa da böyle bir ihtimal var. Nihayetinde Türk izleri silinip gitti bu coğrafyadan. 

Bahsettiğim dönemlerde Mısır’dan Hindistan’a kadar Türkçe konuşarak seyahat edebilirdiniz. Şimdi bu güzergâhta bakın bakalım Türk izi bulabilecek misiniz? Zamanla silindiler gittiler. Burada yaşayanlar bir dönemler Türklerin hükmettiği uluslar tarafından yukarıda anlattığım muamelelerin benzerlerine maruz kaldılar. Başkaları yayılırken Türkler kadar merhametli olmuyor. Türk fütuhatını detaylı incelerseniz fatihlerin gittikleri yerlerde insanların dillerini konuşması ya da dinlerini yaşaması hususunda çağları aşan bir hoşgörü gösterdiklerini fark edersiniz. Geri dönüşlerinde olacakları öngörselerdi yine mi böyle davranırlardı diye çok kere sormuşumdur kendi kendime. Yine de zalimlik yapmazlardı gibi geliyor bana. Doğrusunu Allah bilir. 

Balkanlarda Türk varlığı geri çekilme süresince katliam, kaçış, asimilasyon üçgenini yaşadı. Türk bayrağı altında yaşamayan tüm Türkler aynı muameleye maruz kaldılar. Kıbrıs Barış Harekâtı yapılmasaydı burada Türk izi kalmayacak, herkesi yok edeceklerdi. Deşt-i Kıpçak’ta Türk izi kalmadı, yok edildiler. Musul’da Kerkük’te sistemli bir şekilde Türk varlığı azaltıldı, yok ediliyor. Türk bayrağı altında yaşamayan Türkler sistematik bir şekilde yok edildiler ve yok edilmekteler. Türk’ün kaderi bu olsa gerek, yönetirken adaletle yönettikleri kimseler, yönetimi devralınca zulmetmeye başlıyorlar. Geçmişte yönetiliyor olmanın hırsını çıkarıyorlar. 

Bugün Doğu Türkistan Türk izlerinin en hızlı bir şekilde silinmekte olduğu bir coğrafya. Kaşgar’dan Urumçi’ye kadar, Türklerin en kadim yerleşim yerlerini içeren bu bölgedeki Türk nüfusu Çin’in sistematik soykırım uygulaması ile yok oluşla karşı karşıya. Birkaç sene içerisinde burada Türk kalmayacak. Türk izi silinip gidecek. Tüm dünya bu durumu sessizce görmezden geliyor, tüm İslam alemi bu durumu sessizce görmezden geliyor. 

Osman Yüksel Serdengeçti, “Buhara der Semerkant der ağlarım, nerde benim Ural Altay dağlarım” diye feryadını dile getirmiş. Bu izler silindikçe, korkuyorum, Kaşgar diye Altay diye ağlayacak kimse kalmayacak dünya üzerinde. Türk kültürü böyle sahipsiz kalır, menfaat uğruna kurban edilirse dünyada Türk izi kalmayacak bir süre sonra.

Yazarın Diğer Yazıları