Malatya'da artan şiddet vakaları
Mehmet Zeki Dinçarslan
Son dönemde Malatya’da şiddet, cinayet ve intihar vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Deprem sonrası dönemde, daha çok maddi kayıplar üzerinde durulsa da, manevi kayıpların göz ardı edilmesi, toplumun ruh sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açıyor. Maddi kayıpların telafisi zaman alırken, psikolojik ve ruhsal yaraların sarılması da bir o kadar zor ve uzun bir süreç gerektiriyor.
Depremin Psikolojik Etkileri
Deprem gibi büyük felaketler, insanlarda derin travmatik izler bırakır. Malatya’da bir buçuk yıl önce meydana gelen deprem, sadece binaları değil, insanların ruhlarını da sarstı. Her an yeni bir depremin olabileceği korkusu, insanları sürekli bir tedirginlik ve stres altında tutuyor. Bu durum, toplum genelinde psikolojik sağlığın bozulmasına, anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarının yaygınlaşmasına neden oluyor.
Şiddet ve İntihar Vakalarının Artışı
Depremin yarattığı psikolojik baskı, insanların şiddete ve intihara eğilimlerini artırıyor. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşayan bireylerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu bireyler, yaşadıkları korku ve endişe ile başa çıkmakta zorlandıkça, şiddet eğilimleri de artıyor. İntihar vakalarındaki artış ise, bu bireylerin umutsuzluk ve çaresizlik duygularının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Madde Bağımlılığına Yönelim
Psikolojik baskı altındaki bireyler, rahatlama ve kaçış arayışı içinde madde bağımlılığına yönelebiliyorlar. Uyuşturucu ve alkol kullanımı, kısa vadede sorunlardan kaçış sağlasa da, uzun vadede bireylerin ve toplumun sağlığını daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle, madde bağımlılığı ile mücadele, şiddet ve intihar vakalarının önlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
İlgili Kurumların ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü
Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, deprem sonrası dönemde psikolojik destek programlarını artırmalı ve yaygınlaştırmalıdır. Bireylere ve ailelere yönelik danışmanlık hizmetleri sunarak, ruh sağlığının korunmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireylere yönelik özel rehabilitasyon programları geliştirilebilir.
Emniyet Teşkilatı
Emniyet teşkilatı, şiddet ve suç oranlarının azaltılması için etkin bir şekilde çalışmalıdır. Toplum destekli polislik uygulamaları ile, bireylerin güvenlik ihtiyaçlarına hızlı ve etkili çözümler üretilmelidir. Uyuşturucu ticareti ile mücadele, emniyetin öncelikli görevleri arasında yer almalıdır.
Belediyeler
Belediyeler, deprem sonrası dönemde toplumsal dayanışmayı artıracak projeler geliştirmelidir. Gençlere yönelik spor ve sanat etkinlikleri düzenleyerek, onların sağlıklı ve sosyal bir çevrede vakit geçirmelerine olanak tanınabilir. Ayrıca, ekonomik sıkıntılar yaşayan bireylere yönelik sosyal yardım programları ile destek sağlanmalıdır.
Üniversiteler
Üniversiteler, akademik birikimlerini toplumun hizmetine sunarak, ruh sağlığı alanında projeler geliştirebilir. Psikoloji ve sosyoloji bölümleri, deprem sonrası dönemde yaşanan psikolojik sorunların tespiti ve çözümüne yönelik araştırmalar yapabilir. Ayrıca, üniversiteler, gençlere yönelik rehberlik ve kariyer planlama hizmetleri sunarak, onların geleceklerine dair umutlarını artırabilir.
Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Medya
STK'lar, toplumun bilinçlenmesi ve farkındalık yaratılması için çeşitli kampanyalar düzenleyebilir. Uyuşturucu madde kullanımının zararları, intiharın önlenmesi ve aile içi şiddetin engellenmesi konularında eğitim ve seminerler organize edebilirler. Medya ise bu konuları gündeme taşıyarak toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, medyanın duyarlı ve etik yayıncılık yaparak olumsuz örneklerin yayılmasını engellemesi büyük önem taşımaktadır.
Malatya’da artan şiddet, cinayet ve intihar vakalarının önlenmesi için tüm kurumların ve bireylerin ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir. Ekonomik, sosyal ve psikolojik faktörlerin göz önünde bulundurulması, bu sorunların çözümünde etkili stratejilerin geliştirilmesini sağlayacaktır. Aile ve sosyal hizmetler müdürlüğü, emniyet, belediyeler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve medyanın işbirliği içinde çalışarak toplumsal huzurun ve güvenliğin sağlanması mümkündür. Bu tür olayların azalması, Malatya’da yaşayan herkesin daha mutlu ve güvenli bir yaşam sürmesine katkı sağlayacaktır.