Plansızlığın acı neticeleri

Geçtiğimiz hafta, Kışla Caddesi esnaflarından Murat Bayram, elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Genç yaşta aramızdan ayrılan bu esnaf kardeşimizin faaliyet gösterdiği Kışla Caddesi’ndeki dükkân, hepinizin bildiği süreç sonunda boşaltıldı ve kendisine Kanalboyu’nda bir konteyner tahsis edildi. Murat Bayram, bu konteynere yerleştikten sonra, caddede yaşanan trafik sorunlarıyla ilgili bir röportaj vermişti. Gerçekten de daracık bir alana sığdırılmış evler, iş yerleri ve yanlarından akan trafik, günlük yaşamı zorlaştırıyor. Trafikte seyreden araçların kural tanımazlığı, her gün yeni kaza haberleriyle karşımıza çıkıyor. Yüksek süratle dar alanlarda araç kullanmak, trafik ışıklarını hiçe saymak ve kulakları patlatacak kadar yüksek sesle müzik yayını yapmak gibi davranışlar, kimsenin ses çıkarmaması nedeniyle giderek artıyor.

Murat Bayram, başka bir röportajında, sene sonuna kadar Kışla Caddesi’nde kalacaklarına dair söz almalarına rağmen, acil bir şekilde iş yerlerini boşaltma tebligatı aldıklarından bahsetmişti. Eğer sene sonuna kadar bulundukları yerde kalsalardı, şehirde devam eden inşaat faaliyetleri biraz daha ilerleyecek, iş yeri stoğu artacak ve esnafın yer değişikliği daha düzenli olacaktı. Ancak, kimsenin bilmediği bir plan doğrultusunda bu mıntıkadaki esnaf iş yerlerinden çıkarıldı ve kendilerine Kanalboyu’nda konteynerler verildi. Murat Bayram’ın trafikten şikâyet ettiği diğer röportajı bulamadım. Bulabilirseniz, lütfen yorumlara yazın. Bu diğer röportajında, Bayram, Kanalboyu’ndaki trafikten bahsetmiş. Aşırı yüksek hızla caddeden geçen motosikletlerin kazaya sebebiyet vermesinden korktuğunu söylemiş. 

Kanalboyu Caddesi’nde biraz dolaşırsanız, oradaki rahatsız edici ortamı daha net gözlemleyebilirsiniz. Hindistan, Pakistan videolarını aratmayacak bir kargaşa ve kaos ortamı var. Yürüyerek bir yere gitmek neredeyse imkânsız. İnsanların yürümesi için ancak yeterli olan o kaldırımda, iş yerlerinden dolayı yürüyebilecek çok küçük bir alan kalmış. Araçların geçişleri, yayalar için korkutucu anlar yaşatıyor. Yukarıda bahsettiğim gibi, yüksek sürat, kural tanımazlık ve dikkatsizlik had safhada. Nitekim, Murat Bayram da yeni taşındığı konteyner iş yerinin önünde otururken bir motosikletin çarpması sonucu hayatını kaybetti.

İnsanların bir arada yaşayabilmeleri için en önemli unsur adalettir. Adaletin olmadığı yerde kaos, kargaşa ve haksızlıklar olur. Adaleti sağlayacak olanların yapacağı doğru planlama da adaletin bir parçasıdır. Günü kurtarmak adına verilen ani kararlarla iş yerleri boşaltılan insanların, yine günü kurtarmak için rastgele yerlere gönderilmeleri doğru bir planlama değildir. İnsanların adalet duyguları incinir ve bu duygular zedelendikçe başka türlü adaletsizlikler ortaya çıkmaya devam eder. Deprem sonrasında Malatya esnafının düzensiz bir şekilde şehrin içine dağıtıldığını gördük. Konteynerler sıkıntılı, araç park yerleri sıkıntılı, yayaların yürüyecekleri yerler sıkıntılı. İnsanlar, çaresiz bir kabullenmişlikle hayatlarını sürdürmeye çalışıyor ve bu tür acı haberler sık sık gelmeye devam ediyor.

Murat Bayram, şehrin tanınan simalarından biriydi. Kendisiyle tanışmamıştım fakat vefat haberine çok üzüldüm. Perşembe günü Kanalboyu’ndan geçerken, insanların aralarında “Murat ölmüş” diye konuştuklarını duyduğumda, aralarından birisinin vefat ettiğini anladım. Olayı biraz araştırınca, altından plansızlık çıktı. Düzensiz yapılan işler, insanların canını yakıyor. Kimisi canıyla ödüyor bu düzensizliğin bedelini, kimisi malıyla, kimisi huzuruyla. Ama kimse deprem oldu diye bu kadar bedel ödemeyi hak etmiyor.

Murat Bayram’a Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.