Mehmet Zeki Dinçarslan

Kültürel değişim

Mehmet Zeki Dinçarslan

Kavimler göçünün dünya tarihinde bu kadar önemli bir yer tutmasının sebebi büyük değişikliklere sebep olmuş olmasıdır. Değişik milletlerin karşılaşmaları ve o güne kadar edindikleri birikimleri birbirleri ile paylaşmaları insanlığın ortak birikimini üst seviyelere taşımışlar. Demircilikten savaş aletlerine kadar, dünyanın bir tarafının bilip de diğer tarafının bihaber olduğu birçok yenilik karşılıklı olarak öğretilmiş göç vesilesi ile. Daha önce de söylemiştim, göçebe kavimler kültürel manada çok zengin olmadıkları için birbirlerine baskın olamamış bu yüzden başka örneklerde olduğu gibi birinin diğerinde erimesi yerine birleşme gerçekleşmiştir. Bu birleşmeler de günümüz milletlerinin temelini oluşturmuş. 

Tarih biliminin en değerli özelliklerinden birisi gelecekle ilgili fikirler veriyor olmasıdır. Tarih tekerrürden ibarettir sözünü yabana atmamak lazım. Aynı yollardan yürümüş insanoğlu çoğu zaman. Aynı hataları tekrar tekrar yapmış, aynı delikten defalarca ısırılmış, aynı başarıları aynı şeyleri yaparak kazanmış durmuştur. Kavimler göçündeki dönüştürücü etki de tekerrür eden gerçeklerden birisidir. Milletler sürekli değişir, dönüşür ve birbirlerinin içinde erirler. Bugün dahi bu etki sürmektedir. 

Kültürlerarası karşılaşmalar fizikteki vektörlere benzer. Baskın olan kültür hangisiyse kuvvetin büyüklüğüne göre diğerini kendi tarafına doğru çeker. Angıllar ile Saksonlar karşılaştıkları zaman kültürel kuvvetleri benzer miktarda olduğu için üçüncü bir yöne hareket ederek Anglosakson olmuşlar. Moğollarla Çinlilerin bir araya geldikleri Kubilay Hanlığının kurucu unsuru olan Moğollar çok hızlı bir şekilde Çin kültürünün etkisi altına girmiş ve Çinlileşmiştir. Benzer büyüklükteki kuvvetlerin karşılaşmaları ise büyük savaşlar ve karşılıklı etkileşimle sürmüştür ki bilinen savaşlarla örneklendirebiliriz. 

Günümüzde kültürlerarası karşılaşmalar sürekli ve yoğun bir şekilde gerçekleşmektedir. Baskın kültür olan Batı kültürü çeşitli vasıtalarla dünyanın geri kalanını hızlı bir şekilde dönüştürmektedir. Bu dönüşümün hızı tarihte yaşananlara göre çok daha fazladır fakat içinde olduğumuz için bu hızı hissetmiyor olabiliriz. Size inanılmaz gelebilir fakat hepimiz değişiyor, dönüşüyor, özbenliğimizi yitiriyoruz. Birkaç kuşak sonra dünyada belki de ne Türk kalacak ne Çinli ne de İngiliz. Dünyanın tüm insanları ismi konulmamış bir bütünün parçaları haline gelecekler. Aynı dili konuşup aynı şeyleri düşünecekler. Kültürü oluşturduğunu düşündüğümüz tüm öğeler ortak hale gelecek. 

Bu senaryo kulağa çok hoş gelmese de var olan durum bu. Eskiden kuşak çatışması diye bir kavram vardı, günümüzdeyse kuşak değişimi nesillerle ya da on yıllarla değil çok daha kısa periyotlarla kendini belli edebiliyor. İnsanlık hızlı bir değişimin tam da orta yerinde.  
 

Yazarın Diğer Yazıları