Mehmet Zeki Dinçarslan

Rezerv Alan Kararlarında Şeffaflık Eksikliği

Mehmet Zeki Dinçarslan

Kamu yönetiminde şeffaflık, demokratik toplumların olmazsa olmazlarından biridir. Şeffaflık sayesinde hükümetler hesap verebilir, vatandaşların güveni artar ve kamu kaynakları daha etkin ve adil bir şekilde kullanılır. Dünyada pek çok ülke bu konuda örnek teşkil etmektedir. Mesela İsveç'te devlet belgeleri ve kararları herkesin erişimine açıktır. İsveçliler hükümetin attığı her adımı adeta bir TV dizisi gibi takip edebilirler. Kanada'da ise açık veri politikaları sayesinde, vatandaşlar bilgiye kolayca erişebiliyor. Böylece hükümetler daha hesap verebilir hale geliyor ve halkın güveni tavan yapıyor.

Ancak, bizim buralarda işler biraz farklı işliyor. Özellikle rezerv alan süreçlerinde şeffaflık neredeyse "aranıyor" ilanıyla arandığı kadar kıymetli ama bir o kadar da kayıp. Planlama var mı, varsa bile neden kimse bilmiyor? Rezerv alan kararını kim alıyor, bu kararı kim teklif ediyor? Bu süreçte bazı binalar korunurken, bazıları yıkılıyor. Peki, bu kararlar hangi kriterlere göre alınıyor? Burası tam bir muamma.

Şehrin genel bir planı var mı, varsa rezerv alanlar bu plana uygun mu? Neden bu işlemler gizli kapaklı yapılıyor ve kamuoyuna açıklanmıyor? Değerleme kıstasları nasıl belirleniyor? Yeni yapılacak ofis, mesken ve dükkânlar hangi kriterlere göre dağıtılacak? İhaleler yapılıyor ama plan ya yok ya da bizlere gösterilmiyor.

Binası az hasarlı ya da hasarsız olan kişilere seçenek hakkı sunulmuyor. "Paranı al, yoluna devam et" ya da "bizim yapacağımız rezerv alanda yer al" denilmiyor. Vatandaşlara tercih hakkı vermek yerine her şey dayatılıyor. "1,5 yıldır koruyacağız" dedikleri binayı bir anda yıkma kararı alıyorlar. Vatandaş binasına yatırım yaptı, hayatını ona göre yönlendirdi. İşletmelerde çalışan onlarca insan var. Empati yapıp, yıkılan binanın sahibinin yerine kendilerini koyacaklarına, "Önümüze geleni yıkarız, siz başınızın çaresine bakın" deniyor. Bu, kamu hizmeti değil, düpedüz bir zorbalık.

Şeffaflık olmadığı için insanların kafaları soru işaretleriyle dolu. Şaibe yaratmamak lazım ve bunu sağlayacak olan da yöneticiler. Şeffaflık, adalet ve empatiyle yürütülmeyen bu süreç, depremzedelerin güvenini sarsıyor ve mağduriyetlerini artırıyor. İsveç ve Kanada örneklerinde olduğu gibi, kamu yönetiminde şeffaflık sağlandığında, vatandaşların devlete olan güveni artar ve alınan kararlara destekleri güçlenir.

Deprem gibi büyük felaketlerin ardından yapılan rezerv alan çalışmaları, şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmelidir. Bu süreçte, kişilerin bilgiye erişim hakkı korunmalı ve tüm kararlar açık bir şekilde ilan edilmelidir. Ancak bu şekilde, toplumda oluşan güvensizlik ve mağduriyetler giderilebilir, devlet-vatandaş ilişkisi yeniden inşa edilebilir.

Yorumlar 5
Malatyalı mağdur 08 Ağustos 2024 16:14

Sağlam yapıyı yıkmak gapstan başka bir şey olamaz eğer bir proje çizilecek ise o alandaki sağlam yapılar tespit edilip koruma altına alınıp ona göre çizim yapabilirler. Bizim evimiz deprem den sonra tamir görmedi ve şuan bakın bı çizik çatlak yok ama devlet alanına geniş diyerek göz dikmiş durumda . Bir gün ansızın kapımıza 15 gün içinde boşaltma kararı asıldı. Bu işin içinde ki en küçük den en büyük birime kimin eli varda onları Allah'a havale ediyorum.

Murat 08 Ağustos 2024 13:32

Devletimiz devlet değil, milletimiz millet değil, devlette Adalet kalmamış, millet de yanlışa dur diyecek yürek kalmamış, kervan yolda düzülür şiarıyla yola çıkan zihniyet sonunda ben yaptım oldu deyip köşesini çekilecek

Orkun 08 Ağustos 2024 13:16

Çok güzel tespit yapmışsınız. Deprem felaketinin maddi maliyeti adeta mülk sahiplerine ödettiriliyor. Madem Malatya mıza çok güzel bir hizmet yapmaya çalışıyorlar önce Beylerderesi köprüsünden başlasınlar

mehmet 08 Ağustos 2024 09:49

Doğru yazılmış bir yazı hak sahiplerine yapılanlar konusunda hiç bilgi verilmediği gibi yetkili diye açıklama yapanlar tamamen el koyma tarzında yapılmasına karşı değiliz ağır bir deprem geçirmişiz daha duyarlı olunması gerekirken devletin bu şekilde davranması sosyal devlet anlayışına tamamen ters bir durum.

Ahmet 08 Ağustos 2024 05:44

Rezerv alan içerisinde neler yapıldığı er geç öğrenilecek birileri torpil ile birilerine haksızlık yaptıysa nasıl hesap sorulup adalet sağlanacak bu ülkede çok zor yapanın yanına kâr kalıyor yazık yazık.

Yazarın Diğer Yazıları